Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "İlk kez açıklıyorum (Mursi'yle görüşmek için) şu an bile gizli diplomasiyi sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye'nin devrik lider Mursi ile görüşmek için gizli diplomasi yürüttüğünü açıklayan Davutoğlu şu ifadeleri kullandı: "İlk kez açıklıyorum (Mursi'yle görüşmek için) şu an bile gizli diplomasiyi sürdürüyoruz. Darbeden hemen önce MİT Müsteşarımız Mursi'yle görüştü. Mursi hala içerideyken Mübarek'in tahliyesi, süreci tersine çevirir."
Davutoğlu, BM Genel Sekreteri Ban ve İran Dışişleri Bakanı Zarif'le görüştü
Öte yandan Bakan Davutoğlu, katıldığı bir programda, Şam'da kimyasal silah kullanıldığı haberini alır almaz tam ve kapsamlı bir inceleme için çaba sarf ettiklerini, Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı'nın ardından, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban-Ki mun ve İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif'le görüştüğünü söyledi.
Görüşmelerden sonra BM daimi temsilcilerine talimat verdiklerini bildiren Davutoğlu, "BM Daimi temsilcimiz Newyork'ta, diğer büyükelçilerimiz de Washington, Londra ve Paris'te girişimlerde bulunarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nu acil gündemle toplanmaya ve BM'nin Suriyedeki kimyasal silahları araştırma grubunun da derhal bölgeye intikal etmesi için BM Genel Sekreteri ile temas kurmak üzere talimatlandırdık" diye konuştu.
"Darbeden hemen önce Mit müsteşarımız Mursi'yle görüştü"
Davutoğlu, Suriye'de yaşanan kötü tablonun Mısır'da da yaşanması durumunda bölgede çok ciddi boyutlarda istikrarsızlık oluşacağını belirterek uluslararası toplumun, 2 sene önce Suriye konusunda kendilerinin gösterdiği çabalara destek vermesi halinde bugün bu manzaranın yaşanmayacağını anlattı.
Mısır'da da gidişatın oldukça kötü olduğuna işaret eden Davutoğlu şöyle konuştu:
"Eğer uluslararası toplum Suriye konusunda 2 sene önce bizim yaptığımız çabalara en başta katkı verip birlikte baskı uygulasaydı ve Suriye rejimini bu katliamlardan önce durdurabilseydik yada katliamlar başladıktan sonra ortak bir net tavır alınabilseydi bugün orada masum insanlar ölmeyecekti. Şimdi Mısır'da da gidişat o kadar kötü ki. Ölenler bizim kardeşimiz. Uluslararası toplumun harekete geçmek için günlerdir can siperane sürekli olarak tüm dünyanın dışişleri bakanlarını harekete geçirmeye çalışıyoruz Niçin? Bugün Mısır'da eğer bu küçük görünen sayısal olarak Suriye'dekine göre daha az görünen rakamlara müdahale edilmezse benzer bir sürecin Mısır'da da yaşanması, Suriye'dekinin misli ve misliyle çok daha fazla ölüme sebebiyet verir. Herkesin üzerine düşeni yapması lazım. Biz Suriye'de de Mısır'da da insanlığımız ve devlet geleneğimizin gereğini yaptık."
Davutoğlu, Türkiye'nin Mısır'da yaşanan 25 Ocak devriminden sonra geçiş sürecine en çok katkı veren ülke olduğunun hatta olayların yaşandığı tarih 30 Haziran öncesinde MİT müsteşarının Mursi ve diğer yetkililer görüşmek üzere Mısır'a gittiğini belirterek şunları kaydetti:
"Başbakanımız 30 Haziran öncesi, yani gösterilerden birkaç hafta önce önce özel bir görevlendirmeyle bir arkadaşımızı Mısır'a gönderdi ve Sayın Mursi ve diğer yetkililer de görüşmeler yapıldı.Yani darbeden hemen önce Mit Müsteşarımız Mursi'yle ve diğer güvenlik yetkilileriyle görüştü. Aslında ben de gitmeyi düşündüm çok ciddi bir kriz görüntüsü oluşturmamak için vazgeçtim."