Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, son dönemlerde taban kaybeden DTP'nin yeniden toparlanabilmek için çeşitli marazalar çıkarttığını, esasında partinin kapatılmasını da partililer ve
PKK'nın istediğini söyledi.
Bakan Çiçek, çeşitli açılış ve temel atma törenleri için geldiği
Yozgat'ta
Vali Amir Çiçek ve Belediye Başkanı Yusuf Başer'i makamlarında ziyaret etti. Çiçek'e 1984-1987 yılları arasında belediye başkanı olarak görev yaptığı Yozgat Belediyesini ziyaretinde Belediye Başkanı Başer, plaket ve yöresel kilim
hediye ederek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Çiçek,
AK Parti Yozgat İl Başkanlığını ziyaretinde de partililerle görüştü.
''DTP'NİN KAPATILMASINI KENDİLERİ VE PKK İSTİYOR''
Cemil Çiçek, burada düzenlediği basın toplantısında, DTP'nin kapatılmasına ilişkin hukuki sürecin başladığını, eski bir
Adalet Bakanı olarak, hukuka intikal etmiş bir konu üzerinde hukuki yönden yorum yapmanın yanlış olduğunu, değerlendirmelerin siyasi manada yapılabileceğini ifade etti.
Türkiye'de
siyasi partilerin ilk kez kapanmadığını, daha önce de partilerin kapatıldığını hatırlatan Çiçek, DTP'lilerin daha önce değişik isimlerdeki partilerinin kapatıldığını belirtirken, bugün parti
kapatmanın çözüm olmadığının görüldüğünü vurguladı.
Anayasa'nın 68, 69. maddelerinde, Siyasi Partiler Kanunu'nda, partilerin tüzükleriyle, programlarıyla, eylemleriyle belli kurallara uymadıkları zaman o partinin kapatma kararıyla karşı karşıya kalabildiğinin ifade edildiğini söyleyen Bakan Çiçek, şöyle devam etti: ''
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ismi geçen partinin tüzük, program ve eylemleriyle anayasal ve siyasi partiler açısından böyle bir davanın açılması gerektiği yolunda bir kanaate varmış ve hukuki süreç başlatmıştır. Biz o işin, o kısmına girmemeliyiz, eski bir Adalet Bakanı olarak yargıya intikal etmiş bir konuda fikir beyan etmek, yargılamanın sağlığı açısından doğru değildir. Siyaseten değerlendirme yapabilirsiniz, şu günlerde yapılan değerlendirme işin bu yönüyle ilgilidir.
Bu parti şimdi ortaya çıkmıştır, sayın
Başbakanın söylemek istediği tüzel kişilikleri değil partinin kapatılmasına sebebiyet veren kişilerin cezalandırılmasının neticeye daha müessir olacağı kanaatini taşımaktadır, doğrudur. Bu konuda yalnız değil, ben de şahsen siyasi partiler hukukunu bilen, bu konuda geçmişte tecrübesi olan biri olarak ifade ediyorum ki parti kapatmakla bu iş tek başına çözülebiliyorsa o zaman bundan evvel de kapatılmışlardı, o zaman bugünkü durumun olmaması gerekirdi.''
Tek bir tedbirle değil, başka tedbirlerle de bu işin üzerine gitmek gerektiğine dikkati çeken Çiçek, şunları kaydetti: ''Şu an DTP'nin kapatılmasını, benim kanaatim, kendileri ve PKK istiyor. Bunun da sebebi gayet açıktır, çünkü çok ciddi ölçüde taban kaybına uğramıştır, şu anda Türkiye'nin her tarafında birinci parti AK Parti'dir. Tekrar taban elde edilmek adına bu türlü marazalar ortaya çıkartılmaya çalışılmaktadır. Olayı iyi okumak lazım 'o onu dedi, bu bunu dedi' değil de bugün 'o ne yapmak istiyor, onlar ne yapmak istiyor' ona iyi bakmak lazım.''
''GEÇMİŞTE DE TERÖR OLAYLARI YAŞANDI''
Türkiye'de geçmiş yıllarda da
terör olaylarının yaşandığını, bundan en fazla zarar gören illerden birisinin de Yozgat olduğunu belirten Çiçek, ''1980 öncesinde Türkiye'de bir terör vardı, ismi değişikti. Biz Yozgatlılar olarak 66 plaka ile bir tarafa gidemezdik, çoğumuzun
araba plakası o zaman 06 idi'' dedi.
