Kolay, çok kolay...
İçlerinde zavallı
küçük insanlar, çapsızlar, yeteneksizler, puştlar olduğu gibi, akıllı uslu, dürüst, en azından öyle olmaya çalışan adamlar da var...
"Bir kısım medya" dan söz ediyorum. O kısım kendini tanır.
Bunlar
CHP'yi iktidara getirmeye "samimi" olarak çalışıyorlar, bazı yöneticileri gibi avanta koparma dertleri yok.
Kendilerine CHP'nin "solcu" olduğu öğretilmiş, öyle bellemişler, hayat ve gerçekler bunu her fırsatta yalanlasa bile bu kuruntuya sıkı sıkı sarılmayı seviyorlar...
Ve içtenlikle de üzülüyorlar: Niçin hiçbir
seçimi kazanamıyoruz?
CHP'NİN, KURULDUĞU GÜNDEN BERİ ASLINDA HİÇBİR SEÇİMİ KAZANAMAMIŞ OLDUĞUNU BİR HATIRLASALAR, GÖZLERİ FALTAŞI GİBİ AÇILACAK!
Ama onlar kafalarını kuma gömmekte ısrar ediyorlar.
Tövbe, CHP belki bir tek 1946 seçimini kazanmıştır, o da dalavereyle... "Gizli oy, açık sayım" yerine, tam tersine, bugün kimsenin aklının alamayacağı "açık oy, gizli sayım" uygulamasıyla... Yeni kuşakların tasavvur bile edemedikleri "
sandık başına üniformalı
jandarma dikmek" yoluyla... Ve de, sandık başkanının seçmene "hayrola, oyunu
Celal Bayar denilen hırsıza mı veriyorsun" gibilerden rezilce müdahaleleriyle!.. Ayrıca, kurulalı daha altı ay olmuş ve birçok ilde örgütlenmesini tamamlayamamış, propagandasını yapamamış olan DP'yi "
baskın seçime" de uğratarak...
Eh, buna kazanmak denirse...
Öte yandan, CHP'nin kazanamadığı seçimleri yeniden bir hatırlayalım: 1950, 1954, 1957, 1961, 1965, 1969, 1973, 1977, 1983, 1987, 1991, 1995, 1999, 2002, 2007...
Ya 1946 öncesi mi? Onlar seçim değil ki! Tek partinin girdiği seçime seçim mi deniyor?
Aranızdan bir kişi çıkıp da ha deyince bunların yıllarını söyleyebilir mi bana?
Google'a bakmadan profesyonel siyasetçiler ve üniversite hocaları bile hatırlayamazlar. Sizi yormamak için ben söyleyeyim: 1927, 1931, 1935, 1939, 1943...
Yaa, bu memlekette 1943 yılında seçim yapılmış da kimsenin haberi yok!
Evet, şimdi çok pişman oldukları üzere "aculluk edip demokrasiye geçmeselerdi" diğer seçimler de çantada keklikti tabii! "Eğitilmiş halkın kendilerine oy verdiğini" yazacak da çıkardı elbette...
Bu arkadaşlar, bir ara umutlarını "Deniz Baykal'ın gitmesine" bağlamışlardı. Şimdi beklenti düzeylerini "
Önder Sav'ın gitmesi umuduna" kadar düşürdüler.
Bir ara Mustafa Sarıgül'ü desteklediler, oysa
Mahsun Kırmızıgül de gelse, Yılmaz Morgül de gelse CHP seçim kazanamaz.
CHP, İsmet İnönü'yü mezarından çıkarıp başına geçirseler bile hiçbir seçimi kazanamaz. Sağa da kaysa kazanamaz, sola da kaysa kazanamaz, ortada da dursa kazanamaz.
ÇÜNKÜ TOPLUMUN BÜNYESİNE TERSTİR.
Bu arkadaşlar, seçimleri niçin DP-AP-
ANAP-AKP "çizgisinin" kazandığını ve hep kazanacağını da anlayamıyorlar.
Halkın
OSMANLI REFLEKSİNİ göremiyorlar, çünkü görmek istemiyorlar.
Halkın
BÜROKRASİYLE OLAN ÇOK CİDDİ ÇATIŞMASINI idrak etmek de onlara uzak.
İşin matrağı, bunlar halkçı olduklarını söylüyorlar, sonra da "tornacının oğlu"
cumhurbaşkanı olunca bozuluyorlar!
"Son aylarda yaşananlardan sonra AKP'nin oylarının niçin azalmadığını anlamak kolay değil" diyorlar... Oysa kolay, çok kolay...
Anlamak için bütün mesele gözünü karartmamak... "Gönlünden geçeni" gerçek sanmamak... Ha, bir de
küfür yemeyi, aşağılanmayı, kıskanılmayı, gammazlanmayı, "istiskale uğramayı" sineye çekmek tabii.
Ben öyle yaptım. Onlarda bu büzük yok.
ENGİN ARDIÇ/SABAH