DTP Genel Başkanı
Ahmet Türk,
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile görüşme taleplerini
geri çekme kararı aldıklarını belirterek, bunu Başbakanlığa yarın resmen bildireceklerini söyledi.
Türk,
Avrupa Birliği ülkelerinin Ankara'daki büyükelçilerine
Park Fora Restoran'da yemek verdi.
Restoran girişinde gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Türk, partisinin MYK toplantısının nasıl geçtiğinin sorulması üzerine,
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini, toplantıda bunu değerlendirdiklerini söyledi.
Sivil çalışmaların ortaya çıkartılmasında yapılması gerekenleri görüştüklerini anlatan Türk, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'dan 28 Nisanda randevu talepleri olduğunu ve bu talebe yanıt alamadıklarını ifade etti.
Türk, TBMM'de grubu bulunan siyasi bir parti olduklarını hatırlatarak, ''barış,
demokrasi ve Türkiye'de akan kanın durması için yapılması gerekenleri Başbakan Erdoğan'a anlatmak istediklerini, ancak 2 ay içerisinde taleplerine yanıt alamadıklarını, bunun üzücü bir durum olduğunu'' dile getirdi.
Ahmet Türk, bu randevu talebini sürdürmenin gereksiz olduğunu düşündüklerini belirterek, MYK'da bu talebi geri alma kararı verdiklerini, bu kararı da yarın Başbakanlığa resmi bir yazıyla göndereceklerini söyledi.
Türk, Başbakan Erdoğan isterse kapılarının açık olduğunu ve görüşebileceklerini kaydetti.
Türk, yemekte büyükelçilere hitaben yaptığı konuşmada da ''Türkiye'de
siyasetin hala
vesayet altında olduğunu'' iddia etti.
Türkiye'nin en önemli sorununun ''
demokratikleşme'' olduğunu savunan Türk, ''demokratikleşmenin önünde duran statükocu bir grubun bulunmasının bunun nedeni olduğu'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin ikinci büyük sorununun ''
Kürt sorunu'' olduğunu ileri süren Türk, Orta Doğu'da ciddi bir Kürt nüfusu bulunduğunu ve bu Kürt nüfusun hakları konusunda sıkıntılar yaşadığını savundu.
Türk, ''Kürtlerin bu konuda yaşadıkları sorunların çözülmesi için refleks geliştirmesi gereken ülkenin Türkiye olduğu'' görüşünü dile getirerek, ''Çünkü Türkiye bir demokrasi kültürüne sahiptir. Türkiye bir
Irak, bir
Suriye değil'' dedi.
''Sorunun şiddetle çözülemeyeceğini'' birçok kez ifade ettiklerini söyleyen Türk, ''barışçıl sürecin gelişmesi için çaba sarfettiklerini'' kaydetti.
Bunun için sadece kendi çabalarının yeterli olmadığını, ''devletin de vatandaşının isteğini dikkate alması'' gerektiğini savunan Ahmet Türk, Türkiye'nin ''30 yıllık çatışma sürecinden sonra bir fırsat yakaladığını'' ifade etti.
Türk, sorunun üniter devlet yapısı içinde çözülmesini istediklerini bildirdi. Taleplerinin ''kimliksel'' olduğunu dile getiren Türk, ''etniksel belirlemelere yönelik bir taleplerinin bulunmadığını, 'farklılığımız zenginliğimizdir' düşüncesini savunduklarını'' söyledi.
Terör örgütü elebaşının ''Kanın durması için üstüme düşeni yapmaya hazır olduğunu'' söylediğini ileri süren Türk, DTP'nin de aynı şeyi söylediğini ifade etti. Ahmet Türk, ''Türkiye'nin sorunu iç dinamiklerle çözmeye ihtiyacı bulunduğu'' görüşünü dile getirdi.
Türk, etnik milliyetçilik üzerinden siyaset yapmadıklarını, etnik milliyetçilik üzerinden siyasetin sonuçlarını iyi bildiklerini bildirdi.