Camiyi de 'yamyamlar' mı engelliyor?

İhtiyaca cevap veremeyen Hacı Derviş Camii'nin yeniden yapılması, 3 yıldır engelleniyor. Konu Baykal'a kadar gitti; ama henüz bir gelişme yok.

Camiyi de 'yamyamlar' mı engelliyor?

Ankara'nın Çankaya ilçesi eski CHP'li Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın "Yamyamları doyuramıyorum." sözü, geçen yıl epey tartışılmıştı. Kendi partisinden bu kişilerin kim olduğu, uzun süre gündemde kalmıştı. Eryılmaz'ın kastettiği 'yamyamlar'ın bir camiye de el attığı iddia ediliyor. Çankaya'daki Hacı Derviş Camii'nin yeniden inşası, 3,5 yıldır engelleniyor. Hacı Derviş Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Muammer Özdemir, cami için imar izni alma aşamasında belediyeden gördükleri engellemenin anlamlı bir açıklamasını bulamıyor. Caminin yapılması için 2006'da yola çıkan dernek, bu sürede CHP'lilerin birçok engeliyle karşılaştı. Konu CHP Genel Başkanı Baykal'ın önüne kadar gitti; ancak hâlâ caminin önündeki engeller kaldırılmadı. Cumhuriyet'in kurulduğu yıllarda 10 bin olan Ankara'nın nüfusu başkent olmasından sonra hızla arttı ve bugünlerde 5 milyona dayandı. Bu hızlı şehirleşme karşısında ibadet mekânlarının sayısı da hâliyle kimi bölgelerde yetersiz kaldı. Çankaya'nın Yukarı Öveçler Mahallesi de bunlardan biri. Sayısı bir hayli az olan camiler aynı zamanda küçük olduğu için özellikle cuma günleri cemaat saflarda kendine yer bulamıyor. Daha büyük bir camide kılmak isteyenler ise uzun bir yol kat etmek zorunda kalıyor. Bu problemden yola çıkan Yukarı Öveçler cemaati, 1978'de yapılan küçük camiyi yıkarak yerine daha modern ve büyük bir cami yapma kararı aldı. Caminin 1500 metrekare büyüklüğündeki arsasına ek olarak etrafındaki 2200 metrekarelik arsa da cami projesi için kullanıma verildi. Arsanın camiye kazandırılmasından sonra 2006'da Hacı Derviş Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği kuruldu. İnşaat için yola çıkan dernek yöneticileri, tecrübesiz oldukları için Çankaya Belediyesi'ne danıştı. Belediyenin imar yetkilileri ise "Bize müracaat edin, camiyi yapabilirsiniz." karşılığını verdi. Bu esnada camiye tahsis edilen arsada 5 gecekondu bulunuyordu. Bunlar satın alınarak yıkıldı. Belediye ve kaymakamlık "ödenek yok" diyerek enkazı kaldırmayınca görev yine cemaate düştü. Arsanın imar durumunu öğrenmek için, o dönemde derneğin başkan yardımcısı olan, daha sonra başkanlığa gelen Muammer Özdemir, 20 Kasım 2006'da Çankaya Belediyesi'ne bir müracaatta bulundu. Çankaya Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü, 4 ay sonra çalışmalarını tamamlayarak 0.50 emsal ve 9 buçuk metre yüksekliğini aşmayacak şekilde caminin yapılabileceği sonucuna vardı. Bu raporda 4 başlık dikkat çekiyordu. Eski caminin yıkılması hâlinde yerine sadece cami yapılabilecek, deprem yönetmeliğine uyulacak, parselde yer alan binalar yoldan kotlandırılacaktı. Bunlar arasında sadece cami ile birlikte yapılması düşünülen Kur'an kursuna onay çıkmamıştı. Bu karara rağmen 5 kişilik İmar Komisyonu, tam aksi yönde bir karar alarak "dosyanın müdürlüğe iadesini" istedi. Yani İmar ve Şehircilik Müdürlüğü cami yapılmasına onay verirken komisyon bu kararları toptan reddetti. Belediyeye "imar durumunu bildirin" diye yazdığı yazıya karşılık "cami yapamazsınız" cevabı alan Özdemir ve arkadaşları, bu karar karşısında şoke oldu. Komisyon Başkanı Yılmaz Şahin'e ulaşmaya çalıştılar ama buna bir türlü muvaffak olamadılar. Bunun üzerine İmar ve Şehircilik Müdür Yardımcısı Ayşe Hanım'ın kapısını çalarak "Herhangi bir yanlışımız, eksikliğimiz mi var? Neden reddettiniz?" diye sordular. Ayşe Hanım'ın cevabı ise bir hayli ilginçti: "20 yıllık mühendisim. İlk kez böyle bir kararla karşılaşıyorum." Dernek yöneticileri, problemin ne olduğunu öğrenebilmek için uzun süre yazışmalar yaptılar ancak tatmin edici herhangi bir cevaba bir türlü ulaşamadılar. Her girişimleri çoğunlukla "Durumunuz inceleniyor, bilgi verilecektir." cümlesiyle akim kaldı. Hatta Muammer Özdemir'e 24 Mayıs 2007'de gelen bir yazıda "Projede değişiklik teklif ettiniz" yazısı yer alır. "Arsanın imar durumuna ilişkin bir talebimiz olmadı. Bu kararı duyunca başımdan kaynar sular döküldü." diyen emekli öğretim üyesi Özdemir, çareyi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'ten yardım istemekte bulur. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununa göre büyükşehir belediyesi ve mücavir alan sınırları içinde 1/500 ile 1/25000 arasındaki her ölçekteki nazım imar planı yapma, yaptırma, değişiklik yapma, parselasyon planlarını onaylama yetkisi nazım imar planı yürürlüğe girdiği tarihten 1 yıl içinde ilçe ve ilk kademe belediyeler tarafından yapılmazsa büyükşehir belediyesine geçiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi de bir yıl içinde imar kararını vermeyen Çankaya Belediyesi'nde yetkinin olmadığına hükmederek caminin imarını tespit etme yetkisinin kendinde olduğuna karar verdi. Çankaya Belediyesi'nin 0.50 emsalini kabul etmeyen Ankara Büyükşehir Belediyesi, 13 Haziran 2007'de cami arsası için 1.00 emsal verdi, minarenin yüksekliği için bir sınır koymadı. Çankaya Belediyesi, Kur'an kursuna karşı çıkmasına karşılık; Büyükşehir buna da onay verdi. Büyükşehir Belediyesi'nin bu yeni kararı Çankaya Belediyesi'nde onay için askıya çıktı; ancak belediye bu kararı hemen Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne götürüp yürütmenin durdurulmasını talep etti, bunda da başarılı oldu. Davayı Ankara 8. İdare Mahkemesi görerek Büyükşehir'in kararını iptal etti. Yetkinin Ankara Büyükşehir'e geçtiğini söyleyen Muammer Özdemir, mahkemenin nasıl böyle bir karar verdiğini hâlâ anlayamadıklarını ifade ediyor. Özdemir, dönemin Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz ile görüştü ve "Tamam, gerekeni yapacağım." sözünü aldı. CHP'li bazı yetkililerin de devreye girmesiyle 8 Ekim 2008'de 0.50 emsal ile izin çıktı. Bunun üzerine Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi'nin bir yıl içinde karar vermediğinden dolayı "yetki bende" diyerek bu kararı iptal etti; 0.80 emsal verdi. Büyükşehir bu kararı onayladı, ancak 29 Mart yerel seçimleri arifesinde diğer birçok iş gibi bu da donduruldu. CHP'nin yeni Çankaya Belediye başkan adayı ise Bülent Tanık idi. Öveçler Mahallesi'ne seçim propagandası için geldiğinde cemaat bu sorunu kendisine anlatarak yardım istedi. Tanık ise "Tabii yardımcı olurum, seçimden sonra görüşelim." diye karşılık verdi. Bülent Tanık seçimi kazandıktan sonra Hacı Derviş Camii Yaptırma Derneği Başkanı Özdemir, İmar Müdürü Erdal Bey'in yanına giderek dosyaları önüne koydu. "Bizim için emsal çok önemli değil. Büyükşehir 0.80 verdi. Ama biz bunun 0.50, en fazla 0,70 kullanacağız. Planda otopark da var. Bunun işletmesini, gelirini belediyeye verelim." diye teklif sundu. Erdal Bey dosyaya sıcak baktığını, Tanık'a da olumlu görüşlerini aktaracağını söyledi. Bir süre sonra Erdal Bey'in sekreteri, Muammer Özdemir'i arayarak "Başkan da projenize olumlu bakıyor." mesajını iletti. Herkes artık bu probleme çözülmüş gözüyle bakıyordu; ancak olumlu cevap bir türlü gelmiyordu. Bunun üzerine belediyenin kapısını çalan Özdemir, 0.80 emsal veren Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni Çankaya Belediyesi'nin mahkemeye verdiğini öğrendi. "İmar müdürü olumlu görüş bildirdi. Başkan olumlu görüş bildirdi. Ama neden böyle oldu?" diyen Özdemir, devlette görev yaptığı 35 yılda yıprandığını ancak bu camiyi yaptırmak için uğraştığı üç buçuk yılda çok daha fazla yıprandığını, "Saçlarım döküldü, dişlerim gitti." cümlesiyle anlatmaya çalışıyor. Belediyeden kimi yetkililerin kendilerine "cami çok" diye yaklaştığını anlatan Hacı Derviş Camii Yaptırma Derneği Başkan Yardımcısı Bahri Keskin ise yaşadıkları bölgede camilerin çok yetersiz kaldığını, Cevizlidere Mahallesi'nden her gün camiye gidip geldiğini aktarıyor. Caminin yapılması için her başvuruda dernek yöneticileri 1500 lira ödüyor. Şu ana kadar üç başvuru yaptıkları için 4500 lira ödemişler, bundan sonra kaç defa daha ödeyeceklerini bilmiyorlar. Bu parayı aralarında toplayıp belediyeye yatırmışlar. Muammer Özdemir, projeyle ilgili her gelişmeyi caminin ilan panosunda da duyuruyor, böylece şeffaf bir süreç yaşanıyor. "CHP bu camiyi niye engelliyor?" sorusuna ise kimse cevap veremiyor. Mahalle halkı ve dernek yetkilileri 'yamyamlar' senaryosuna iyiden iyiye inanmaya başlıyor. Konuyla ilgili sorularımızı cevapsız bırakan Çankaya Belediyesi, Cem Vakfı'na Ankara Or-An'da 10 milyon lira değere sahip bir arsayı cemevi yapması için vermiş; ruhsat tahsisi ve çevre düzenlemesini de üstlenmişti. "Cemevi için arsa veren CHP, cami için neden onay vermiyor?" sorusu cemaatte sık sık tartışılıyor. Aksiyon Dergisi
<< Önceki Haber Camiyi de 'yamyamlar' mı engelliyor? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER