CHP'nin sanat anlayışı ve köprü altı siyaseti
Öte yandan CHP'nin 'geldiği yer' konusunda fikir verdiği için önemli. Başörtülüleri rahibeye benzeten
afiş, CHP'li gençlerin Beşiktaş'ta bir sanat eserine saldırısı ve bu sergi, CHP'de gözle görülür bir üslup kayması yaşandığını gösteriyor. Bu muhalefet etme biçimi CHP'den çok marjinal bir partinin hatta derme çatma bir sol örgütün dilini andırıyor. Ankara'daki sergide gördüğümüz
hakaret tabloları da zaten o örgütlerin, köprü ve üstgeçitlerin ayaklarına yapıştırdığı iç karartıcı afişlerden farksız. CHP yönetimi, bırakın siyasi etik tarafını, bu serginin
estetik sefaletinden hiç mi rahatsız olmadı acaba?
Oysa CHP kendi tarihine baksa sanata, edebiyata katkılar yapan bir parti olduğunu görecektir. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, partisinin bir zamanlar şiir, hikâye,
roman ve tiyatro yarışmaları düzenlediğini bilir mi? Biz hatırlatalım da CHP'nin entelektüel bakışının nereden nereye geldiğine siz karar verin. CHP, 1939'dan başlayarak "CHP
Sanat Mükâfatları" adı altında bir dizi yarışma düzenler. 1942'deki ilk Sanat Mükâfatı roman dalındadır ve Halide Edip'in Sinekli Bakkal romanı birinci seçilir. 1943 yılı mükâfatı
müzik dalında, Ulvi
Cemal Erkin'in piyano konçertosuna verilir. 1946'da mimarî, tiyatro ve şiir olmak üzere üç dalda yarışma açılır.
Şiir yarışmasına birinciliği 'Otuz Beş Yaş' ile
Cahit Sıtkı Tarancı kazanır. 1947'de tiyatro dalında açılan yarışmada birinciliği
Necip Fazıl kazanınca işler karışır ve
ödül iptal edilir.
Yarışmalara 1948'de son verilir... Hasan Âli Yücel'in bakanlığı döneminde başlatılan klasikleri tercüme faaliyeti ise (içeriği tartışılsa da)
Cumhuriyet devrinin en önemli edebiyat seferberliğidir. CHP'nin çok önemli bir faaliyeti de resim alanındadır. 1938 yılında başlatılan ve 1943'e kadar süren 'Ressamların Yurt Gezileri' projesi ile her yıl on
ressam farklı şehirlere gönderilerek
Anadolu baştan başa resmettirilir. Aralarında Nurullah Berk, Mahmut Cuda, Abidin Dino, Feyhaman Duran, Bedri Rahmi Eyüboğlu,
Şeref Akdik ve Cemal Tollu gibi ustaların da bulunduğu 48 ressamın ürettiği eserler 1944'te Yurt Gezileri Resim
Sergisi'nde teşhir edilir.
Böyle bir kültürel birikimin mirasçısı CHP'nin, bu utanç verici sergi ile gündeme gelmesi doğrusu hüzün verici. Eleştirileri duymazlıktan gelse de CHP'nin en azından kendi tarihini hatırlayıp sanata bakışını değiştirmesi, bu tür pespayeliklere yüz vermemesi gerekir. Aksi halde bu köprü altı üslubu,
muhalif oldukları siyasi anlayış ve grupları değil ama kendilerini bitirir.
ALİ ÇOLAK - ZAMAN