Cumhurbaşkanı Gül'e o soru soruldu - Foto

Cumhurbaşkan'ı Gül "Komutanların resepsiyona gelmemesi emre itaatsizlik olarak nitelendiriliyor" sorusuna cevap verdi...

Cumhurbaşkanı Gül'e o soru soruldu - Foto

Cumhurbaşkan'ı Abdullah Gül bir gezetecinin "Komutanların resepsiyona gelmemesi emre itaatsizlik olarak nitelendiriliyor" sorusu bitmeden "Geçti o 29 Ekim bitti" diye cevap verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Osmaniye'de ziyarette bulunduktan sonra kayolu ile Hatay ziyareti için eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte Adana'ya geldi. Adana Havalimanı'nda Cumhurbaşkanı Gül havalimanında Adana Valisi İlhan Atış, Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, 6. Kolordu Komutanı Korgeneral Mehmet Eröz ve öteki yetkililer tarafından karşılandı. Gül, kendisini karşılayanlarla selamlaştıktan sonra bir gazetecinin sorusunu yanıtladı. Gazetecinin AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in "resepsiyona katılmamak emre itaatsizlikle eşdeğer" değerlendirmesini sormak üzere, "Komutanların resepsiyona gelmemesi emre itaatsizlik olarak değerlendiriyor" sorusu bitmeden Cumhurbaşkan'ı gül araya girerek "Geçti o. 29 Ekim bitti" diyerek cevap verdi. Gül, daha sonra DAP uçağıyla geldiği Adana Havalimanı'ndan Hatay'a hareket etti. Gül'ün Osmaniye'den Hatay'a karayoluyla geçmeyip tekrar Adana'ya dönüp uçakla gitmesi dikkat çekerken, güvenlik nedeniyle böyle bir güzargah çizildiği iddia edildi. Gül, bugün geceyi Otoman Palace'de kalarak yarın Hatay'da bir dizi ziyaretlerde bulunacak. GÜL, OSMANİYE'DE FABRİKALARDA İNCELEMELERDE BULUNDU Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Türkiye, teknoloji transfer eden ülke olarak kalamaz. Daha da ileri gidip bilimi kendi üretmesi gerekir'' dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Osmaniye ziyareti çerçevesinde Tosçelik fabrikasında incelemelerde bulundu. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Osmaniye'yi ziyaret ederek, burada sanayi alanında yapılan yatırımlardaki başarıları yerinde görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Tosçelik'te elde edilen başarıyı da hem yatırım sahibi hem de işçilerin ortak başarısı olarak nitelendiren Gül, bu yatırımdan dolayı Tosyalı ailesini tebrik etti. Kalkınma ve zenginleşmenin temelinde, demir çeliğin yattığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, inşa edilen binaların temellerinin atılmasının demir ve çelikle başladığını söyledi. Büyük demir çelik fabrikalarının uzun süre devlet elinde çalışamadıklarını ifade eden Gül, dünyada rekabet ortamı içerisinde bunların artık devlet eliyle olamayacağının, bunların birer sahiplerinin olması gerektiğinin anlaşıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Özelleştirmenin asıl amacı, onu satıp oradan para gelsin değil. Özelleştirmenin esas amacı, fabrikalar, verimli, karlı, kaliteli devam etsin işe. Siz kendiniz her şeyi organize ettiniz ve bunu ortaya çıkardınız. Türkiye ekonomisine tabii çok büyük katkısı oldu. Üretim, ihracat, ödediğiniz dolaylı, dolaysız vergiler, istihdam ettiğiniz çalışan insanların ödediği dolaysız vergiler... Bütün bunlar Türk ekonomisine aslında en büyük katkıdır.'' Kendisinin en çok, fabrikanın tamamen kendi teknisyenleriyle bir proje ekibi kurarak her şeyi dizayn etmesinden mutlu olduğunu dile getiren Gül, fabrikada her şeyin el birliğiyle başarıldığını ifade ederek, bir Türk ekibin bu başarıya imza atmasının çok önemli olduğunu vurguladı. Gül, ''Türkiye, teknoloji transfer eden ülke olarak kalamaz. Daha da ileri gidip bilimi kendi üretmesi gerekir'' diye konuştu. Üniversitelerde yaptığı konuşmalarda da akademisyenlere, bilim adamlarına hep bunu söylediğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, şöyle dedi: ''Bilim üretmedikten sonra biz geleceği yakalayamayız. Sadece teknoloji transfer edilerek ileri gidilemez. Teknoloji transfer edenler daima darboğazla, engelle karşılaşabilirler. Onların siyasi yaptırımları da bazen hiç görünmez şekilde karşımıza çıkar. Bunun en açık şekilleri ambargolardır, çeşitli şekillerle ortaya çıkar. Onun için Türkiye'nin teknolojiyi üretmesi ve bunun kendi eseri olması lazımdır. Sanayinin temeli olan demir ve çelikte böyle bir bağımlılıktan kurtulup bunu özel sektör olarak gerçekleştirmeniz her türlü takdirin üzerindedir. Türkiye'nin en büyük gücü müteşebbisleridir, iş adamlarıdır, sanayicileridir, tüccarlarıdır. İşi yapanlar onlar. İnsanları