Erdoğan,
Bitlis Eren
Üniversitesinde düzenlenen, aralarında Bitlis Eren Üniversitesi Fen ve
Edebiyat Fakültesi eğitim kurumu, öğrenci pansiyonları,
hastane ve süt
üretim fabrikasının da bulunduğu tesislerin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, iktidarlarının 9 yıldır
bölgede gerçekleştirdiği reformlar, yaptığı yatırımların, insana verdikleri değerin bir sonucu olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, 74 milyonu kardeş olarak gördüklerini, 74 milyonun her bir ferdini birinci
sınıf vatandaş olarak değerlendirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Biz, İzmir'de ne varsa Van'da da o olsun, İstanbul'a ne kadar yatırım yapılıyorsa nüfusu oranında Hakkari'ye de o kadar yatırım yapılsın istiyoruz ve bunu gerçekleştiriyoruz.
Bingöl ile
Kocaeli, Bitlis ile
Ankara arasında
hizmetler, yatırımlar noktasında hiçbir fark, hiçbir ayrım olmaması için azami bir hassasiyetle çalışıyoruz. Bizim, 9 yıldır yaptığımız yatırımları, gerçekleştirdiğimiz reformları, bir dayatmanın ve tehdidin sonucu olarak lanse etmeye çalışanlar, açık söylüyorum yalan söylüyor ve aslında, kendi kirli emellerini örtmeye çalışıyorlar. Neymiş? 'Terör örgütünün saldırıları Hükümeti bu bölgeyle ilgilenmeye zorlamış' Bu, yalandır, alçakça bir iftiradır ve mesnedi olmayan bir kara kampanyadır.
Terör, bu bölgeye, kandan, gözyaşından, acıdan, bizzat
teröristlerin zulüm ve
baskısından başka hiçbir şey kazandırmamıştır. Madem siz bu kadar ürkütüyordunuz, korkutuyordunuz ve sizin bu korkutmanız sebebiyle hizmet geliyordu da bizim bu 9 yılımızdan önce 21 yılda niye gelmedi bu hizmetler? Niye gelmedi? Kardeşlerim bu bir aşk meselesidir,
inanç meselesidir. Bizim bu millete sevdamız var. Bu topraklara sevdamız, aşkımız var. Ve bizim Allah'a muhabbetimiz ve korkumuzdan başka kimseden korkumuz yoktur bu da böyle biline.''
-''Bu ülkeye verebilecekleri hiç bir şey yoktur vahşetten başka''
Terörün, sadece gençlerin kanını içmekle, anaları evlatsız bırakmakla kalmadığını,bölgenin refahının, kalkınmasının önündeki en büyük engel olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''İşte şurada yolun üzerinde menfeze
mayın döşemek suretiyle vatandaşımızı katledenlerin bu ülkeye verebileceği herhangi bir şey olabilir mi. Şurada polis okulumuzu taramaya cüret edenlerin bu ülkeye verebileceği herhangi bir şey olabilir mi? Bunların bu ülkeye verebilecekleri hiç bir şey yoktur vahşetten başka'' diye konuştu.
-''Terör örgütünün infazlarını görmezden geliyorlar''-
Bölgede yaptıkları çalışmaları hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz, TRT ŞEŞ'i, 24 saat
Kürtçe yayın yapacak bir kanalı kurmak istediğimizde,
terör örgütü ve onun vesayetinde
siyaset yapanlar buna karşı çıktılar. Biz Kürtçe'nin serbestçe konuşulmasını, öğretilmesini sağladığımızda, bundan rahatsız oldular. Yasakları kaldırdıkça tedirgin oldular. Bölgeye yol yaptık, hastane, okul, üniversite,
yurt yaptık, havaalanı yapıyoruz. Bunları engellemeye çalıştılar. Bunu engellemek için her türlü saldırıya ve tahrike başvurdular. Öyle ki bu bölgede özgürlükler yaygınlaştıkça, demokratik standartlar yükseldikçe, inkar, ret ve asimilasyon politikaları ortadan kaldırıldıkça, terör örgütü ve uzantıları, kendi inkar, ret ve faşizm sistemlerini tesis etme gayretine girdiler.
