Okay, bu üç maddenin, siyasi partilerin kapatılması,
Anayasa Mahkemesi'nin yapısının yeniden değiştirilmesi ve Hâkimler, Savcılar Yüksek Kurulu (
HSYK)'nda yapılacak değişiklikler olduğunu ifade etti. Okay, bu maddelerin taslaktan çıkarılması durumunda diğerlerini Meclis'ten 'derhal' geçireceklerini dile getirdi.
Hakkı
Suha Okay, çok sayıda
CHP milletvekili ile
Gaziantep'e geldi. CHP Gaziantep İl Başkanlığı binasında
basın toplantısı düzenleyen Okay, anayasa değişikliği süreci ve bu süreçte partisinin rolüne dikkat çekti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin 1982 yılında, bir
darbe sonrası ve darbenin dayatmasıyla, darbe anayasasıyla bir süre yönetildiğini hatırlatan Okay, gelişen zaman süresi içerisinde, bu darbe anayasasının, çeşitli zaman dilimlerinde değiştirildiğini dile getirdi. Darbe anayasasının, özellikle temel hak ve özgürlükler bağlamında, en geniş şekilde değişikliğe uğradığını kaydeden Okay, şöyle devam etti:
"Ama ve ancaklı maddelerinin çok büyük bir kısmı tasviye oldu. Şimdi, AKP, 'bu anayasayı bir kez daha değiştirelim' diye yola çıktı. Tek başına, hiç kimseye danışmadan, hiç kimsenin düşüncesini almadan, tüm kurumlarla
kavga ederek, bir tepki anayasası olarak, şimdi anayasanın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını parlamentonun gündemine getirdi. Anayasalar, geçmişten
ders alıp, geleceğe yön veren, ama geçmişe yönelik tepkileri de yansıtan
toplumsal uzlaşma metnidir. Anayasalar partilerin iç tüzüğü değildir."
AKP'nin geçmişte yaşadıklarını göz önünde tutarak, anayasanın diğer maddelerini bir yana tutarak, çok temelde, üç ana başlıkta değişiklik yapmak istediğini savunan Okay, bu üç ana başlıktan bir tanesinin, siyasi partilerin kapatılması, bir diğerinin, Anayasa Mahkemesi'nin yapısının yeniden değiştirilmesi, bir diğerinin de HSYK'nın yapısının değiştirilmesi olduğunu aktardı. Bu maddelerin, her birine bakıldığında bunların, toplumda tartışılabileceğine dikkat çeken Okay, "Ama, AKP'nin dayatmasıyla değiştirilebilir mi? AKP ne yapmak istiyor? AKP, kendi korkularını, kendi endişelerini anayasaya yansıtmak istiyor. Bunu yaparken de, 'darbe anayasasını değiştireceğim' deyip,
darbeci AKP anayasasını yapmak istiyor. Malum, AKP
iktidara geldikten sonra, Türkiye'deki tüm kurumları ele geçirmeye başladı. Tüm kurumlar derken,
sivil toplum örgütleri, meslek odaları. Dün Samsun'da
bakan, '
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyini, iktidar yanlısı yapmazsanız, bu sorunlar devam eder.' diyor. Doktorlarla kavgalı, eczacılarla kavgalı, esnafla kavgalı, her kesimle kavgalı, ama, o kesimin
yönetim sorumluluğunu ele geçirdiği andan itibaren kavga bitiyor." diye konuştu.
AKP YARGILI ELE GEÇİRİNCE 'FRENSİZ' HALE GELECEK
Hükümetin yargıyı ele geçirince artık 'frensiz' hale geleceğini iddia eden Okay, şu ifadeleri kullandı: "Yasama, yürütme ve yargı arasında dengeleyici ve denetleyici ayrım vardır. Bir
işbirliği değil, ama, birbirlerini
kontrol ederler.
Yargı frendir, yargı siyasal iktidarın hoyratça, alabildiğince sorumsuz tavırlarının önündeki en büyük engeldir. Sonuç itibariyle, bir tarafta biraz evvel ifade ettiklerim, bir tarafta da yargıya ilişkin iki madde, siyasi partilerin kapatılması ilişkin bir madde var."
CHP'nin temel kavgasına değinen Okay, "Biz diyoruz ki, kardeşim, şu üç maddeyi ayır, öbürlerini hiç tartışmayalım, parlamentodan derhal geçsin. Ama, üç temel değişiklik isteğinizi ayırın. Çünkü, yargıya ve siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin üç temel isteğiniz,
Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik hukuk devleti olma özelliğini ortadan kaldırır. Demokrasinin vazgeçilmez koşulu, kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırır. Bilesiniz ki, bu üç temel konudaki değişiklik, anayasanın 4. maddesinde tanımlanan, 'değiştirilmez, değiştirilmesi
teklif dahi edilemez' hükümleri arasında yer alan ikinci maddesinin cumhuriyetin temel niteliklerine aykırıdır." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin gündeminde bir
referandum süreci olacağına işaret eden Okay, bu süreçte, partisinin tekliflerinin ret edilmesi halinde, CHP olarak, "Bu AKP'nin dikta anayasasıdır, darbe anayasasıdır. Bu Türkiye Cumhuriyeti anayasası değil, AKP anayasasıdır. AKP, artık demokrasiyi rafa kaldırıyor. AKP, hukuku askıya alıyor." diyeceklerini ifade etti. Okay, "Ama, asıl söyleyeceğimiz şu, Türkiye'nin en acil sorunu HSYK'nun sayısının 7'den 21'e çıkarılması mı? Eğer bu kurulun sayısı artırılır ise, Türkiye'nin
açlık, işsizlik,
yoksulluk ve yolsuzluğu çözülecek mi?" diye kaydetti. (CİHAN)