istihdam edenler onlar. Vergileri ödeyip, ödedikleri vergiler toplanıp onlardan kamu hizmetlerinin görülmesini sağlayanlar onlardır. İhracatı yapıp döviz gelirlerini temin edenler yine onlardır. Onun için müteşebbislerin, iş adamlarının, sanayicilerin, iş dünyasının kıymetini daima bilmek gerekir ve iş dünyasının daima yanında olmak gerekir. Önünü daima açmak gerekir.'' Kendisinin, Türkiye'de son dönemde böyle bir iklimin, böyle bir ortamın olduğunu övünerek, sadece Türkiye'de değil Türkiye dışında da söylediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın en güçlü adımlarla ilerleyen ülkelerinden birinin de Türkiye olduğunu söyledi. Gül, bu nedenle Avrupa'da herkes karamsarken, bir zamanlar ''Avrupa'nın hasta adamı'' olarak nitelenen Türkiye'nin bugün ''Avrupa'nın en sıhhatli adamlarından olduğu'' yönündeki sözleri yabancı devlet adamlarından duyduğunu da ifade etti. Bu noktalara gelinmesinde Türk özel sektörünün çok büyük katkısı olduğunu vurgulayan Gül, ''Şüphesiz ki sizin çalışacağınız iklimi oluşturmak da devlete düşmektedir. Bu iklim içerisinde en iyi bitkileri, ağaçları, meyveleri yetiştirmek de iş adamlarına düşmektedir'' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, bütün bu hedefleri de azimle çalışanların gerçekleştirebileceğini, bunun da bu fabrikada başarıldığını gördüğünü söyledi. Gül'ün konuşmasının ardından iş adamı Fuat Tosyalı tarafından Gül'e bir tablo sunuldu. Cumhurbaşkanı Gül, salondan ayrılırken, konuşmasını barkovizyon aracılığıyla izleyen ilköğretim öğrencileri içerisinden bir kız çocuğu Gül'e, ''Sayın Cumhurbaşkanım buradayız'' diyerek el salladı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül, gülümseyerek bütün çocukları yanına çağırdı ve onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Gül, daha sonra küçük bir arabayla fabrikada incelemelerde bulundu. -YOLBULAN BAŞTUĞ FABRİKASI- Cumhurbaşkanı Gül daha sonra, Yolbulan Baştuğ Metalurji Sanayi fabrikasını ziyaret etti. Tesisle ilgili brifing alan Cumhurbaşkanı Gül, tesise emeği geçen herkese teşekkür etti. Osmaniye'de bugün yaptığı ziyarette ilin kalkınmasını görmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Gül, Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi'nin de ne kadar gelişmiş olduğunu gördüğünü belirtti. Demir çelik sektöründeki başarıların büyük önem taşıdığına dikkat çeken Gül, şöyle devam etti: ''Devlet sektörünün karlılığı tartışmalı bir konudur. Bir işin tek bir sahibi olmazsa o zaman çalışanlar da o işi kendilerine gece gündüz bir mesele olarak görmezler. Onun için zaten özelleştirmeler yapıldı, Türkiye'nin büyük tesisleri Karabük'ten tutun da Ereğli'ye kadar. Bunların özelleştirilmesi mecburdu. Çünkü dünyada rekabet etmek artık mümkün değildi. Şimdi onlar özel sektör elinde devam ederken sizler, demir çelik sanayinin çok kıymetli müteşebbisleri yeni eserler ortaya koyuyorsunuz.'' İş adamı Kemal Yolbulan'ın 2008 yılında yola çıktıklarını söylediğini ve bugün bu başarılara imza attıklarını belirttiğini aktaran Cumhurbaşkanı Gül, bir zamanlar bir vilayet sarayı, bir devlet binası, bir kongre merkezi yapmanın 5-10 yıl sürdüğünü, bugün ise bin kişinin çalıştığı, üretimin yapıldığı, milyonlarca dolarlık ihracatın gerçekleştirildiği tesislerin 2 sene gibi kısa sürede tamamlanabildiğini anlattı. Bunun özel sektörün gücünü ortaya koyduğunu dile getiren Gül, ''Aynı kapasitede biz devlet adına yapsaydık, yirmi senede yapardık, bilemedin on senede yapardık ama sizin olunca gecenizi gündüzünüze kattınız. Çalışanlarınız sizin bu azminizi görünce, aynı azimle bu eserleri kazandırdılar'' dedi. Bu tesislerin el birliğiyle yapıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu tip tesisler belli bir ölçeği aştıktan sonra, sahipliği sizden çıkar aslında. Hukuken sahibi sizsiniz ama bunlar artık bütün milletindir. Bu açıdan devlet olarak, kamu olarak sizin başarılarınızı daima gözleriz. Önünüze herhangi bir engel çıkmaması için çalışırız. Herhangi bir engel olursa bunları aşmak, kolaylaştırmak için de bütün kamu, bütün devlet elinden gelen her şeyi yapar'' diye konuştu. Faaliyetlerin bir kısmının yurt dışında da olabileceğini, oradaki bütün çabalara da sonuna kadar destek vereceklerini belirten Gül, Yolbulan ve Baştuğ ailelerini böyle bir tesisi Türkiye'ye kazandırdıkları için tebrik etti. AJANSLAR
<< Önceki Haber Cumhurbaşkanı Gül'e o soru soruldu - Foto Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER