CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, Swissotel'de düzenlenen gerçekleştirilen ve 8,5 saat süren toplantı sona erdi.
Toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan
Okay, akademisyen,
sivil toplum örgüt liderleri ve toplumun değişik kesimlerinden kanaat önderlerinin katıldığı toplantıda, siyasette şu an aktif rol üstlenmeyen 3 eski genel başkanın da yer aldığını kaydetti.
Bugünkü toplantının, yeni CHP yönetiminin 2011 genel
seçimlerine yönelik olarak yapmakta olduğu toplantı dizilerine bir ek olduğunu ifade eden Okay, ''Bu toplantı sonucunda önümüzdeki seçime yönelik toplumun değişik kesimlerinin siyaseti algılaması, siyasete ilişkin düşünceleri ve değerlendirmelerini aldık. Çok başarılı güzel bir toplantıyı geride bıraktık. Çok önemli, değerli değerlendirmeler vardı. Toplantının finalinde, 'biz de sizle birlikte bu siyasette taşın altına elimizi koyacağız' diyen değerli arkadaşlarımız da vardı. Bunların hepsi partinin sorumluluk mevkinde olan kadrolar tarafından not edildi. Bunların her biri önümüzdeki süreçte seçime
hazırlık komitesi tarafından değerlendirilecek'' diye konuştu.
Toplantı sonunda Kılıçdaroğlu'nun katılımcılar bir teşekkür konuşması yaptığını da belirten Okay, bir gazetecinin, ''
türban konusu konuşuldu mu?'' sorusu üzerine, ''Türban da, Türkiye'nin yakıcı, can alıcı tüm sorunları gündeme geldi. Herkes en özgürce, en geniş manada düşüncelerini ifade etti. Türban da,
Güneydoğu da,
Kürt sorunu da, ekonomi de, yolsuzluk da,
yoksulluk da konuşuldu. Seçim stratejileri de konuşuldu. Herkes dilediğince düşüncelerini ifade etti. En geniş manada tartışıldı ve büyük bir hoşgörüyle dinlenildi, bunların her birinden yararlanılacağı inancını taşıyorum'' karşılığını verdi.
-2011 SEÇİMLERİ-
Okay, ''Toplantıda konuşulan konularla ilgili bir sonuç çıkıp çıkmadığı'' yönündeki bir soru üzerine, bu toplantının bir parti iç çalışması olmadığını, o yüzden toplantıdan bir sonuç çıkmayacağını belirterek, şunları söyledi:
''Bu, sadece toplumun değişik kesimlerindeki isimlerin, liderlerin, temsilcilerin, kanaat önderlerinin düşüncelerinin aynı ortamda paylaşıldığı bir toplantı. Biz il başkanları, milletvekilleri arkadaşlarımızla da toplandık. Bir seçime hazırlık komitesi de oluşturduk. Ankara'da bu çalışmamız devam ediyor zaten. Burada da, arkadaşların düşüncelerini alacağız, bunların hepsi o komite bünyesinde değerlendirilecek. Ondan sonra bir
yol haritası belirlenecek. Zannederim,
Aralık ayı başı itibariyle seçim yol haritasıyla yola çıkmış olacağız.''
Okay, ''CHP'de bir 29
Ekim Resepsiyonu sorunu olup olmadığı'' yönündeki bir soruya, ''
Medya bir
kriz istiyor. Medya sürekli CHP'de bir kriz beklentisi içerisinde. CHP'de bir kriz yok. Medya istediği için de bir kriz olmayacak. CHP'nin içinde bir kriz yok'' yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun resepsiyonla ilgili bir karar alıp almadığı sorusu üzerine de Okay, ''Sayın Genel Başkanımız medyanın genel yayın yönetmenleriyle birlikte olduğu
akşam yemeğinde, '
29 Ekim'e daha çok var' ifadesini kullandı. Ben de Genel Başkanımız'ın ifadesini tekrar ediyorum. 29 Ekim'e daha çok var, bu konu sayın Genel Başkanımızın iradesidir'' diye konuştu.
-BAŞÖRTÜSÜ-
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'türban sorununun çözümüne yönelik ben talimatı verdim, çalışmalar başladı' dediğini hatırlatan ve CHP'nin bu konuda bir çalışma başlatıp başlatmadığını soran bir basın mensubunu da Okay, şöyle yanıtladı:
''Her 3 başkanvekili de buradaydı. Başbakan Kızılcahamam'daydı, biz İstanbul'daydık. Henüz bize daha bir şey gelmedi. Gelirse,
AK Parti Başkanvekilleri, CHP Başkanvekillerini arar. Ancak kimi zaman sayın Başbakan böyle 'ben başkanvekillerime talimat verdim' der, sonra geri alır. Kimi zaman AK Parti Başkanvekilleri, anayasa değişikliğinde '
Meclis Başkanı aradı, biz hazırız' dedi. Başbakan '
anayasa değişiklikleri seçimden sonraya kalsın' dedi. Bu tür siyasi söylemler olur.
Eğer bu konu AK parti grubunun bir kararı haline gelirse, Başbakan'ın 13 Eylül'den itibaren söylemlerindeki zikzaklar ortadan kalkar ise, o zaman talepte bulunurlarsa, talebe göre CHP grubu bu başvuruyu değerlendirir, ona göre de bir karar alınır. Henüz bize yapılmış bir başvuru olmadan şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Hatırlarsanız
Meclis Başkanı'nın anayasa değişikliğiyle ilgili olarak 'parlamentoda grubu bulunan siyasi partilere
çağrı çıkaracağım' dediğinde hemen 'biz hazırız' dedik. Meclis Başkanı o söylediğini unuttu, Başbakan ona, 'neden söyledin?' dercesine, 'bu değişiklik olmayacak' dedi. Onun için söylemde bir tutarlılık için, önce icraatı görmek lazım.''