CHP Grup
Başkanvekili Muharrem İnce 15
Ekim'de parti olarak resepsiyona katılmayacaklarını açıklamıştı. CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ise böyle bir kararları olmadığını, İnce'nin kişisel görüşünü açıkladığını söylemişti. Kılıçdaroğlu daha sonra katıldığı programlarda da uzlaşmacı bir tavır görüntüsü vermiş ve "Resepsiyona daha çok var, henüz karar vermedik" demişti. İnce'yi de parti karar almadan görüş açıkladığı için eleştirmişti.
Aynı süreçte
Muharrem İnce ise katıldığı televizyon programlarında sözünün ardında olduğunu, Kılıçdaroğlu farklı konuşsa bile gerçeklerin zamanla ortaya çıkacağını iddia etmişti. Gazetecilerin "Genel başkanınız sizi yalanladı, bir açıklamanız yok mu? " şeklindeki ısrarlı soruları içinde aynı tavrı göstermişti.
29 Ekim tarihi yaklaşınca CHP'nin tavrı belli oldu. Kılıçdaroğlu'nun sözleriyle beklenti içine giren kamuoyu yanıldı. Çünkü parti olarak CHP resepsiyona gitmeyecekti. İnce'nin düşüncesinden farklı olarak grup serbest bırakılmıştı. Bütün milletvekillerinin gözü ise genel başkanda idi. O ne yaparsa herkes onu yapacaktı. Kılıçdaroğlu son güne kadar kararını açıklamadı. Sonrasında da Çankaya'daki resepsiyona gitmeyip
İstanbul Kadıköy'de düzenlenen meşaleli yürüyüşe katılacağını belirtti. CHP'liler de genel başkanın işaretine uymayı
tercih etti.
Eski genel başkan Deniz
Baykal ilk günden katılmayacağını açıklayıp askerlerle aynı noktaya düşerdi. Kemal Kılıçdaroğlu dönemi de farklı olmadı. Daha önce de bir çok kez verdiği sözün ardında duramayan CHP lideri bu kez de kamuoyunu yanıltmadı ve Muharrem İnce'nin iki hafta önce söylediği noktaya geldi. Tıpkı askerler gibi, cumhurun resepsiyonu yerine kendi kutlamasını yapmayı tercih etti.