Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış
Ankara Üniversitesinde kendisine
yumurtalı saldırıda bulunan öğrencinin hatasını anlayarak özür dilemesinin şikayetlerinden vazgeçmeleri için yeterli olacağını belirterek "olayı şov maksatlı, parti içi
siyaset ve yer tutma çabalarına alet eden siyasetçi eskilerinin bu konudan nemalanma çabalarını
komik buluyorum" dedi
Güney Amerika Ekonomik İşbirliği Alanı olan Mercusor Devlet ve
Hükümet Başkanları zirvesinde
Türkiye'yi temsil etmek üzere Brezilya'da bulunan Egemen Bağış, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
21. yüzyılda Türkiye'nin Latin Amerika'ya açılımını sağlayacak tarihi önemdeki bir anlaşmaya hükümet adına
imza attıklarını anımsatan Bağış, "Maalesef Türkiye gündemi,
akıl ve mantık dışı bir yumurta terörüyle kirletiliyor" dedi.
Yaklaşık iki ay önce
Ankara Üniversitesi Avrupa Toplulukları
Araştırma ve Uygulama Merkezi
Konferans Salonunda yaptığı konuşma sonrasında ayrılırken bazı şahısların
eylemi ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Bağış, olayın ardından,
emniyet birimleri tarafından olaya ilişkin görgü, bilgi ve şikayet durumuna ilişkin ifadesine başvurulduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Sözkonusu saldırının bana ya da ceketime vermiş olduğu zarar için değil, saldırıyı gerçekleştiren kişilerin demokratik
protesto haklarını aşarak fiziki şiddet içeren davranışa yönelmelerinden ötürü şikayetçi olduğumu beyan ettim. Davayı ben açmadım. Emniyetin bulgularını değerlendiren bir
Cumhuriyet Savcısı açtı. Şüpheli şahsa ilişkin en üst sınır olan 2 yıl ceza istemi de Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı;nın iddianamesinde yeralmaktadır. Halihazırdaki
dava kamu davası niteliğindedir ve
mahkeme bahse konu davayı kamu görevlisine
hakaret suçundan kabul etmiştir. Davanın kabulü ve yürütülmesi şikayetimizden bağımsız olarak gerçekleşmiştir. TCK 131 madde gereğince bu suçun
soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı değildir."
-"HABERLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Egemen Bağış yine haberlerde geçen "Bağış savcının uzlaşma teklifini ceketimin sol omuzu kirlendi diyerek kabul etmedi" şeklindeki ibarelerin de gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
Karşı karşıya kaldıkları olayın münferit bir olay değil, toplu ve çirkin bir toplu saldırıya dönüşmüş bir sürecin yansıması olduğunu kaydeden Bağış, "Demokrasiden nasibini alamamış çevrelerin şahsıma ve hükümetimize her vesileyle saldırı bahaneleri, şu an da yumurta terörüyle şekillenmektedir. Karşımızda bir de
genç kardeşlerimizi istismar eden çaresiz ve başka gündemleri olan çevreler vardır. Olay ilk yaşandığında sucuklu yumurta mesajı verip ortamı yumuşatma çabam, sağır kulakları ve kör gözleri aşamamış, nasırlı vicdanları yumuşatamamıştır" ifadelerini kullandı.
Geçen hafta İstanbulda diyaloğu canlandırma düşüncesi ile düzenledikleri "STK'lar AB Yolunda" adlı toplantıya gelen 11 gencin basına kapalı görüşme ve
kahve içme davetlerini de reddettiklerini dile getiren Bağış, kendileriyle
kamera önünde
ağız dalaşına girmek isteyenlerle karşı karşıya olduklarını, gösterdikleri iyi niyet ve hoşgörünün karşılığını bulamadıklarını söyledi.
-"AB;DE DE YUMURTA ATMAK, HAKARET VE FİİLİ SALDIRIDIR"
Bağış şöyle konuştu:
"Şunu vicdan sahibi herkes bilmelidir ki Egemen Bağış elbisesi kirlendiği için şikayetçi olmamıştır. Egemen Bağış;ın ceketi kirlendi diye masum bir çocuğun cezalandırıldığı iddiası aşağılık bir propagandadır. Egemen Bağış;a bir saldırı yapılmıştır. Benzer saldırılar başka hükümet üyelerimize, milletvekillerimize ve kamu görevlilerine de sistemli bir şekilde genişletilerek düzenlenmektedir. Bu güruh hem ses getirip hem de cezadan kurtulmak için yumurta terörünü kullanmaktadır.
Olay yerinde birçok protestocu şahıs olmasına rağmen demokratik haklarını kullandıkları gerekçesiyle bu şahıslardan şikayetçi olmadığımız da aşikardır. Avrupa Birliğinde yumurta atmanın demokratik bir hak olduğu ise yalandır. Süregelen aşağılık propagandanın bir uzantısıdır. AB'de yumurta atmak, saldırı kapsamında cezaya tabidir. AB;de de yumurta atmak, hakaret ve fiili saldırıdır."