9 yıl öncesine kadar faili meçhulleri dillerinden düşürmeyenler, dikkat edin, bugün terör örgütünün infazlarını görmezden geliyorlar. İktidarımız dönemine kadar ifade özgürlüğünün olmamasından dert yananlar, bugün bizzat kendileri ifade özgürlüğünü yasaklamanın peşindeler; sanatçıya, düşünürlere, yazarlara özellikle baskı girişimlerini arttırdılar. OHAL'den, yol kontrollerinden,
yayla yasaklarından şikayet edenler, aynı yasakları, aynı engelleri uygulamak için adeta can atıyorlar.''
-''Kürt'e ayrı enerji Türk'e ayrı enerji gitmiyor ki''-
''Benim bu bölgedeki tüm kardeşlerim, terör örgütü ve onun uzantılarının bu faşizan baskılarını lütfen artık görsün'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Nitekim görüyor da... Evladı ölen anne babalar, esnaf, sanatçılar, iş adamları,
sivil toplum örgütleri artık cesaretle çıkıp, 'Yeter artık' diyorlar. Ben her fırsatta ifade ediyorum: Demokrasi, terörün ilacıdır, panzehiridir. Demokratik standartlar yükseldikçe, yatırımlar arttıkça, geçmişin hataları telafi edildikçe, yanlışlar düzeltildikçe, benim bu bölgedeki kardeşim de gerçeği görüyor ve teröre sırtını dönüyor, lanet okuyor. İnşallah bu süreç bu şekilde devam edecek. İnşallah, terör örgütünün elinde, bir tek dahi istismar aracı kalmayacak. Göreceksiniz, terör örgütünün, onun uzantılarının maskesi çok daha hızlı düşecek ve bölge insanı, terörün musallatından artık sıyrılacak. Biz vazgeçmeyeceğiz, yatırımlardan da reformlardan da asla geri adım atmayacağız.
Hakkari'de, Yüksekova'da havaalanı yapıyoruz inşaat başlayacak 'istemezük', Şırnak'ta havaalanı yapacağız aynı anlayış, bütün gelenleri tehdit ediyorlar, 'gitmeyeceksiniz oraya' aynı şey Iğdır'da, ama biz dinlemedik. Hepsinin inşaatı devam ediyor. Şurada daha geçen hafta bir
baraj çalışmasında gittiler iş makinelerini yaktılar. Bunların neresinde bu ülkenin evladı olmak veya bu vatanı sevmek veya bu ülkenin insanlarını sevmek var.
Barajlardaki suların Kürt'e, Türk'e, Laz'a, Çerkez'e, Gürcü'ye gideceğini, oralardan çıkan enerjinin milletin herbir ferdini aydınlatacağını vurgulayan Erdoğan, ''Kürt'e ayrı enerji Türk'e ayrı enerji gitmiyor ki hepsine gidiyor, ama bunlar sıkılmadan utanmadan, sıkılmadan o suyu içiyor o sudan istifade ediyor'' dedi.
-''Bunlarınki tamamen seviye kaybı''-
''Böyle bir mantık,
akıl tutulması olmaz bunlarınki tamamen seviye kaybı'' ifadesini kullanan Erdoğan, terörle kararlı şekilde mücadeleyi sürdüreceklerini, sivil vatandaşın hukukunu da çok büyük bir hassasiyetle muhafaza edeceklerini söyledi.
Erdoğan, ''İnşallah önümüzdeki yıllarda
Türkiye bu meseleyi bütünüyle geride bırakmış, bütün dikkatini, enerjisini, zamanını ve imkanlarını,
2023 yılı hedeflerine yöneltmiş olacak. Dünyanın,
demokraside, ekonomide, diplomaside, özgürlüklerde, fiziki altyapıda en gelişmiş, en büyük ülkelerinden biri olma yolunda adım adım mesafe kat ediyoruz. Bu yolda her geçen yıl hızımız daha da artacak, kazançlarımız daha da çoğalacak.''