Cumhuriyet Gazetesi'ndeki demokrat, yapıcı ve özgürlükçü yazılarıyla dikkat çeken Oral Çalışlar, geçtiğimiz günlerde 16 yıllık kurumunu bırakarak
Radikal Gazetesi'ne geçti.
Cumhuriyet'te muhaliflerin en dirençlisi ben çıktım
Yıllardır çalıştığı
gazeteden ayrılmanın kolay olmadığını söyleyen Çalışlar, "Cumhuriyet'e 16 yıl tahammül edebildim. Geçmişte muhalif yazılarıyla
Aydın Engin, İpek Çalışlar, Celal Başlangıç vardı ve bu arkadaşlar gazeteyi adım adım terk ettiler. Ben en dirençlileri çıktım." diyor.
Cumhuriyet'teki bazı yazıları nedeniyle yönetimden ve okuyuculardan tepki gördüğünü söyleyen Oral Çalışlar, e-
mail yoluyla defalarca tehdit edildiğini belirtiyor. Her kritik dönemde ciddi ikilemler yaşadığını anlatan Çalışlar, kurum içinde kendisi gibi düşünen insanların ayrılışından büyük üzüntü duyduğunu bildiriyor. Çalışlar, "Gazete içinde farklı düşüncenin gerekliliğini kavrayanlar beni önemsiyorlardı. Benim gidişimden çok üzülen, sıkıntı çeken insanlar oldu." diye konuşuyor.
Yazar, Radikal'e geçişini yakın çevresinin normal karşıladığını anlatıyor: "Çünkü artık belli bir noktaya geldiğimi hissediyorlardı." Kendisini eleştiren okuyucuların bile ayrılışına tepki gösterdiğini söyleyen Çalışlar, yazılarıyla birçok okurun ezberini bozduğunu vurguluyor. Öğrencilerin başörtüsüyle okula gidebilmesi gerektiğine dikkat çeken yazar, "Yasağın mutlaka kalkması lazım. Cumhuriyet'te bunu yazdığımda hem yönetimden hem okurlardan tepki aldım. Bu gerginlikler kendiliğinden oluşmadı." diye konuşuyor. Eşi İpek Çalışlar'ın yazdığı bir kitap nedeniyle Atatürk'e hakaretten yargılandığını hatırlatan yazar, Atatürk'ü sevmediğini söyleyen başörtülü kadınların
linç edilerek
dava açılmasına ise karşı çıkıyor.
Dava demokrasiyi zedeledi
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasının demokrasiyi zedelediğini söyleyen Çalışlar, bundan herkesin zarar gördüğünü belirtiyor. Yazar, "
Ekonomi bozuluyor, bireysel haklar yavaş yavaş müdahalelere uğruyor. İktidar partisini kapatan bir anlayışın bireysel haklara saygı göstermesi çok zor." şeklinde konuşuyor. Belli grupların sürekli İslamî kesimi yok etmeye çabaladığını vurgulayan yazar, "Artık bu çabalarının sonuç vermediğini açıkça görüyorlar. Bu iniş çıkışlar, yaşanan sorunlar bir anlamda bizim bir arada yaşama becerimizi de geliştiriyor. Bütün elbiseler patladı. Artık hiçbir kesimdeki insan 10 yıl önceki kişi değil.
Türkiye yavaş yavaş bir senteze gidiyor." yorumunda bulunuyor. Oral Çalışlar,
Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilen İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'le ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Perinçek'i önemli bir insan olarak görmediğini de söyleyen Çalışlar, "Her seçimde bir öncekinden daha az oy alan birinin politikayı bırakması gerekir. Toplum bunu
desteklemiyor, benimsemiyor. O yüzden hiçbir
toplumsal destek göremeyen bir insanı bu kadar konuşmaya da gerek yok." diyor.
Asker, siyasetten uzak durmalı
Oral Çalışlar, askerin siyaset alanından çekilmesi ve kendi alanında faaliyet göstermesi gerektiğini anlattı. Çalışlar, "Türkiye, son süreçte normal demokratik rejimde mümkün olmayan şeyler yaşadı.
Taraf Gazetesi'nin haberini askerin siyasetteki rolünü sorgulamak için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Bu belgeler olmasa da biz son dönemde bunları yaşadık. Gazete bunun belgeye dökülmüş halini gösteriyor. 28
Şubat döneminde
Genelkurmay brifing veriyordu.
Yargı kurumu, medya temsilcileri brifinglerin bir takipçisi olarak yer alıyorlardı. Ve bunu kimse sorgulamıyordu. Gelinen nokta bu yüzden çok değerli. Yargı mensupları dünyadaki meslektaşlarının aksine evrensel hukuku Türkiye'ye taşımak yerine buna direniyor. Otoriter devlet anlayışını, içe kapanmayı, yerelleşmeyi izleyen bir tutum sergiliyor. Bu çok yanlış." diyor.