Konya Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Şubesince Ankara Rixsos Otel'de düzenlenen iftar yemeğine katılan Davutoğlu, bir ülkede şehirlerin yükselmesiyle ülkelerin yükselmesinin paralel olduğunu vurgulayarak, ''Anadolu'da şehirler yükseldikçe ülkemiz de bununla paralel yükselecek'' dedi. Davutoğlu, dünyanın her yerinde ekibiyle birlikte yürüttüğü müzakerelerde arkasında Türkiye'nin kültürel derinliğini hissettiğini belirtti ve ''Onun içindir ki dış politikamız bazılarınca iddialı bulunuyor. Evet iddialı olacağız. Bize iddiasız olmak yakışmaz'' diye konuştu. ''Tarihte bir kez özne olmuş milletlerin tarih sahnesine tekrar çıkışları ancak ve ancak yeni bir iddiayla olur" diyen Davutoğlu, Orta Asya'dan göçlerle gelenlerin bir iddiası olmasaydı, Anadolu'da böyle bir medeniyetin kurulamayacağını ifade etti. Davutoğlu, şimdi de bir iddialarının olduğunu vurgulayarak, bu iddianın ''Dünyanın en güçlü ekonomik, siyasal yapılarına sahip olan ve en önemlisi insanların geleceğinde söz sahibi olacak adalet, vicdan ve temel insan haklarının bayraktarlığını yapan bir anlayışı hakim kılmak'' olduğunun altını çizdi. -''TÜRKİYE'DE PROBLEMLERİN ÇÖZÜLDÜĞÜ BİR HUKUK ANLAYIŞI İSTİYORUZ''- ''İnsanımızın önündeki engelleri kaldırmalıyız'' diyen Davutoğlu, Türk insanının sadece liderlik beklemediğinin altını çizdi ve ''İnsanımızın esas beklediği şey, önlerindeki engellerin, ayaklarındaki prangaların kaldırılması'' şeklinde konuştu. Siyasetin temel amacının vatandaşın ufkunu ve vizyonunu açmak olduğuna vurgu yapan Davutoğlu şunları söyledi: ''Biz vatandaşımıza güveniyoruz. Onun için kısıtlayıcı değil, özgürlükçü bir anayasa istiyoruz. Onun için hemen her yapıda insanımızın nüfuz etmesinin kolaylaştırıcı yapılar istiyoruz. Onun için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde yüzlerce binlerce dosyanın birikmesine yol açacak bir hukuk yapısı değil, Türkiye'de problemlerin çözüldüğü bir hukuk anlayışı istiyoruz." Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ''Ankara'nın gücünü Anadolu'nun damarlarından almasını istediklerini'' belirterek, ''Hiçbir elit, halktan destek almadıkça uzun süre muktedir olamaz. Siyasi elitlerin güçlerini sadece halktan almalarını temin etmek istiyoruz'' şeklinde konuştu. Gelecek ay yapılacak referandumdaki anayasa değişikliğinin çerçevesinde esas itibariyle ana unsurun bu olduğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: ''Kim yaparsa yapsın, hangi meclis gerçekleştirirse gerçekleştirsin, eğer bu anayasa reformu ve bundan sonrakiler, anayasa reformları ülke insanının önünü açıyorsa, onların önündeki setleri kaldırıyorsa, devletin insanına güvenini pekiştiriyorsa, insanımızın hareket kabiliyetini yükseltiyorsa doğrudur ve desteklenmelidir.'' Davutoğlu, konuşmasının sonunda ''İnsanımızı kontrol altına alınması ve kontrol edilmesi gereken unsurlar olarak görüp, kısıtlamak ve kontrol etmek isteyen'' siyasi görüş ve çabanın yanlış olduğunu ifade etti. İtfarın ardından, MÜSİAD Konya Şube Başkanı Aslan Korkmaz, Davutoğlu'nun akademik çalışmaları sırasında Türkiye'nin konumunu ''ok ile yaya'' benzettiğini hatırlattı. Korkmaz, Davutoğlu'na bir ok ve yay hediye etti. Bakan Davutoğlu da bu konuyu ''Stratejik Derinlik'' adlı eserinde işlediğini belirterek, ''Yayı Asya'nın derinliğine ne kadar çok gererseniz, oku o kadar Batı'ya gönderirsiniz. Asya'dan gücümüzü ne kadar alırsak, AB'de o kadar güçlü oluruz'' şeklinde konuştu. Yemeğe Ankara'da bulunan Konyalı siyasetçi ve bürokratlar da katıldı.