Demirel'de her soruya bir cevap var

Balkan Siyasi Kulübünün konferansı dolayısıyla Sofya’da bulunan Süleyman Demirel Türkiye ve Balkanlardaki son gelişmeleri değerlendirdi.

Demirel'de her soruya bir cevap var

9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesi durumunda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının düşeceği yolundaki tartışmaları "hukuki bir mesele" olarak nitelendirdi ve "Çağdaş ve doğru olan 11’inci değil 12’inci cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesidir" dedi. Balkan Siyasi Kulübünün konferansı dolayısıyla Sofya’da bulunan Süleyman Demirel Türkiye ve Balkanlardaki son gelişmeleri değerlendirdi. "HUKUKÇULAR SORUNU ÇÖZER" Demirel, Türkiye’de cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili görüşlerini açıklarken Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesini kendisinin 20 yıldır dile getirdiğini ifade eden Demirel, "Avrupa’da 17, dünyadaysa 103 ülke cumhurbaşkanını halk oylamasıyla seçiyor. Türkiye’de de böyle olması lazım" dedi. Anayasa değişikliği için referandum yapılacağını ve büyük ihtimalle de kabul edileceğini kaydeden Demirel, şunları söyledi: "Referanduma götürülen anayasa değişikliğinde bir madde var. O madde 11’inci cumhurbaşkanını halkın seçeceğini ortaya koyuyor. Halbuki11’inci Cumhurbaşkanı yeni meclis tarafından seçildi. Artık bunu fazlaca tartışmaya gerek yok. Çünkü hukuki bir sorun. Hukukçuların bu sorunu çözeceğine inanıyorum. Yeni yasa çıkarılır, yeni anayasa değişikliği getirilir, yani bir yol bulunur. Bence çağdaş ve doğru olan 11’inci değil 12’inci Cumhurbaşkanını halkın seçmesidir." "LAİKLİK TEHDİT ALTINDA DEĞİL" Süleyman Demirel, Türkiye’nin bir din devletine dönüşeceği yolundaki endişelerinse "yersiz" olduğunu söyledi. Osmanlı döneminde devletin dine dayalı olarak idare edildiğini, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikteyse dinle devletin birbirinden ayrıldığını kaydeden Demirel, "Dinle devletin birbirinden ayrılması hiçbir ülkede kolay olmamıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, bunu hiçbir zorluk yaşamadan halletmiştir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa modeli üzerine kurulmuştur" diye konuştu. Türkiye’de hiç kimsenin resmi olarak "tekrar din devletine dönelim" diye bir talebi olmadığını belirten Demirel, şunları söyledi: "Ama tartışmalar var. Özellikle kadınların başlarını örtmeleri meselesinde tartışmalar sürüyor. Türkiye’de kadınların geleneksel olarak başlarını bağlamasına kimsenin karıştığı yok. Ancak kamu alanında yerleşmiş bir kılık-kıyafet standardı var. Üniversite öğrencisiyseniz, devlet memuruysanız, başın bağlanmasına izin verilmiyor. Bu aşamada birileri çıkıp (kız çocuklarının okumasına mani oluyorsunuz)diyor. Bazıları da (okul bittikten sonra ne yapacaksanız yapın) diye karşı çıkıyor. Bu tartışmalar sadece Türkiye’de değil bazı Avrupa ülkelerinde de yaşanıyor. Sırf bu tartışmalar yüzünden Laikliğin tehdit altında olduğunu kabul etmiyorum. Türkiye, bu tartışmaları aşacak güce sahiptir." Laiklikle ilgili tartışmaların endişe değil alınganlık yarattığını belirten Demirel, "Esas mesele türban değil kadının toplum içindeki yeridir. Türkiye, bu meseleyi halletmiştir. Kadın, çalışma ve sosyal hayatın her alanında vardır. İşte bu uygarlıktır ve sonuna kadar da korunacaktır" dedi. "AB TÜRKİYE VE BALKANLARI İÇİNE ALACAK" Avrupa Birliği’nin Türkiye ve Balkanlarla olan ilişkilerini de değerlendiren Demirel, Türkiye ve bazı Balkan ülkelerinin AB’nin dışında kalmasının eşyanın tabiatına aykırı olacağını söyledi. Balkanlar ve Türkiye’nin, Avrupa’nın kanatlarından biri olduğunu ifade eden Demirel, "Bir kuş tek kanatla uçamaz. Avrupa Birliği, Türkiye dahil Balkanlar’daki tüm ülkeleri, belki 10 yıl sonra olacak ama, üyeliğe kabul edecektir" diye konuştu. Avrupa Birliği’nin tüm Balkanları içine almasının bölgedeki etnik sorunları da kökünden çözeceğini vurgulayan 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, "Endişeler ortadan kalkacak ve kalıcı bir barış hakim olacaktır" dedi. AA
<< Önceki Haber Demirel'de her soruya bir cevap var Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER