Cindoruk, ANAVATAN
Adana İl Başkanlığı'nın 10. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere geldiği Adana'da
Seyhan Otel'de gerçekleştirdiği toplantıda yaptığı konuşmada,
Türkiye'de demokrasinin işlemesiyle ilgili sıkıntı bulunduğunu öne sürdü. Cindoruk,, bunların başında Siyasi Partiler Yasası'nda, birbirine benzer inançta olan partilerin
ittifak yaparak
seçime girmelerini engellemesinin geldiğini savundu.
Söz konusu ittifakın, ''seçim öncesi
koalisyon protokolü'' niteliği taşıdığını belirten Cindoruk, ''Muhalefet ve
iktidar partileri seçim öncesi ittifak oluşturabiliyorlar. Bunun İtalya'da, Fransa'da ve başka gelişmiş
ülkelerde örnekleri var. Türkiye bugüne kadar bu olguyu hiç yaşamamıştı. Biz, hukuken mümkün olmayan bir hadiseyi birleşerek, aştık. Bir örnek oluşturmaya çalışıyoruz. Tavsiyem, birbirine benzer
siyasi partilerin bilhassa solda bunu gerçekleştirmesidir'' şeklinde konuştu.
Türkiye'de seçime girme hakkını elde eden 21 parti bulunduğunu kaydeden Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunların bir kısmının adını bile bilmiyoruz. Bu partilerin varlığından
seçmen de zaman zaman rahatsız oluyor. Büyük bir
oy pusulası ortaya çıkıyor, kime oy verdiğinizi dahi bilmiyorsunuz, adayların ismi yok. Çünkü sığmıyor. Bir de yüzde 10
baraj konusu var ve Ana
yasa'ya aykırı.
Biz söyledik, temsilde
adalet olmadan, yönetimde de istikrar olmaz. Bugün yönetimde istikrar yok,
Başbakan ve muhalefet partileri de bundan şikayetçi.
Avrupa ölçeklerine bakınca, Avrupa'da yüzde 10 barajı olan bir ülke yok. AB ülkelerinde en fazla yüzde 4-5 baraj var. Barajın yüksekliği demokraside istikrarı sağlamıyor, temsilde adaleti de sağlamıyor ve ortaya temsil edilemeyen geniş seçmen kitlesi ve vatandaş düşünceleri kalıyor.''
'DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZI, OTORİTENİN BÖLÜŞÜLMESİDİR'
Seçim sistemindeki aksaklıklar sonucu, başka demokratik sıkıntıların da ortaya çıktığını söyleyen Cindoruk, şu görüşleri savundu:
''Şu an bir 'başbakanlık rejimi' var. Bugün Türkiye'de yarı
başkanlık yok. Cumhurbaşkanı kendisi göstermeye çalışıyor, o zaman
başkanlık sistemi de yok. Ama, Başbakanın her sözünün
Anayasa maddesi, bir yasa, hatta zaman zaman yargı kuralı olduğu bir başbakanlık sistemi var. Biz, bunu değiştirmek istiyoruz.''
Söz konusu sistemin ''monark egemenliği'' anlamına geldiğini iddia eden Cindoruk, şunları söyledi:
''Bizim değiştirmek istediğimiz de budur. Demokrasinin olmazsa olmazı, otoritenin bölüşülmesidir. Otorite, siyasi iktidar, yasama ve yargı iktidarları da dahil, taraflar arasında ve Anayasa çerçevesinde adil şekilde bölüşülmelidir. Bugün o hale gelmiştir ki, AK Parti'de genel idare kurulu listesini, milletvekili listesini, Cumhurbaşkanını dahi genel başkan belirliyor. Böyle bir sıkıntı var ve kendileri de bundan şikayet ediyor. Örneğin, son kongrede genel idare kurulu listelerini Başbakan yaptı. Dediğini aldı, diğerini almadı.
O zaman seçmen iradesi Başbakan tarafından kelepçelenmiş oluyor. Bunları aşmak gerekecek. İnce ve uzun bir çalışma bu. Siyasi otoriteyi eline geçiren kişi, kendi iradesi dahilinde bu iktidarını bölüşmek istemez. Onu da siyasi çalışmalarla, seçmen katılımıyla geri almak gerekiyor. Biz, bu işe talibiz, bunu yapacağız.''