AK Partili Çelik: Sayın
Başbakan sorumlu devlet adamı tavrı sergilemiştir
Çelik, "Devlet yönettiğiniz zaman, devlet yönetme sorumluluğu sahip olduğunuz zaman herhangi bir insan gibi davranmak sorumluluğuna sahip değilsiniz." dedi.
Çelik,
MKYK toplantısı sonrasında yaptığı basın toplantısında, toplantıda görüşülen konular ve gündemle ilgili açıklama yaptı. Çelik, toplantıda, Başbakan Erdoğan'ın partinin çalışmaları ve gündemdeki konularla ilgili olarak MKYK üyelerine bilgi verdiğini söyledi. Çelik,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan tarafından da
ülke ekonomisi ve dünyadaki durumla ilgili kurum üyelerine bilgi aktarıldığını ifade etti.
Çelik,
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın '
aile fertleri üzerinden
siyaset yapılmasına karşı' olduğunu söylediğini hatırlatarak, Emine Erdoğan'ın GATA'ya gidememesiyle ilgili açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını kaydetti. Çelik, Baykal'ın Erdoğan'ın konuyu sonradan gündeme getirmesini yadırgadığını, hazmetme ifadesini kullandığını belirterek, "Sayın Başbakan olaydan sonra ilgililere ve
yetkililere tepkisini ifade etmiştir. İlgili kurumlar da ifade etmiştir, birebir etmiştir. Devlet adamlığının sorumluluğunun gereği gerginlik çıkarmamak ve meseleyi farklı boyutlara taşınmasına müsaade etmemek farklı şeylerdir. Devlet yönettiğiniz zaman, devlet yönetme sorumluluğu sahip olduğunuz zaman herhangi bir insan gibi davranmak sorumluluğuna sahip değilsiniz. Bazı şeyleri yaparken, karşılaştığınız olumsuzluğa tepki ve tavır belirlerken düşmanlarımızı sevindirmemek gerektiğini söylemek isterim. Sayın Başbakan sorumlu bir devlet adamı tavrı ortaya koymuştur. Eğer iç
politika malzemesi yapmak isteseydi o günlerde kamuoyunun günd
emine taşırdı, tartıştırırdı." şeklinde konuştu.
Meselenin TBMM'deki bir
tartışma sonrasında gündeme geldiğini hatırlatan Çelik, bir hanımefendiye yapılanın doğru olmadığının bütün
toplum kesimleri tarafından kabul edildiğini söyledi. Çelik,
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ'un bugün bir
gazete yer alan 'Keşke ol
masaydı' yönündeki açıklamalarını da olumlu bir açıklama olarak değerlendirdi. Çelik, "Türkiye'de bazı tartışmalar gerginlik yaratıyor gibi gelse de, bazı meselelerin konuşulması, onların hasır altı edilmemesinde bu anlamda faydalı olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Baykal'ın EMASYA protokolünün iptal edilmesiyle ilerde yetki kargaşası doğacağına yönelik eleştirilerini gündeme getirdiğini ifade eden AK Parti Genel Başbakan Yardımcısı
Hüseyin Çelik, EMASYA'nın 1997 yılında uygulanmaya başlandığını belirterek, bu tarihten önce de toplumsal olayların olduğunu kaydetti. Çelik, valilerin yasaya göre ihtiyaç olması durumunda iç güvenlik birimlerinden
yardım isteme hakkına sahip olduğunu söyledi. Çelik, EMASYA'nın güvenlik açısından olmaz olmaz olmadığını, iki tarafın da mutabakatı ile bunun gündemden kaldırıldığını ifade etti.
Çelik, Baykal'ın Arınç ile ilgili söylediklerinde de çarpıtmalar olduğunu söyledi.
Çelik, IMF olmadan da Türk ekonomisinin ayakları üzerinde durduğunu, stand by anlaşması yapılmadan Türkiye'nin krizden çıkılacağını gösterdiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kamu diplomasi koordinatörlüğünün kurulmuş olmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, bunu psikolojik hareket olarak değerlendirmesini yadırgadığını söyleyen Çelik, "Sayın Bahçeli bir akademisyendir. Kamu diplomasi kavramının dahi ne olduğunu bilmemesini çok yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Danışmanları kendisini yanlış yönlendirmiştir. Bunu darbeler dönemindeki psikolojik harekete benzetmesinden hayretler içinde kaldığımızı bilmenizi isterim." diye konuştu.
'Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Ali Babacan'ın IMF ile görüşmelerle ilgili bir değerlendirmesi oldu mu?' yönündeki soruya Çelik, olumlu ve olumsuz olacağı yönünde bir açıklamasının olmadığını, Başbakan Erdoğan tarafından da bir değerlendirme yapılmadığını kaydetti. IMF ile müzakerelerin devam ettiğini anlatan Çelik, bütün Avrupa'yı tedirgin eden krizlere rağmen Türkiye'nin
kredi notunun artırılmasını önemli gelişme olarak değerlendirmek gerektiğini vurguladı.
Başbakan Erdoğan'ın hangi sanatçılarla bir araya geleceği yönündeki bir soruya ise Çelik, üç seans halinde yapılacak toplantının ilk görüşmesinin 20
Şubat tarihinde yapılacağını söyledi. Çelik, toplantının monolog değil
diyalog şeklinde toplantılar olacağını, yuvarlak masa etrafında bir toplantı olmasını istediklerini kaydetti. Çelik, toplantılarda sanat dünyasının sıkıntıları, ülkenin aktüel konularıyla ilgili görüş alışverişi olacağını belirtti. Çağrılan sanatçıların Türkiye'nin en önemli sanatçıları gibi bir iddianın içinde olmadıklarını vurgulayan Çelik, çağrılan isimlerin belli kesimlerin temsilcisi olarak da görülen kişiler olduklarını ifade etti. (CİHAN)