TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Anayasanın 138. maddesi (Mahkemelerin Bağımsızlığı maddesi) , bu memlekette ölmüştür" dedi.
TBMM'de gazetecilerle kahvaltıda buluşan Çiçek yolsuzluk konusunda şu ifadeleri kullandı: "Yolsuzluklar konusu müzmin bir illet. Devleti çürüten, hak ve adalet duygusunu zedeleyen bir illettir. Bir şeytan üçgeni. Üç köşeden birinde konumlanmış durumda olan adamlar yüzünden hepimiz zan altında kalıyoruz. Sıkıntı, vicdan azabı çekiyoruz. Toplum bu olaylar sebebiyle karamsarlığa itiliyor. Yolsuzlukla mücadele bir toplumsal mücadeledir. Sadece yargının görevi değil. Yargının görevi suç işlendikten sonrasını ortaya çıkarmak. Ayıp diye bir kavram vardı. Bunu unuttuk. Banka soygunları sebebiyle kim neyi batırdıysa gittiğim toplantılarda bunları görüyorum. Çok toplantının kapısından döndüğüm olmuştur. Yolsuzlukla mücadele üç aylık, beş aylık mücadele değil. Devamlı bir uğraş alanıdır. Devletlerin devamlı gündeminde olması gereken bir alandır."
'KUVVETLER AYRILIĞI' UYARISI
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, demokrasilerin en belirgin kuralının kuvvetler ayrılığı olduğunu söyledi. Yürütmenin yargı alanına, yargının ise yürütme alanına müdahale etmemesi gerektiğini belirten Çiçek, herkesin kendi işine bakması gerektiğini dile getirdi.
Çiçek şunları söyledi: "Türkiye'nin uzlaşmaya oksijen kadar ihtiyacı var. Kullandığımız dil uzlaşma dili mi dersek kenarından bile geçmiyor. Türkiye yetki çatışmalarının yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Herkes kendi işine bakmalı. Yasama yasama görevini, yürütme yürütme görevini, yargı kendi görevini yapacak. Herkes kendi işine odaklanacak. Herkes kendi işini en iyi şekilde yapacak. Birbirinin alanına müdahale etmeyecek. Bulunan çözümler bazen ömrü bir sene sürüyor. Bazen bir iki sene içinde sorunu çözmüş gibi gözüksek de sorunun çözülmediğini, mikrop kaptığını birçok olayda görmek mümkündür. Demokrasilerde en belirgin kural kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığı demek birbirine hasım olmak demek değildir. Yürütme kendi görevini, yargı kendi görevini yapacak. Bu üç kuvvet, biri diğerinin alternatifi değildir. Hiç kimse, hiçbir kurum kaynağını Anayasa'dan almayan yetkiyi kullanamaz."
İŞTE O MADDE:
Mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen Anayasa'nın 138. maddesi şöyle;
"MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."