Demirel'in bu sözleri birçok kesimden tepki çekmişti. Denizli
Sanayi ve
Ticaret Odaları ile Ticaret Borsası'nın
Esnaf Sarayı'nda düzenlediği toplantıya katılan Demirel, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Eski
cumhurbaşkanı, "Başı örtülüler Suudi Arabistan'a gitsin." demediğini, sözlerinin çarpıtıldığını iddia ederek, kendisini şöyle savundu: "Soruyor gazeteci bana, peki efendim o zaman başını bağlayarak okumak isteyen kız çocukları nereye gitsin? Ben de diyorum ki nerede okunabiliyorsa oraya gitsin. Nerede okunabiliyor?
Gazetecinin kendisi söylüyor, efendim Avusturya'da, Suudi Arabistan'da okunabiliyor diye. Bundan sen al Demirel ‘başı örtülüler Arabistan'a gitsin' dedi iftirasını çıkar. Bu namussuzluğun kendisidir.” Demirel, türbanla ilgili başka bir soru üzerine, “Benim anamın, ablamın başı bağlı. Eşimin, yeğenimin başı açık. Kimse kimsenin ne başına karışıyor, ne bağlılığına. Ama benim anamın başı yazmayla bağlı, bir siyasi simgesi yok.” dedi. Başı bağlı olan annesinin, yanında başı açık olana “Ben Müslümanım, sen değilsin.” demediğini kaydeden Demirel, şöyle devam etti: “O zaman ne olur biliyor musunuz? Başı bağlı olan bağlı olmayana 'ben Müslümanım, sen gavursun' derse, Müslümanlığa en büyük yanlışı yaparlar. Başı türbanlı gençlerin üniversitede okumasını kim sağlayabilir? Gazeteci soruyor bunu bana. Ben de diyorum ki bunu kimse sağlayamaz. Neden? Ortada
Anayasa Mahkemesi var,
Danıştay kararı var. ‘Kararı ben dinlemiyorum' diyecek siyasetçi olmaz.”