Avrupa Birliği (
AB) Komsiyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi
Stefan Füle,
Türkiye'nin ilerleme kaydetmesi halinde Brüksel'in de buna mukabele ettiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu ise bu başarıyı engelin '
teknik' olmasına bağladı. Davutoğlu, "
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türk toplumu önüne teknik ne konursa konsun gecesini gündüzüne katıp yapıyor, yetiştiriyor. Ama önüne hiçbir objektif kritere dayalı olmayan siyasal engeller konulduğunda bunu Türkiye'nin tek taraflı iradesiyle aşmak mümkün olmayabiliyor." dedi.
Türkiye ile
Avrupa Birliği arasında gerçekleştirilen hükümetlerarası konferansın ardından ortak
basın toplantısı düzenlendi. AB Dönem Başkanlığı'nı yarın
Belçika'ya devredecek
İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos, 12. fasıl olan '
Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve
Bitki Sağlığı' faslının müzakerelere açılmasının siyasi açıdan büyük önem taşıdığına vurgu yaptı. Faslı açarak "Üyelik süreci hala canlı ve ilerlemeye devam ediyor." diyen Moratinos, Türkiye'nin AB içerisinde olmasının getireceği stratejik katkıyı savunmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Genişlemeden sorumlu
komisyon üyesi Stefan Füle ise çok karmaşık ve ağır bir başlığı Türkiye'nin uygulamada gösterdiği çabalar ve AB Komisyonu'nun kararlılığı sayesinde açtıklarını dile getirdi. Füle, bu tecrübeyi Türkiye'de gelişme kaydedildiğinde bunu karşılığının Brüksel'de görüleceğinin bir göstergesi olarak değerlendirdi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise son aylarda çok yoğun bir çalışma sonucu açılan faslın, Türkiye'nin AB
katılım sürecine bağlılığı en güçlü şekilde devam ettirdiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti: "Eğer açılacak fasıl teknik bir fasılsa, muhataplarımızın iyi niyeti ve özellikle Komsiyon'un esnekliğiyle ve dönem başkanlığının samimi gayretleriyle her türlü teknik engel aşılıyor. Bizim AB sürecinde aşamadığımız engeller siyasi engeller. Herkesin bunu fark etmesi lazım. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ve Türk toplumu önüne teknik ne konursa konsun gecesini gündüzüne katıp yapıyor, yetiştiriyor. Ama önüne hiçbir objektif kritere dayalı olmayan siyasal engeller konulduğunda bunu Türkiye'nin tek taraflı iradesiyle aşmak mümkün olmayabiliyor."
Hükümet olarak, 2004'te müzakerelerin başlatılması kararı alındığından beri kararlılıklarının hiç değişmediğini vurgulayan Davutoğlu,
ülke içerisinde siyasi reformları sürdürmeye de kararlı olduklarını belirtti.
Bakan Davutoğlu, AB ile Türkiye arasında mültecilerin geri kabulü anlaşmasına ilişkin görüşmelerle birlikte Türk vatandaşlarına
vize muafiyeti sürecinin de hız kazanmış olmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
'Gıda güvenliği' faslının açılmasında katkıları bulunan taraflara teşekkür eden
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, Belçika Dönem Başkanlığı'nda siyasi engeller nedeniyle açılmaya fasılların açılacağı ümidini dile getirdi. Her dönem başkanlığında fasıl açmayı hedeflediklerini ifade eden Bağış, Türkiye'nin AB standartların yükselmesinin de bu sürecin ene önemli boyutu olduğuna dikkat çekti. Bağış, "Bugün, hem Türkiye hem Avrupa için önemli bir gün. Bizim de aynı standartları yakaladığımızın
tescil eden bir gün." İfadelerini kullandı.
Bakan Bağış'ın 'günün kahramanı' olarak takdim ettiği
Tarım Bakanı
Mehdi Eker ise bundan sonra
gıda konusunda AB standartlarının 72 milyon insanın yaşadığı bir coğrafyada da uygulanacağını dile getirdi. "Türkiye artık AB'nin standartlarını kendi ülkesinde uygulayabilecek bir altyapıya sahip olduğunu ortaya koymuş oluyor." diyen Eker,
eksen kayması tartışmalarına da atıf yaparak, "Bu fasılla AB'nin ekseni de genişlemiş oluyor." yorumunu yaptı.