Yıldız, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Kayseri Şubesi tarafından Asude Restoran'da düzenlenen ''Türkiye'nin Enerji Politikaları'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, siyasi istikrarın sektörler üzerinde çok fazla etkili olduğunu söyledi. Türkiye'nin, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıl dönümü olan 2023 yılına kadar yapacağı yatırımın toplam tutarının yaklaşık 120 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Yıldız, ''Bu çok önemli, ciddi bir rakam. Ben bu vesile ile TÜMSİAD üyelerini enerji sektöründeki yatırımlara davet ediyorum'' dedi. Yıldız, Türkiye'nin enerji sektöründeki projeleri gerçekleştirebilmesi için siyasi istikrarı tehdit eden unsurları da ortadan kaldırması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Siyasi istikrarın olması, ekonomik büyümenin, dolayısıyla enerji sektörü ile alakalı bu büyümeyi karşılayabilecek rakamları oluşturmanın en önemli şartı. Dikkat edin, bütün şartlar yerine gelmiş olmasına rağmen Türkiye'nin başına 8-10 yılda bir ülkenin siyasi istikrarını şu ya da bu şekilde tehdit eden unsurlar ortaya çıkar. Özellikle 1960 yılına kadar bu gerekçeler çok belli olmadan yürümüştü, 1960 yılından sonra bu gerekçeler daha açık olarak devam ediyor. Buna müsaade etmemek lazım. Hangi siyasi anlayışa sahip olursak olalım, partiden daha bağımsız bir konudan bahsediyorum, Türkiye'deki siyasi istikrarın sağlanabiliyor olması, farklı meslek gruplarının korunması için de önemli. Yani demokratik anlayışın dışına çıkabilecek dış ya da iç unsurların hiçbir şekilde rağbet görmemesi lazım. Hangi siyasi partiden olursa olsun. Ben bunu birinci şart olarak koşuyorum. Bu şart sağlanmış olmaksızın kendi sektörlerimizde herhangi bir başarıyı elde ettiğimiz söylenemez.'' -YERLİ ENERJİ KAYNAKLARI- ''Türkiye'deki en önemli enerji politikalarından biri, yerli enerji kaynaklarını harekete geçirmiş olmasıdır'' diyen Yıldız, şunları anlattı: ''2023 yılı inşallah Türkiye'de kömürden tutun ki rüzgar, su ve güneşe varıncaya kadar bütün yerli kaynakların tamamının harekete geçirildiği bir yıl göreceğiz. Bu yeterli mi? Hem Devlet Planlama Teşkilatı'nın hem de Hazine'nin verilerine göre bunlar yeterli değil. Bunlar Türkiye'de büyüme hızını karşılayabilecek durumda değil. Bu yüzden doğal gaz ve petrolün de dahil şekilde sürdürülebilir olması lazım. Ancak şu an bunların yüzde 95'ini ithal ediyoruz. O zaman bunların yerli kaynaklar haline gelebilmesini sağlayacak çalışmalar yapmamız lazım. Karadeniz'de, Adıyaman'da, Batman'da, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde özellikle yoğunlaşmış olan arama faaliyetlerimizi daha da artırdık. Yalnızca arama faaliyetlerine ayırdığımız rakam bundan 7.5 yıl öncesine göre tam 12 kat fazla. Birçok yerde de arama yapıyoruz.'' Yıldız, Türkiye'nin her yaptığı proje ile daha da önemli hala geldiğini belirterek, ''Bunlar içerisinde Nabucco gibi, Yunanistan üzerinden İtalya'ya giden, Bulgaristan üzerinden Avusturya ve Almanya'ya giden projelerde olduğu gibi bir çok projeyi geliştirme imkanı bulmuştur. Bunların her birinin Türkiye'ye sağlayacağı fayda çok fazladır'' diye konuştu. -NÜKLEER ENERJİ- Yıldız, 1998 yılında nükleer güç santralinin yapımı için gelen 3 tekliften en kötüsünün bile seçilmiş olması halinde bugün Türkiye'nin yüzde 40 daha karlı durumda olacağını kaydederek, nükleer güç santrallerinin ülkeleri daha farklı yerlere taşıdığını anlattı. Güney Kore'nin bugün 26. nükleer enerji santralini yüzde 100 yerli üretimle kurduğunu dile getiren Yıldız, ''O halde bir yerden başlamak lazım. Yerli üretim zaman zaman pahalı olsa dahi bunu bizden daha masum, bizden daha temiz olan çocuklarımıza, nesillerimize daha güzel, iyi bir Türkiye bırakabilmek için yapmamız lazım. Ben bu heyecanı TÜMSİAD'ın üyelerinde görüyorum. Türkiye bunu mutlaka başaracak, mutlaka yapacaktır'' diye konuştu. Yıldız, 3 ay sonra verecekleri rüzgar santralleri lisanslarının toplam tutarının yaklaşık 12 milyar dolar olduğunu belirterek, bunların gerçekleşmeyi bekleyen yatırımlar olduğunu sözlerine ekledi. Konferansın ardından TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert, Bakan Taner Yıldız'a plaket verdi.