Davutoğlu, “Bizim bu müzakerelerde tekrar rol oynamamız, tekrar devreye girmemiz noktasında iki tarafın da çok net ve açık bir iradeyi ortaya koymaları lazım.” dedi. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki hükümetlerarası konferansın ardından düzenlenen basın toplantısında sorulara cevap veren Davutoğlu’na Tahran hükümetinin nükleer müzakerelerin devamına hazır oldukları yönündeki açıklaması soruldu. Bu açıklamayı kendisinin de takip ettiğini belirten Davutoğlu, 17 Mayıs’ta Tahran’da takas anlaşması imzaladıklarını hatırlattı. “Türkiye Brezilya ile birlikte İran’ın nükleer programı ve uranyum takası konusunda sarf ettiği çabalar barışçıl bir çözüm bulma noktasında en yoğun çabalardı ve en elle tutulur sonucu üreten çabalardı.” diyen Davutoğlu, bu anlaşmanın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) ve ilgili ülkelerin uranyum takası ile ilgili şartların tümünü karşılayan bir anlaşma olduğuna dikkat çekti. Daha sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden yaptırım kararının çıktığını hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi: “Biz yaptırım kararına rağmen diplomatik sürecin devam etmesine büyük önem veriyoruz. İran’a da sürekli bu telkinde bulunduk. Bütün taraflara diplomatik sürecin devam etmesi ve Tahran anlaşmasının sağladığı faydalardan istifade ederek barışçıl bir çözüm yönünde adım atılması konusunda mesajlarımızı ilettik.” İran’ın Türkiye ve Brezilya’nın devrede olmasını istediğini, bütün tarafların da diplomatik çözümü sürdürmeye hazır olduklarını ifade ettiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: “UAEK ve P5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa, Almanya) tarafından da bu güçlü irade bizim tarafımıza intikal ettiğinde üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ama nihai kertede taraflar arasında yürütülecek bir müzakeredir. Türkiye’nin bütün çabası nükleer tehdidin yaygınlaşmasını engellemek, bölgemizde yeni gerilimlerin önüne geçmek, bölge barışını ve küresel barışı koruyacak adımları atmaktır. Bu yöndeki çabalarımız devam eder.”