Türkiye'nin bugün terör saldırısıyla, olgusuyla karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bunun tabiatıyla yarım yüzyıllık bir geçmişi var. Yani Türkiye'deki
terör olayları son 10 günün, son 10 ayın, son 10 yılın meselesi değil. PKK teröründen bahsediyorsak, en az çeyrek asır, diğer olaylardan bahsediyorsak 1980 öncesini en iyi Yozgatlı hemşehrilerimiz bilecektir. 1980 öncesinde bizim
otobüs şirketlerimizin adı Bozok'tu bu nedenle birçok yerde taşlanmalara maruz kaldı, geceleri lastiği patlatılıp, camı, çerçevesi kırıldığı için sonradan bu firmanın ismi Meram oldu, Zafer oldu, Yozgatlı olduğu anlaşılmasın diye. 1980 öncesi daha değişik isimlerle, 1980'den sonra PKK terörü başta olmak üzere, terör örgütleriyle Türkiye devamlı mücadele ediyor, Türkiye terör meselesinde bir devlet
politikası yürütüyor.''
Devletin ilgili birimleriyle, geçmiş tecrübelerin ışığında, devletin imkan ve kabiliyetleri dikkate alınarak, bir politika sürdürüldüğünü söyleyen Cemil Çiçek, şöyle konuştu: ''Bu politika bir yönüyle askeridir, bir yönüyle diplomatik ve siyasidir, bir yönüyle de
ekonomik olarak, kültürel olarak sürdürülmektedir. Yani çok yönlü olarak takip ediliyor. Şu anda gündemde olan bu politikanın sadece
sınır ötesi operasyon boyutu daha fazla öne çıkıyor.
TBMM bu konuda bize
yetki verdi, Hükümetimiz bu yetkiyi aldıktan sonra, bu yetkiyi en isabetli ve teröre en fazla
darbe vuracak bir şekilde, en etkin bir şekilde kullanabilmek için elinden geleni yapıyor, bu teskerenin icabı neyse, gereği neyse bunu yaptı, aldığı günden beri, bugün de yapıyor, yarın da yapacaktır.''
Türkiye'nin kararlılığı karşısında bazılarının fikir değiştirmiş olabileceğini ifade eden Bakan Çiçek, ''Şu bir gerçektir ki Türkiye bu süreci iyi yönetmiştir. Hem
Avrupa Birliği'nde, hem NATO'da, hem
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri başta olmak üzere
İslam ülkelerinde Türkiye'nin haklılığı kabul edilmiştir. Türkiye bir terör olgusuyla, tehdidiyle karşı karşıyadır. Buna karşı (Kendisini
savunma hakkı vardır) denilmek suretiyle
terör örgütünün istismarını ortadan kaldırmıştır'' dedi.
Cemil Çiçek, şunları söyledi: ''Biz haklı bir mücadeleyi sürdürüyoruz, bunun gereği olan neyse ilgili birimler bunu bilir, kimin ne yapacağı bellidir, kimin ne yapacağı önceden hesaplanmıştır, bir plana programa bağlanmıştır, gerekli direktifler de verilmiştir. Türkiye bu mücadeleyi sürdürüyor. Vatandaşlarımızın şunu bilmesi gerekiyor, belki son tartışmalarla Türkiye'nin ne büyük bir fitneyle ne büyük bir belayla karşı karşıya olduğu bütün boyutlarıyla görme imkanı olmuştur.''
Bugün dünyada en fazla dış desteğe sahip olan örgütün Türkiye'nin uğraştığı kanlı terör örgütü PKK olduğunun görüldüğünü bildiren Çiçek, ''Türkiye sadece sayısı belli olan bu ayrılıkçı terör örgütü mensuplarıyla mücadele etmiyor, bunlara
destek veren uluslararası birçok mekanizmaları da bu vesileyle bertaraf etmek gibi bir çabanın, bir gayretin içerisindedir'' dedi.
''DAVULLA, ZURNAYLA OPERASYON OLMAZ''
''Medyada operasyona 5 kala gibi deyimler kullanılıyor, bu ne anlama geliyor?'' sorusuna, ''Onu onlara sorun ne anlama geldiği'' yanıtını veren Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Operasyon davulla, zurnayla yapılacak bir iş değil. Bu iş çok farklı bir iş. Kararı verenler verecek, olanlar oturur, oturmuştur, çalıştılar, çalışıyorlar. Onun için davulla zurnayla yapılacak bir iş değil. Bu işin tabiatı böyle, aleni konuşmaya müsait değildir.''
Bakan Çiçek, Yozgat'ta çeşitli açılış ve temel atma törenlerine katılacak,
sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle toplantı yapacak.
AA