Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, on iki yıldır Türkiye’de kendisine Müslümanım diyen bir hükümetin görevde olduğunu ve AKP gibi partiler yüzünden en büyük zararı İslamiyet'in gördüğünü belirtip, ”On iki yıldır iyiye giden bir şey yok. Sadece insanlar devletten korkuyor ve kaygılanıyor. Bu devlet insanları korkutmuş. Biz bu devleti bizi korkutsun diye mi kurduk. Kanımızla, canımızla kurduğumuz vergilerimizle maaşını verdiğimiz devlet niye bizi korkutuyor. Devlet korkulacak bir şey değil ama Türkiye’de devleti korku düzeni haline getirdiler. On iki yıldır da bunlar ihaleyi devralmışlar, korku ihalesini on iki yıldır AKP sürdürüyor." dedi.
'İÇİNDE ALLAH KORKUSU OLAN HIRSIZLIK YAPMAZ, ZULÜM YAPMAZ'
Elazığ’da partisinin il kongresine katılan ve burada partililere seslenen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, IŞİD, El-Kaide' class='textetiket' title='El Kaide haberleri'>El Kaide ve AKP gibi partiler yüzünden en büyük zararı İslamiyetin gördüğünü tekrarlayıp şunları söyledi: ”İktidarın on iki yıl önce oy isterken ve insanlar bunlara destek verirken 'Müslüman olan zulüm yapmaz, içinde Allah korkusu olan hırsızlık yapmaz, kimseye haksızlık yapmaz, o yüzden bunlara oy veriyoruz' dediler. Doğru, çünkü içinde Allah korkusu olan hırsızlık yapmaz, zulüm yapmaz, haksızlık yapmaz, israf yapmaz, lüks yaşamaz ama, içinde Allah korkusu olanlar bunlar değil. Bunlar iktidara geldiğinden beri sadece devleti soyup soğana çevirdiler. Lüks yaşam israf Müslümanlığın şartıymış gibi davrandılar. En büyük zararı Müslümanlığa verdiler. Şimdi bütün dünya, bunlara benzer örgütler, partiler yüzünden İslamiyeti de yanlış tanıyorlar. IŞİD, El Kaide ve AKP gibi partiler yüzünden en büyük zararı İslamiyet görüyor.”
'YOLSUZLUKLA HIRSIZLIKLA NAM SALMIŞ BİR HÜKÜMETİN BU TOPLUMA VERECEK HİÇBİR ŞEYİ YOK'
Cumhurbaşkanın hırsızlıkla suçlanan dört bakanı yargıya teslim etmediğini eleştiren ve adı yolsuzlukla, hırsızlıkla, zulümle nam salmış bir hükümetin bu topluma verecek hiçbir şeyi olmadığını belirten Demirtaş, ”Bakanın çocukları ve aileleri, yüzlerce trilyon para ortada yok iddialar çok ciddi yargılanmalarına izin verilmiyor. Yargılansınlar adil bir şekilde yapmış mı yapmamış mı ortaya çıksın, onu bile yapmıyorlar. Yolsuzlukla hırsızlıkla zulümle nam salmış bir hükümetin bu topluma verecek hiçbir şeyi yoktur.” dedi.
'DEVLETİN DİN ÜSTÜNDEKİ HAKİMİYETİ KALDIRILSIN, BU DİN DEVLET İÇİN DEĞİL TOPLUM İÇİN'
Diyanet İşleri Başkanının lüks makam aracını da eleştiren ve devlet neyi emrediyorsa diyanetin de insanların o doğrultuda dini görevlerini yapması için uğraştığını öne süren Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: ”Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın dediğimde kıyameti koparıyorlar. Ben din kaldırılsın demiyorum. Devletin din üstündeki hakimiyeti kaldırılsın. Bu din devlet için değil toplum için halk içindir. Cuma hutbesini bile devlet gönderiyor. Böyle okuyacaksın diyor. Sana ne, devlet olarak seni ne ilgilendirir. Devlet neyi emrediyorsa insanların o doğrultuda dini görevlerini yapması için uğraşıyor. 'Devlet dinini' yaymaya çalışıyor 'Allah’ın dinini' değil. O yüzden kaldırılsın diyoruz dine bir hayrı yok. Günlerdir söylüyorum ya istifa et ya da o Mercedes'i geri ver. Bir alime, bir din adamına yakışır mı bu. Devletin bir numaralı resmi din adamı bir trilyonluk Mercedes'e binip dolaşacak ve sen diyeceksin bu beni temsil eden din adamıdır. İsraf lüks haramsa günahsa en başta senin örnek olman lazım. Din adamı olarak senin bütün topluma örnek olman lazım. İstifa da etmiyor Mercedes'ten de vazgeçmiyor.”
CİHAN