Gül karşıtlığını misyon haline getiren ve bir süredir kamuoyunu yanıltmak için özel bir gayret sarf eden
Vatan gazetesinin dünkü manşeti şöyleydi:
"-Gül'ün çekilme ihtimali yüzde 51"
"AKP kulisleri" böyle diyormuş!
Gazeteye göre "Erdoğan'a yakın bazı isimler Gül yerin
e devletin kurumları arasında birleştirici rol oynayabilecek ılımlı bir ismin
aday gösterilmesini" istiyorlarmış!
Benzer bir haber Hürriyet'in sürmanşetinde de vardı: Erdoğan'ın başkanlığında toplanan MYK'da "Seçim sonrası yeni bir durum oluştuğu, Gül'ün yerine başka bir aday gösterilmesinin daha iyi olacağı" eğilimi ortaya çıkmış!
Akşam, Başbakan'ın şu sıralar Gül'ü ikna etmeye çalıştığını ileri sürerken; Cumhuriyet'e göre ise AKP yönetimi Gül'ü ikna edememiş! (Haberin bilinçaltımıza gönderdiği
mesaj çok açık: "
Abdullah Gül ne kadar uzlaşmaz, ne kadar inatçı, ne kadar şahsi top oynayan bir adammış böyle!")
Lafı hiç uzatmadan söyleyeyim: Bütün bu haberler "tezvirat"tan ibaret. Malum basın "temennileri"ni "gerçek"miş gibi yazıyor!
***
Kirli propagandanın aksine Abdullah Gül "devlet kurumları arasında birleştirici rol oynayabilecek" bir isimdir...
"Devlet Kurumları" diyenler (ki aslında bu gerekçeyi söz konusu medya AKP'nin başının üzerinde kılıç gibi sallıyor)
Org. Yaşar Büyükanıt'ın neden şu ana kadar 27 Nisan'ı savunan tek cümlesinin olmadığı sorusunu
cevaplamaya asla yanaşmıyor.
Bitmedi: O cephedekiler,
Anayasa Mahkemesi'nin 367 konusunda kısa süre içinde nasıl olup da 9-2'den 6-5'e çark ettiği hususu hakkında şimdiye kadar açıklayıcı tek kelime edebilmiş değiller...
Peki,
seçim sonrası oluşan "yeni durum"da Gül'ün adaylığı aleyhine gelişen nedir? El Cevap: Hiçbir şey!
Tersine: 22 Temmuz Sandığı bir bakıma Abdullah Gül oylamasıydı. "Milli İrade" Gül'ün adaylığına hayli sıcak baktığını ortaya koymuş durumdadır!
Gazeteler kamuoyuna öyle bir hava veriyor ki, Erdoğan harıl harıl Gül'ü ikna etmeye çalışıyor /Koltuk hırsı içindeki Gül bir türlü feragat etmiyor/AKP'nin çoğunluğu Gül'ün çekilmesini istiyor vesaire: Bunların hepsi gerçek dışı haberlerle kotarılan
ucuz numaralardır. Yarın aday olduğunda "Bak gördünüz mü, uzlaşmadı" diyecekler...
"
Çankaya'nın birinci tur oylaması" mesabesindeki 22 Temmuz; üstüne MHP oylamaya katılacağını açıklamış...
Böyle bir resim ortada iken -milletin değer yargılarıyla barışık bir ismi engelleyebilir miyiz diye- hâlâ utanmadan her türlü faulü yapıyorlar...
Hiç kimse, Malum
Medya'nın "
Asker ne der, sonra?" gözbağcılığına yaslanarak
imza attığı "rejim krizi" oyununa kanmasın!
"Gül ağızlara laik bir
jest yapsın" kulvarında koşanlar "Gizli İktidar"ın yönettiği Türkiye'de yaşadıklarını sanıyorlar!
Oysa, devir değişti...
Hayrünisa Gül'ün türbanını eksen alarak Abdullah Gül hakkında istifham oluşturmaya, korku filmi çekmeye çalışanlar kamuoyunu yanıltmak için kırk
takla atıyorlar...
Final: Gül'ün adaylığı, bu topraklarda Milli İrade'nin egemenliğini işaretlemesi bakımından hayati bir adımdır!
TAMER KORKMAZ- ZAMAN