BDP Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, herkesin evini açıp Van halkını
misafir etmesi gerektiğini söyleyerek, "Kimin nerede ne gücü varsa, boş evini, yazlığını, oturduğu evi, kim ne katkı sunabiliyorsa Van halkı ile kış koşullarını atlatmak üzere
dayanışma göstermelidir" dedi.
Demirtaş, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Van depreminde hayatını kaybeden iki basın emekçisini saygı ve minnetle andıklarını söyledi.
İki gazetecinin, yıpranma hakları elinden alınmış, geçinmelerine bile yetmeyecek kadar maaşla haberlerini merkeze göndermek için çabaladıklarını belirten Demirtaş, Van’da
hasar tespit çalışmalarının yapılmadığını, gözlem raporlarıyla yetinildiğini iddia etti. Demirtaş,
gönüllü hasar tespiti yapacak
teknik elemanların isimlerin Valiliğe bildirdiklerini ancak Valiliğin bunları çalıştırmayı reddettiğini savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Van’da "Burada olup bitenden niye haberim yok" diye bürokratları "fırçaladığı" haberlerinin çıktığını ve bunun tekzip edilmediğini ifade eden Demirtaş, "Biz bir aydır neyi anlatıyoruz? İlla Valinin, bürokratın mı söyleyecek? Muhalefet niye var? Niye bizi dinlemediniz? Çünkü bize muhalefet partisi gözüyle değil düşman olarak bakıyor" dedi.
Demirtaş, şunları kaydetti: "Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz diye sevineceksiniz ama
konteyner satın almakta geçici konut inşa etmekte bir aydır gıkınız çıkmayacak. Üstelik gidip orada ’ağustosa kadar dayanın,
Allah büyüktür’ diyeceksiniz. Deniz bebek dayanamadı. Dayanamayacak çok sayıda bebek var, ne olacak? Sen emir buyurmuşsun ama çocuklar dayanamıyor. Senin emrinle Van ısınmıyor, ne yapacağız? Bu düşman bakış açısını terk edeceksin. Biz kardeşlikten söz ederken, Van’da siyaseti bırakalım çağrısına karşı bugün bile grup toplantısında BDP ile uğraşıyor. Hadi biz başarısızız, sen ne yaptın? 200 milyon para toplamış fonda. Nereye harcadın? Kasada duruyor. Niye konteyner almıyorsun? Dünyanın her ülkesinden satın al bir hafta içerisinde Van konteynerlerle geçici konutlarla dolsun. Libya’ya bavul içerisinde para getirmeyi biliyorsun. Van’a niye bavullarla para getirmiyorsun? Kimse neden bunun hesabını sormuyor. Kendisine ’milliyetçiyim’ diyenler neden bunun hesabını sormuyor? Irkçılar çünkü."
-"Bütün çivileri hükümet
çakmak zorunda"-
Başbakan’ın "Ne olduğunu bilmeden
Afet bölgesi ilan edilmesini istiyormuşuz. Afet bölgesi ilan edilirse kimse tek çivi bile çakamazmış" dediğini aktaran Demirtaş, "Cümlenin tamamını söyle. Çivi çakamaz doğru, çünkü bütün o çivileri hükümet çakmak zorundadır. Bunu niye söylemiyorsun? Bunların bazıları yalan söyleyecek kadar zeki doğru söyleyecek kadar dürüst değil. Öyle Arafta bir yerde kalmışlar" dedi.
Demirtaş, vatandaşların katkılarını ve dayanışmaları esirgememelerini istedi ve buna her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu söyledi.
Van halkının göç etmeyi aklından çıkarması gerektiğini dile getiren Demirtaş, "Herkes evini açıp Van halkını misafir etmelidir. Kimin nerede ne gücü varsa, boş evini, yazlığını, oturduğu evi, kim ne katkı sunabiliyorsa Van halkı ile kış koşullarını atlatmak üzere dayanışma göstermelidir. Çocuklar zatürreden donarak ölmeden bu katkıyı vermeliyiz" diye konuştu.
Demirtaş, "Toplum olarak yaraları sarmasını biliriz. Edirne’nin yarası da acısı da Van yarası gibidir, Van’ın yarası
İzmir yarası gibidir, Trabzon’un yarası Hakkari’nin yarası gibidir.
Türkiye böyle bir
toplumdur. Biz bu duyguya güveniyoruz, inanıyoruz, hükümetin politikası değil.
Hükümetlere kalsa elli defa bölünmüştük, elli defa birbirimi boğazlamıştık" dedi.
BEDELLİ ASKERLİK
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin vicdani ret ile ilgili düzenlemenin yapılması için Türkiye’ye aralık ayına kadar zaman verdiğini belirten Demirtaş, "Hükümet vicdani ret düzenlemesini yapmak zorunda. Fakat uyanıklığa bakın ki vicdani ret kanunundan önce
bedelli askerlik kanunu çıkarmaya çalışıyorlar. Arada ne kadar toplarsak... Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir tüccar, müteahhit mantığıdır. Memleket şirket kendileri CEO, nereden ne kadar kazanırız bunun hesabı içerisindeler. Bütün meselelere böyle bakıyorlar. İnşaat ya Resulallah, sloganları bu olmuş" dedi.
Bedelli askerliğin eşitsizlik yarattığını iddia eden Demirtaş,
bedelli askerlik yerine vicdani ret hakkının tanınması gerektiğini, başka türlü adaletin sağlayamayacağını savundu.
Demirtaş, "İlla ’bedelliyi çıkaracağız’ diyorsanız parası olanlar bundan faydalansın ama
yoksul çocuklara da ücretsiz yapın. Son bir defa vicdani ret hakkıyla ele alınmak üzere yoksul çocuklara bedelsiz faydalanma şartını getirin, çıkartalım" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, bedelli askerlikte yaş sınırın 25 olması gerektiğini savundu ve "Bedel yüksek tutulmamalıdır" dedi.
-
Kartepe Feribotunun kaçırılması-
Bugüne kadar sivillere dönük tek eyleme sessiz kalmadıklarını, tavırlarını ortaya koyduklarını ifade eden Demirtaş, "Feribot
kaçırma olayında neler yaşandığını medya ortaya koyabildi mi? Ne oldu ne bitti
feribotta bilen var mı?" diye sordu.
Demirtaş, gemi mürettebatı ve yolculara neden konuşma yasağı getirildiğinin de açıklanmasını istedi.
-
Tuncel’e Şeyma Güzel sorusu-
Bu arada, BDP
İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, gazetecilerin, Şeyma Güzel’in tutuklanmasına ilişkin sorusuna, "Şeyma Güzel, BDP’nin
gençlik merkezi çalışanıdır. Diyarbakır’a gittiği sırada ben hava alanına bıraktım. Gözaltına alındı ben de ’niye’ diye sordum. İşlem yapacaklarını söylediler ve avukatına haber verdik. Durum budur. Burada başka bir yargısız
infaz yapılmaya çalışılıyor" karşılığını verdi.