Cemil Çiçek, geçen dönemlerle karşılaştırıldığında bu yasama döneminin çok daha gergin ve üslup bakımından kırıcı geçtiğini belirtti. 2011 seçimlerinden sonra, TBMM Genel Kurulu'nda yapılan konuşmalarda, kaba ve yaralayıcı sözlere yönelik bir tarama yaptıklarını anımsatan Çiçek, bu çalışmayı da 27 Şubat 2013'te liderlere gönderdiğini anımsattı.
Olumlu gelişme olmadı
Ancak, aradan geçen süre zarfında Genel Kurul'da kullanılan ifadelere bakıldığında, maalesef olumlu bir gelişme olmadığı, asla tasvip edilmeyecek ifadelerin hala kullanıldığını kaydeden Çiçek, "Milli mücadeleyi yürüten gazi Meclis'e ve aziz Türk Milletinin temsilcilerine yakışmayan bu ifadelerin Meclis’in, milletvekillerinin ve genel olarak siyaset kurumunun halk nezdindeki itibarını zedelediğini üzüntüyle müşahede ediyorum" dedi.
Bu beyanların sadece Meclis kürsüsünde kalmadığını, internet üzerinde de yapıldığını dile getiren Çiçek, bunların milletvekili sıfatıyla bağdaşmadığını kaydetti. Gelecek yasama yılında daha yapıcı bir üslubun Genel Kurul'a hakim olmasını temenni eden Çiçek, bu konuda herkesi göreve ve sorumluluğa çağırdı. Çiçek, Meclis'in, kaba sözlerin kullanıldığı mekanlar olamayacağına işaret ederek, "Meclis, eylemlerin yeri de değil" diye konuştu.
Yeni anayasa
TBMM Başkanı Çiçek, yeni anayasa çalışmalarını da değerlendirdi. Çiçek, "İnsan onurunu esas alan, hak ve özgürlüklerin standardını yükselterek onları teminat altına alacak olan, etkin ve verimli bir devlet hizmetini temin için, dengeleri iyi kurulmuş yeni bir anayasa hazırlamak milletimize taahhüdümüzdür. Bunun sorumluluğu omuzlarımızdadır, taahhüdümüzü yerine getirinceye kadar da omuzlarımızda durmaya devam edecektir. Anayasa toplumsal talep olmanın ötesinde zaruret haline gelmiştir" diye konuştu.
Çiçek, "Geldiğimiz nokta tatminkar değildir. 48 madde yerine mümkünse tamamında anlaşsaydık ama bu işin içerisine girdikçe ne kadar zor olduğunu hep beraber görüyoruz. Yapılan açıklamalar, değerlendirmeler işimizi de çok kolaylaştırmıyor" dedi.
Terör iç politika konusu değil