CHP Yenişehir İlçe Başkanlığı'nın düzenlediği, 'Yargı, Siyaset ve Demokrasi' adlı panele, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ve İstanbul Barosu eski Başkanı Turgut Kazan konuşmacı olarak katıldı.
CHP'nin yeni anayasa görüşmelerinde masada mutlaka bulunması gerektiğini belirten Cihaner şöyle konuştu: "Bu koşullarda partimizin geleneksel muhalefet anlayışıyla iktidar olması biraz zor görünüyor. CHP'nin daha önceden dünyaya örnek gösterilecek bir parlamento muhalefet geleneği vardı, ama parlamentonun ciddi bir muhalefet alanı olmaktan çıktığını görüyoruz. Hukuk yoluyla açılan davalar yoluyla ciddi bir muhalefet sergileniyordu, ama artık bağımsızlığını yitirmiş bir yargıda hukuk mücadelesi yoluyla da muhalefeti tırmandırmak mümkün görünmüyor. Onun için hayatın her alanını bir muhalefet odağına çevirmemiz gerekiyor. Milletvekillerine bırakılacak bir iş olmaktan çıkmıştır muhalefet. Yurttaşların hepsinin elini bu taşın altına sokmasıyla ancak bu iş olur."
Konuşmasında yeni Anayasa sürecine de değinen Cihaner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla bizim her şeyi anayasa merkezli düşünmememiz gerekiyor. Türklük tanımı gibi her şeyi anayasa merkezli düşünmenin muhalefet enerjimizi boşa harcadığını düşünüyorum. Bizim daha güçlü muhalefeti örgütleyebileceğimiz alanlar var. Yoksulluk, işsizlik, 2B, petrol kanunu var. Sadece anayasa odaklı bir muhalefet anlayışına saplanmamızın çok fazla bir fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Çünkü biz bu topraklarda tüm etnik unsurlarla yaşamayı kafamıza koymuşsak bizi ne kimse bölebilir ne de anayasa yazıldı diye insanlar kendi benliklerini unuturlar. Onun için bizim bu anayasayı daha soğukkanlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekir. Siyasi taktik olarak ülkenin bulunduğu koşullar içerisinde değerlendirildiğinde anayasa masasından kalkılmasını çok doğru bir fikir olarak da görmüyorum. Barıştan yana hiç bir kaygımızın olmaması lazım. Barıştan yana şiddetin dışında bir pozisyon almamız lazım. Ak Parti yeni anayasa, sivil anayasa yapacağız diyor. Bu büyük bir tuzaktır. Ak Parti'nin 12 Eylül'e hesaplaşması gibi bir derdi yok. Çünkü kendisi 12 Eylül çocuğu olduğu için böyle bir tuzağın içine giriyor. Eğer biz anayasa masasından kalkarsak kamuoyu önünde bunun sorumlusu CHP olarak görülecektir."