DTP'nin derdi başkaymış...

Demokratik Toplum Partisi Grup Başkanı Ahmet Türk, “Bölge halkı paket istemiyor taleplerinin yerine getirilmesini istiyor” diyerek Hükümete sert çıktı.

DTP'nin derdi başkaymış...

Demokratik Toplum Partisi Güneydoğu sorununa çözüm bulunmasını istemiyor. Hükümetin içinde öncelikle ekonomik ardından ise siyasi adımların olacağı bir Paket hazırlığında olduğu haberi DTP’yi telaşlandırdı. Demokratik Toplum Partisi Grup Başkanı Ahmet Türk, “Bölge halkı paket istemiyor taleplerinin yerine getirilmesini istiyor” diyerek Hükümete sert çıktı. “Hükümet Paket hazırlığında. Her gün yeni Paketlerle karşımıza çıkıyor. Vatandaş buna inanmıyor. Paket falan da istemiyoruz. Özgürlük, dayanışma istiyoruz. Paket yeni Anayasadır. Paket toplumun beklentilerini yerine getirmektir.” Bakın DTP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine ekonomik yatırım ve para akışına bile tahammülü olmadığını hangi cümlelerle dile getiriyor. “Paket konusunu bırakın. Beklentilere cevap verin. Paket hazırlığından vazgeçin. Zaten Paketlerin içi hep boş çıkıyor. İçinden 1 kg yağ, 1 kg makarna, 1 kg şeker çıkıyor. Pakete gerek yok. Halkın geleceğini bizim geleceğimizi garanti altına alın.” Çözüme karşı çıkan DTP’liler, Irak’ın kuzeyine yapılan Kara Harekatının kısa sürmesinden ise oldukça memnunlar. “25 Operasyon yapıldı şimdiye kadar. Operasyonlar bugüne kadar ne getirdi? Polemik yapmaya gerek yok. Kara Operasyonu etrafında yürütülen tartışmalara da gerek yok. Operasyonun erken bitmesini olumlu bulduk. Bunun olumlu bir adım olduğunu düşünüyoruz. Parlamento görevini yapsaydı ve izin vermeseydi bu seviyesiz tartışmalar da yaşanmamış olacaktı.” Ahmet Türk, Meclis’teki Grup toplantısında dokunulmazlıklara da değindi. Partilerine mensup vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmaya çalışıldığını anlatan DTP Grup Başkanı Türk, “ Biz sadece düşüncemizi dile getiriyoruz. Bu haksız bir uygulama. Bu Meclisin tüzel kişiliğine hakarettir.” dedi. “Dokunulmazlıklarını kaldıracak ne yapmış bu arkadaşlar ? Bir siyasi parti mensubu olarak düşüncelerini dile getirmişler. Ben 94 yılını size hatırlatayım. O zaman Devlet Güvenlik Mahkemeleri varken ve Türkiye Avrupa Birliği Üyeliğinde henüz bu kadar ilerlememişken bile Savcılar Meclise rağmen davaları sürdürmedi. Dosyaları Meclise gönderdi. Hatta o zaman şimdiki gibi sadece düşüncelerini anlattıkları için fezleke gelmiyordu. Anayasanın 125. maddesine göre idamla yargılanıyorlardı. Bu demokrasi değil. Bu hukuksuzluğun ifadesidir.” Uğur TELLİ - SAMANYOLUHABER
<< Önceki Haber DTP'nin derdi başkaymış... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER