Kapatma
davasının
ekonomik ve siyasi açıdan
Türkiye'ye çok pahalıya patladığını söyleyen Baş
bakan Yardımcısı Çiçek, "Hakikaten
siyasetin yakıcı olduğu günlerdi. Bunun sıkıntıları ileride çıkacaktır" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve
Devlet Bakanı Cemil Çiçek,
Şaban Dişli'nin istifasından Ferda
Paksüt ile yediği yemeğe, Türkiye'nin
Rusya ile ABD arasında yaşadığı sıkıntıdan
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasında yaşananlara kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
KAPATMA DAVASI: Hakikaten siyasetin sıcağının yakıcı olduğu günlerdir o günler. Türkiye'ye çok pahalıya mâl olmuştur. Hem ekonomik olarak hem de siyaset açısından. Bunun sıkıntıları ileride çıkacaktır. O zaman faizler yüzde 16 idi, yüzde 22'ye kadar çıktı. Biz, borcu borçla ödeyen bir ülkeyiz. Ödeyeceğiniz borcu yüzde 16 ile temin etmek var, yüzde 22 ile temin etmek var. Aradaki 6 puan fark yaklaşık 20 milyar dolardır. Türkiye'nin bir yıllık yatırım bütçesi 12 milyar dolar olduğuna göre, sadece faizden Türkiye'nin, Hazine'nin kaybı bu kadardır. Türkiye bu süreçte
imaj kaybına uğradı.
Süreci iyi değerlendirmeliyiz
DEMOKRASİMİZ HASTA: Savunmama başlarken mevzuatımızda kapatmaya yönelik hükümler olsa bile inşallah açılmış en son
kapatma davası olur diye temenni ettim. Temennimi bugün yine tekrar ifade ediyorum. Bu süreci iyi değerlendirebilirsek,
demokrasimiz açısından önemli kazanımların elde edilebilmesi bakımından da önemli fırsatları yakalayabiliriz. Hâlâ Türkiye'nin demokrasisi
şeker hastasıdır. Bu lafı sıkça da kullanıyorum.
Şeker hastası olunca da bazı sıkıntıları yaşıyoruz.
DİŞLİ’NİN İSTİFASI: Şaban Dişli’nin istifasını sadece hem kendisinin hem partisinin hem de siyasetin zarar görmemesi için yapmış olduğu bir fedakârlık olarak değerlendirmek gerekir.
Hukukçular riayet etmiyor
ERGENEKON İDDİANAMESİNİ OKUMADIM: Yargılama süreci devam ederken dava ile ilgili açıklamalarda bulunmayı ben şahsen doğru bulmadım. Buna riayet ediliyor mu derseniz, en başta hukukçular dahil olmak üzere kendileri de riayet etmiyorlar. Samimi olarak da bir şey söyleyeyim, ben bu iddianameyi okumadım. Bir merak saiki ile bunu okumam gerekiyor, bunun için de çok fazla zamanım olmadı.
PAKSÜT’LE YEMEK: Belli görevlerde bulunan insanlar birçok kişi ile görevi gereği görüşür, dostluk ilişkisi kurar. Ben Sayın Paksütler ile görevim gereği tanıştım. Kendileri Helsinki'de Büyükelçi idi. Finlandiya'nın AB Dönem Başkanlığı döneminde
Adalet Bakanı olarak gittiğimde üç gün eşimle
büyükelçilik ikametgâhında kaldık. İnsan ilişkileri o günden bu yana devam ediyor. Yaptığımız işin gereği budur.
KÜRSAD TÜZMEN RUSYA’YI COK İYİ TANIR
Rusya bizim bakımımızdan çok değişik sebeplerden dolayı önemli bir ülkedir. 38- 40 milyar dolara yakın bir ticaret hacmimiz var. İlişkileri değerlendirirken çok soğukkanlı, bir adım, beş adım sonrasını görerek değerlendirmek gerekir. Bu tıkanıklığın aşılması noktasında ilgili bakan arkadaşımızın kendi yönünden bir çözüm bulma gayreti ile bazı açıklamaları oldu. Kürşad
Tüzmen’in niyeti neticede bu tıkanıklığa bir çözüm bulmaktır. Kendisi de Rusya'yı iyi tanır. Bu nedenle orada mekanizmaların nasıl işlediğini de iyi bilir. O nedenle kendi yönünden bir değerlendirme yaparak bir açıklama yapmıştır.
Bakanlar Kurulu talebi uygun bulmadı. Olay budur.
HÜKÜMETiN YOL HARİTASI HAZIR
Türkiye’nin kapatma davası sürecinde kaybettiklerini yeniden toparlaması gerektiğini kaydeden Cemil Çiçek,
yol haritasını şöyle çizdi:
İLK AYAK: Ekonomi öncelikli konumuz. Tekrar güven ve istikrarın bu ülkede var olduğunu iç ve dış kamuoyuna açıkça ortaya koymamız gerekiyor. Haritanın birinci ayağı burasıdır.
Öncelikli mesele
EKONOMİ ÖNCELİKLİ: Ekonomi hem bugün hem bundan sonra Türkiye'nin en öncelikli meselesidir. Özellikle çevremizde olup bitenlere baktığımızda da bunun ne kadar önemli olduğu ortadadır. Ekonomiye dikkatle bakmamız lazım.
AB PROJESİ'NE YOĞUNLAŞACAĞIZ: AB projesi var. Bir devlet projesidir. Bir modernleşme, çağdaşlaşma, demokrasi projesidir. Çok önemli adımlar attık. Zaman zaman hükümetin bu konuyu ikinci plana ittiği gibi bir kanaat var. Bu çok doğru değil, ama böyle düşünenleri ikna etmek gibi bir görevimiz var. Bununla ilgili
Ulusal Program Taslağı Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü.
130'a yakın birincil yasal
düzenlemeyi, 400'ün üzerinde tüzük, yönetmelik gibi ikincil düzenlemeyi gerektiriyor. Bu düzenlemelerin bazılarının anayasa ile irtibatının olması sebebiyle, muhtemeldir ki anayasa konusu da gündeme gelecektir.
DÖNÜŞÜM PROJESİ: 131 yasal düzenleme aslında bir dönüşüm projesidir. Türkiye'yi demokratik anlamda tam bir dönüşüme tabi tutmak açısından yeni açılımlar getiren hususlardır.Bugün