Brüksel'deki
İstanbul merkezinde Türk
sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine konuşan Bağış, Belçika'da Türk kökenli yerel ve ulusal düzeyde 8 milletvekili ve çok sayıda belediye meclis üyesinin bulunmasının önemli bir başarı olsa da bununla yetinilmemesini istedi.
"Çok daha fazlası olması lazım ve bu arkadaşlarımızın da bilinçli olması lazım" diyen Bağış,
İsveç'te yaşananları örnek göstererek, şu ifadeleri kullandı:
"İsveç parlamentosunda yaşanan olay hepimiz için büyük bir ayıptır. Bunun lamı cimi yok. Orada Türklerin oyuyla seçilmiş kardeşlerimizin Türklere çok ağır
hakaret içeren bir tasarıya oy vermiş olmaları kabul edilebilir bir olay değildir. Hepimizin vicdanını yaralamıştır. Ümit ediyoruz ki bu hatalarından dönmenin yollarını onlar da arıyorlardır."
Bağış, "Bu nedenle bizim gençlerimizi iyi eğitmemiz lazım. Eğitim,
dayanışma ve örgütlü olmak gerekiyor" dedi.
Başmüzakereci Bağış, Türk vatandaşlarının vizesiz gidebileceği ülkelerin sayısında son aylarda hızlı artış kaydedilse de en büyük hedeflerinin AB'ye vizesiz seyahati başlatmak olduğunu söyledi.
Birçok AB üyesinin
Türkiye'ye 12
Eylül darbesinin ardından vize koyduğunu hatırlatan Bağış, bu talebin darbe yönetiminden gelmesinin ibretlik olduğunu vurguladı.
Bağış, "(AB üyeleri tarafından Türk vatandaşlarına) bu vizeler ne zaman konmuş diye baktığınız zaman, bunların çoğu
12 Eylül darbesinden 2 hafta sonra konmuş. Yani bugün Türklere vize uygulayan ülkelerin büyük çoğunluğu 12 Eylül darbesinden kısa bir süre sonra, sağcı solcu hiç farkı yok Türkiye'den
yurt dışına sığınmak için, siyasi huzur için kaçan insanları durdurabilmek için o zamanki (Avrupalı ve Türk) yetkililer istişareye girmişler ve maalesef o zamanki
Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri, darbe zihniyeti, 'bizim vatandaşlarımıza vize
koyun' demiş" şeklinde konuştu.