Demokrat Toplum Partisi'nin (DTP) bölgedeki
oy kaybı doğrultusunda taban üzerine birçok
analiz yapılırken çarpıcı bir değerlendirme de partinin
Eşbaşkanı Aysel Tuğluk'tan geldi: "Yaşam olarak, tarz olarak uymuyoruz." Tuğluk, geçtiğimiz gün
Hürriyet Gazetesi'nin Pazar ekine verdiği röportajda "Biz gecekondulardan, varoşlardan uzaklaştık, elitleştik. İhtiyaçlara hitap edecek politikalar, projeler üretemedik." ifadelerini kullandı.
Belli ideolojik kalıplar üzerinden
siyaset yapmanın yetmediğini belirten Tuğluk, 'Kendinizi temsil ettiğiniz Kürtlerden çok ileride, marjinal hissediyor musunuz?' sorusuna ise
itiraf niteliğindeki şu cevabı verdi: "Evet hissediyorum. Halktan uzaklaşıyoruz. Solun edinilmiş tarzı
tek tip toplumla buluşmayı sağlayacak bir anlayışa evrilmesi gerekiyor." Tuğluk'un bu sözlerini destekleyen başka bir değerlendirme de geçtiğimiz günlerde bölgeyi yakından tanıyan
Altan Tan'dan gelmişti. M
Milliyet Gazetesi'ne verdiği röportajda DTPlilerin vekili oldukları kitleye benzemediklerini ifade eden Altan Tan, DTP'nin oylarının AK Partiye kaymasını şöyle açıklamıştı: "Bölgedeki siyasi yapıyı bir
düdüklü tencere gibi düşünmek gerekiyor. Tencerenin kapağı Marksist ve
Alevi çizgidedir. Bugün PKK'nın
yönetici kadrosunun önemli bir kısmı
Pazarcık,
Elbistan ve
Tunceli kökenlidir. Çoğu Stalinist bir anlayıştan geliyor. Tencerenin kendisi ise
Sünni, Şafi ve Nakşibendi'dir. Dolayısıyla bugün tencereyle
kapak arasında bir uyum sorunu vardır. Düdüklü tencere artık ötüyor. Ses çıkarıyor. Artık bu kapağı başımdan alın diyor."
DTP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, Altan Tan'ın bu benzetmesini de haklı buluyor. Tuğluk kendisine yöneltilen 'Muhafazakâr tencereye (tabanınız), elit kapağın (DTP yöneticileri) uymadığı benzetmesine katılıyor musunuz?' sorusuna ise şu ifadelerle yanıtladı: "Oturmuyor tabiî ki. Yaşam olarak, tarz olarak uymuyoruz. Tabanımıza çok iyi projelerle gitmek gerekiyor. Ankara'da bir odadan siyaset tezleri üretmekle bu topluma ulaşılmıyor. Koşullarını, beklentilerini iyi tahlil etmek gerekiyor."