BDP Grup Başkanı Demirtaş,
Başbakan Erdoğan'ın "Bıçak kemiğe dayandı, faturası ağır olacak" sözlerine, 'Ölümlerden BDP’yi sorumlu tutmak, tam bir çaresizlik ve acizliktir. Başbakan
PKK’nın intikamını BDP’den alıyor' şeklinde
cevap verdi.
Meclisin tatilde olması nedeniyle çalışmalarını Diyarbakır’da sürdüren BDP Grup Başkanı
Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın önceki
akşam iftar yemeğinde BDP ile ilgili sert sözlerine
yanıt verirken, uyarılarda da bulundu:
'BARIŞIN YOL HARİTASI BAŞBAKANIN ELİNDE'
“Dün başbakanın açıklamalarını dinledik. Gerçektende haklılık payı olduğuna inansam, zerre kadar haklılık hissetsem asla cevap verme gereği duymam. ‘Bu ülkenin başbakanıdır, bu ülkede ölümler oluyor kendisi tepki gösteriyor’ der belki de cevap vermezdik. Çok açık bir şekilde başbakının dünkü söylemlerine ilişkin net bir duruş belirlemek istiyoruz. Bu ülkede halen devam eden ölümlerden BDP'yi sorumlu tutmak isim vermedende olsa BDP'yi sorumlu tutmak tam tam bir çaresizlik ve acizliktir. PKK her
ateşkes ilan ettiğinde BDP’nin katkısı olmuştur. Her ateşkeste BDP askeri
operasyonlar dursun diye çaba sarfetmiştir. Ve o zaman başbakan ‘
askeri operasyonlar durmaz asker
silah bırakmaz’ gibi çarpıtmalarla yine bize
hakaret ve tehdit yağdırıyordu. O dönem altını çiziyorduk askeri operasyon durmazsa ölümler durmaz. BDP bunun çabasını sürdürüyor. BDP'nin yaptığı
çağrı son derece insancıl bir barış arayışıdır. Başbakan, etrafındakiler ve diğer muhalefet partileri ısrarla askeri operasyonlar daha fazla olsun diye kışkırttılar. Şimdi gelinen noktada en çok barışı savunan, barış için çabalayan BDP mi olmuştur yoksa diğer partiler mi? Herkes elini vicdanına koysun öyle konuşsun. Biz AKP'ye ve başbakana barışa giden doğru yolu göstermeye çalıştık. Kendisinin elinde
yol haritası var. Aslında barışın yol haritasıdır. Bunu neden uygulamıyor, çıkıp kamuoyuna neden açıklamıyor?
Kürt sorununun ne kadar kolay olduğunu sayın başbakan bilmiyor mu? Biz diğer muhalefet partileri gibi kendisini savaşa mı kışkırttık, daha fazla askeri operasyon yapmalımısın dedik. Diğer muhalefet partileri gibi daha fazla şiddet uygulamıyorsun diye AKP’yi mi eleştirdik?
Hayır. Kim kışkırttıysa ölümlerin sorumlusu odur. Tüm bunlardan BDP'yi sorumlu tutmak çarpıtmadır, acizliktir.”
'BDP, PKK’DAN AYRI BİR ÖRGÜT'
Demirtaş, partisinin şiddetle arasına net ve kesin bir mesafe koyduğunu belirterek, “BDP, çalışma tarzıyla,
örgütlemesiyle PKK'dan ayrı bir örgüttür. Son seçimlerde iki buçuk milyondan fazla oy almış, mecliste siyasi grubu olan bir partidir. Siz çıkıp bir ülkenin başbakanı olarak siyasi bir partiyi
terörist olarak ilan ederseniz demokrasiyle zerre kadar zihni alakanız yoktur. Başbakana çağrı yapıyorum; faşizme aranıza mesafe
koyun aksi takdirde siz zarar görürsünüz”dedi.