-
PKK VEHAMETİNİ KAVRAYAMAYANLAR YUMURTAYI MASUM GÖRÜYOR"
Türkiye'nin AB'ye girişi davasının demokrat ve hoşgörülü bir neferi olduğunu söyleyen Bağış, "
Yumurta saldırılarına, muhalefet demagojisine, her türlü hokkabazlığa ve yalan yanlış haberlere rağmen, AB yolunda ilerlediklerini" belirtti.
Demokrasinin ona inananların sevecen koruyucusu, inanmayanların da kabusu olduğunu kaydeden Egemen Bağış, "PKK terörünün vehametini kavrayamamış bazı siyasilerin yumurtayı masum görmesi tabiidir. PKK terörüne karşı tavır koyamayan siyasi bir hareketin temsilcilerinin yumurta saldırısı için bize akıl verme çabaları düşündürücüdür" diye konuştu.
Gençleri hatalarını anlamadan affetmenin, yarın başkalarına benzer saldırıların yolunu açacağını ifade eden Bağış, şunları söyledi:
"Buna hakkımız yok. Hukuku pazarlık konusu yapamayız. Hukuk kasıtı ve kötü niyeti korumaz.
Masumiyeti korur. Ancak hatalarını anladıklarını belirtirlerse tabii ki durum farklı olur. Başta
CHP olmak üzere siyasilerin olayı kirli bir zemine çekme çabalarını bir kenara bırakırsak, genç bir siyasetçi olarak benim gençlerle ilgili defalarca dile getirdiğim düşüncelerimi bir kez daha dile getirmekte fayda görüyorum. Ne yumurta atma ne de polisle çatışan öğrenci görüntüleri Türkiye'mizin
demokrasi fotoğrafına yakışan bir
imaj değildir. Elbette gençlerin protesto hakki ve özgürlüğü vardır. Fakat bu hakkın çerçeve ve normları bellidir. Başkasına zarar vermek bir hak değildir.
Defalarca dediğim gibi tekrar ediyorum. Hatadan dönmek erdemdir. Gencimizin hatasını anlayarak özür dilemesi şikayetimizden vazgeçmemiz için yeterlidir. Benzer hataların tekrar edilmesine de mani olur umudunu taşıyorum. Kendisi dışında olayı şov maksatlı, parti içi siyaset ve yer tutma çabalarına alet eden siyasetçi eskilerinin bu konudan nemalanma çabalarını komik buluyorum."
Egemen Bağış "Ben buradan çağrımı ve hissiyatımı yineliyorum. Bize uzatılan ele hiç bir zaman elimizi
yumruk yaparak uzatmadık bugün de uzatmayız.
Şiddete karşı demokrasiyi koruma görevimiz var. Her türlü teröre karşı demokrasiyi savunuyoruz, savunacağız" dedi.
-AB ÜLKELERİNDE HAKARETE İLİŞKİN CEZA HÜKÜMLERİ-
Avusturyada hükümet üyelerine, hükümet organlarına, parlamento üyelerine karşı hakaret ve fiili saldırı suçları şikayete tabii olmayıp doğrudan soruşturuluyor, bir seneye kadar adli
para cezası ve
hapis cezası öngörülüyor. Danimarkada faillere altı ayı geçmemek üzere hapis ve para cezası öngörülüyor, bu tip suçlar şikayete tabii olmayıp, doğrudan
savcılık tarafından soruşturuluyor.
Fransa'da aynı eylemler ceza kanununda ve basın özgürlükleri yasasında suç olarak düzenleniyor, bu neviden suçları işleyenler hakkında
Basın Özgürlükleri Kanununun 30 ve 31 maddesi gereği 45 bin Avro adli para cezası öngörülüyor. Almanyada ise bir yıla kadar hapis ve 9 bin
avroya kadar para cezası öngörülüyor.
İtalyan ceza kanununa göre hakaret suçunun eylem ve sözle veya yazıyla işlenen hakaret ve
iftira suçlarında şikayete bağlı soruşturma usulü benimsenmiş, kamu görevlilerine hakaret ve iftira, sövme suçlarına ilişkin özel hükümler kaldırılmış, ancak bu yolla işlenen hakaret ve iftira suçları durumunda bir yıla kadar hapis ve 1032 avro adli para cezası öngörülüyor. Suç kişinin şeref ve haysiyetine karşı maddi bir
takım isnatlar da içeriyorsa, öngörülen ceza 2 seneye kadar hapis ve 2065 avro adli para cezası bulunuyor, suçun basın yoluyla ya da halka açık alenen işlenmesi veya bir gösteri sırasında işlenmesi durumunda ceza altı aydan üç yıla kadar hapis ve enaz 516 avro para cezası olarak belirleniyor.