Başbakan Erdoğan, ''Sürecin siyasi unsurlardan arındırılmış, objektif kriterler çerçevesinde sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Her zaman bir ifade kullanıyorum;
Oyunun kuralları bellidir, oyun başlamıştır, oyun esnasında yeni kurallar
icat edilmez. Zaman zaman biz, penaltının kurallarının oyun içinde de değiştiğini görüyoruz. Tabii bu çok garibimize gidiyor. Maç başladı, devam ediyor. Oyun esnasında penaltının kuralları değişmiş. Bir
pusula hakemin eline geliyor. Olmaz böyle şey...'' dedi.
Erdoğan,
İtalyan Sanayicileri Genel Birliği'nde, düzenlenen ''
Türkiye-İtalya İş Forumu''nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile İtalya sadece hükümetler arasında değil, iş adamları arasında da örnek bir dostluk ve iş birliğinin sergilendiğini söyledi.
Türkiye ile İtalya arasında siyasi konulardan, askeri konulara,
ekonomik ve ticari konulardan, kültürel ilişkilere, turizmden, arkeolojiye kadar bir çok alanda iş birliğinin mevcut olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Ancak,ticari ve ekonomik iş biriliğimiz diğer tüm alanları olumlu yönde etkilemektedir. Bu yanıyla iki
ülke arasındaki yakın işbirliğimizi özellikle sizler mimarlığını yapmaktasınız. Bu vesile ile her iki tarafın iş adamlarına, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Sizlerin de bildiği gibi Türkiye, 20
Ekim 2005 yılı itibariyle AB Katılım müzakerelerine resmen başlamış bulunmaktadır. Artık müracaat eden bir ülke değil, müzakere masasına oturmuş bir ülke durumundadır. Bu tarihten itibarin tarama süreci tamamlanmış, müzakerelere geçilmiş ve fasıllar açılmaya başlamıştır.''
''BAZI HOŞLANILMAYACAK MESAJLAR GELİYOR...''
Türkiye'nin,
Avrupa ile bu müzakere sürecinin devam ettiğini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tabii ki, bu arada sıkıntılarımız olmuyor değil, oluyor. Fakat, gerek Cumhurbaşkanımla, gerek
Meclis Başkanımızla, Başmüzakerecisiyle, tüm hükümetiyle el ele omuz omuza aynı istikamete kilitlenmiş olan bir
iktidar Türkiye'de işbaşındadır. Yani
Avrupa Birliği'ne girme konusunda kararlı olan bir hükümet işbaşındadır.
Zaman zaman siyasi bazı nedenler önümüze çıkarılmak suretiyle tıkama gayreti içerisine girenler olmuyor değil. Bazı hoşlanılmayacak mesajlar Avrupa'dan gelmiyor değil. Tabii ki bunların gelmesi ister istemez halkımız arasında da bir olumsuzluk veyahut da
AB sürecine yönelik bir umutsuzluk aşılıyor. Bunu biz çeşitli gayretlerle, çeşitli aktivitelerle gidermeye çalışıyoruz.''
''İNATLA YOLA DEVAM EDECEĞİZ''
Başbakan Erdoğan, İtalya'nın, gerek İtalya eski Başbakanı Silvio
Berlusconi gerekse şimdiki Başbakan Romano Prodi döneminde Türkiye'yi desteklemiş olmasının Türkiye'nin bu yöndeki mücadelesini kolaylaştırdığını söyledi.
Erdoğan, ''Fakat, biliyoruz ki süreç (AB süreci) engellerle karşılaşacaktır. Ama biz inatla yol devam edeceğiz. Türkiye'nin AB üyeliği aslında yalnızca Türkiye'nin değil, topyekun Avrupa ülkelerini hatta merkezinde bulunduğumuz coğrafyanın da yararına olacaktır. Biz bunun bilincinde olarak reformlarımızı kararlılıkla gerçekleştiriyor, adımlarımızı cesaretle atıyoruz. Kurumsallaşma sürecimiz kararlılıkla devam ediyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin reformları sadece AB müktesebatına uyum için değil, aynı zamanda Türk halkı için gerçekleştirdiğini vurgulayan Erdoğan, yaptıkları tüm reformların öncelikli amacının Türk halkının
yaşam seviyesini en üst seviyeye yükseltmek olduğunu anlattı. AB ülkelerinden müzakere sürecinde beklentilerinin Türkiye nasıl sorumluluklarını yerine getiriyorsa, AB'nin de sorumluluklarını yerine getirmesi olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Sürecin siyasi unsurlardan arındırılmış, objektif kriterler çerçevesinde sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Her zaman bir ifade kullanıyorum; Oyunun kuralları bellidir, oyun başlamıştır, oyun esnasında yeni kurallar icat edilmez. Zaman zaman biz, penaltının kurallarının oyun içinde de değiştiğini görüyoruz. Tabii bu çok garibimize gidiyor. Maç başladı, devam ediyor. Oyun esnasında penaltının kuralları değişmiş. Bir pusula hakemin eline geliyor. Olmaz böyle şey... Bu ne kadar garipse bu da o kadar garip.''
AA