“Bugüne kadar yürüttüğümüz çabalar, çağrılar gerçektende anlam bulmuş olmasaydı, bu ateşkes dönemlerinde binlerce insan yaşamını kaybetmiş olurdu” diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
'YÜZ BİN KİŞİ DE ÖLSE ÇÖZÜM YİNE DE DİYALOGDTUR'
"Eğer nispeten ölümleri durdurabilmişsek bu aynı zamanda BDP’nin katkısı ve başarısıdır. Geçmiş dönemlerde bunları başarabildiysek bu BDP’nin katkılarıyla olmuştur. Fakat bugün yaşanan siyasi atmosferdeki gerilim kesinlikle BDP’nin duruşundan, siyasetsizliğinden kaynaklı değil. AKP’'nin çözümsüzlük siyaseti bizi bu noktalara getirmiştir. Ama biz her şey bitmiştir gibi bakmıyoruz. Böyle bir lüksümüz olamaz. Toplum bizden çözüm bekliyor. Halen anaların babaların yüreği ellerinde akan kanın, savaşın durmasını bekliyor. O nedenle şiddet ne kadar tırmanırsa tırmansın siyasetin dili bu kadar incitici olmamalıdır. Bu kadar tehditkâr olmamalıdır. Başbakan bu konularda hata yapıyor. En nihayetinde elli sene savaş sürse allah korusun yüzbin kişi bir birini öldürse dönüp dolaşacağımız nokta siyeseten
çözüm arayışı noktasıdır,
diyalogdur. Bir gün bu ülkeye bu topraklara barış gelecek. Kardeşce, özgürce bir arada yaşayacağız. Bundan hiç bir kuşkumuz yok. Ama o gün geri dönüp baktığımızda yapılan hatalar nedeniyle bir birimizin yüzüne bakamaz hale gelmemeliyiz. Başbakan bu konularda daha vicdanlı daha insaflı, daha gerçekçi davranlmalıdır. Etrafındaki danışmanların, mahalefet partilerinin bir
takım kışkırtmalarına gelmemelidir. Eğer barışa inanıyorsa BDP buna katkı sunacak en büyük siyasi güçtür. Bu gücü kaybetmemelidir başbakan. Yok eğer ben tehditlerle sonuç alırım diyorsa, o noktadada yanılıyor. Ramazan’dan sonra da başka bir taktik uygulayacakmış, görecekmişiz ne olacağını. Ben kendim soruyorum. 1925'ten bu yana Dağkapı’da darağaçlarına mı çekilmedik, 12 Eylül’de işkence tezgâhlarına mı çemkilmedik, 90’larda ensemize kurşunlar mı sıkılmadı, sürgünlere mi görderilmedik, mahkemelerde mi yargılanmadık. Denenmedik hangi yöntem kaldıki Ramazan’dan sonra uygulayacak. Bunların hangisi çözüm oldu. Hangisi bizim siyasi irademizi teslim aldı.
Tehditle sonuç alabileceğinizi sanıyorsunuz. Denemedik tek yöntem var. Eğer Ramazan’dan sonra o yöntemi denerseniz sonuç alırsınız. O da açık bir diyalogtur... Ya da şeffaf bir müzakeredir. Onun dışında hiç bir yöntem sonuç alıcı olmaz. Hele kabadayılıkla, başbakana yakışmayacak bir uslupla, bir siyasi partiye yönelik bir duruşu asla kabul etmiyoruz.
İsrail başbakanının filistin halkına yönelik kullandığı dile benziyor."
'PKK'NIN İNTİKAMI BDP’DEN ALINMAK İSTENİYOR'
Kürt sorunun çözümünde BDP’nin bir şans, önemli bir siyasi aktör olduğunu savunan Demirtaş, “Hiç bir anlayış BDP’yi elenin tersiyle itmez. BDP’yi bir şans, bir fırsat olarak değerlendirip tüm sorunların çözümünde bir aktör olarak, bir partner olarak görmek ister. Başbakan bunu yapmak yerine halen elinin tersiyle itmeyi
tercih ediyorsa kafasının arkasındaki düşünce kesinlikle çözüm düşüncesi değildir diye kaygı duyuyoruz. Bu dönemde başbakanın yapacağı en akılsızca iş baskıyı arttırmak olur. Umarım ki böyle bir hataya düşmez, bundan herkes zarar görür. Bu dönemin yöntemi kesinlikle diyalog olmalıdır. Her şaye rağmen çözüm arayışı olmalıdır. Siyasi çerçeveler içersinde demokrasiyi geliştirmek olmalıdır. AKP sözcüleri, başbakan dâhil olmak üzere PKK’nın intikamını BDP’den almak istiyor. Olup biten budur, kendilerince en zayıf nokta BDP’dir”diye konuştu.
'ÖZERKLİĞİ BAKANLAR KURULU’NA ANLATMAYA HAZIRIM'
BDP Grup Başkanı Demirtaş, demokratik özerkliği bir bakanlar kurulunda anlatmaya hazır olduğunu dile getirerek, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Ben başbakanın özerkliği bilmediğini düşünüyorum. Etrafındakiler ne anlatıyor bilmiyorum: Ama belediye başkanlığı yapmış bir başbakanın halen ‘belediyeler özerktir’ demesi özerkliği bilmediği anlamına gelir. Bir ilin belediye başkanı valinin izni olmadan il dışana bile çıkamıyor. Ne özerkliğinden bahsediyorsunuz. Bakanlar kuruluna bu konuda birifing vermeye hazırım. Arkadaşlarımızla birlikte demokratik özerlik nedir
tartışmaya hazırız. Bilmiyorlarsa kendilerine anlatalım. Çıkıp ‘bunlar
ameliyat yapacaklar, biz yaptırmayacağız, bölmeye çalışıyorlar, biz böldürmeyeceğiz’… Bu gidişle, bu yöntemle AKP bölecek, bölmeye doğru götürüyor. İddia ediyorum. AKP bu tarzını bir kaç yıl daha sürdürmüş olsun
Türkiye bölünmüş olacak. Bizim önerdiğimiz yöntem Türkiyeyi bir arada tutacak bir yöntem. Nerden nerelere geldik. Bilmiyorsanız konuşmayın.”
'KENDİMİZİ TÜRKİYE’YE DAHA İYİ ANLATMADA EKSİKLERİMİZ OLDU'
Selahattin Demirtaş, önlerindeki parti kongresinin evrilme konusunda bir adım olacağını söyledi. Öz eleştiride yapan Demirtaş, kendilerini Türkiye’ye iyi anlatmada eksikliklerinin olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"BDP siyasette daha etkili yol ve yöntemler, daha etkili bir uslup kullanabilir. Biz geçmişte örgüt yapımızıda, modelimizide hep tartıştık. Siyasette
gündem peşinde sürüklenen değilde, gündem yaratan, çözüm üreten bir parti olma konusunda tartışma yürüttük. Önümüzdeki kongrenin en azından buna evrilme konusunda bir adım olacağını düşünüyorum. Biz kendi eksikliğimizi bu noktada görüyoruz. Siyasette daha güçlü olma, gündem yaratma, çözüm polikitalarını Türkiyeye daha iyi anlatabilme konusunda eksikliklemiz oldu. Bu eksikliklerimizi görüyor ve kabul ediyoruz, üstünüde örtmüyoruz."
Demirtaş, son olarak mecliste
yemin etme konusunda aldıkları kararda bir değişiklik olmadığını sözlerine ekledi.
TUĞLUK: BAŞBAKAN SAVAŞ İLAN ETTİ
DTK
Eşbaşkanı Aysel Tuğluk da konuyla ilgili açıklama yaptı. Tuğluk, "DTK ve BDP temsil gücü kazanmış bir güç ve iradedir. Bu iradenin artık kabul edilmesi gerekiyor" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın savaş ilan ettiğini belirten Tuğluk, "Bize rest çekiyor. Biz de rest çekersek felaket olur. Ama biz bu resti çekmeyeceğiz. Hakkımız olanı mücadele ederek, direnerek elde edeceğiz" diye konuştu.
GEYLANİ: BAŞBAKAN BİZİ NEYLE TEHDİT EDİYOR?
BDP Eşbaşkanı
Hamit Geylani ise, Başbakan Erdoğan'a tepki gösterdi. Açıklamaları, ‘tehdit’ olarak nitelendiren ve "Başbakan ve onun baskıcı rejimi bu tehditlerin altında kalır" diyen Geylani, "Başbakan aklını başına alsın. Bizi neyle tehdit ediyor? Operasyonsa her gün yaşıyoruz. Bu baskıyı daha da artıracağını söylüyor biz de bu kapsamlı baskıya karşı kapsamlı direnişle cevap veririz" şeklinde konuştu.
NTVMSNBC