'Erdoğan Çankaya'ya çıkacak'-Yorum

Zaman Gazetesi yazarı Tamer Korkmaz'dan ilginç yazı...

'Erdoğan Çankaya'ya çıkacak'-Yorum

Erol Taş rolünde izlediğimiz Ce-Ha-Pes lideri Deniz Baykal diyor ki: "AKP'li bir isim Çankaya'ya çıkamaz!"Bu "ayrımcılığa dayalı" cümleyi bir kenara not etmekte fayda var, vakti geldiğinde hepimize lazım olacak... Tek başına iktidara gelen bir partinin kendi içinden bir ismi Çankaya'ya göndermesi kadar doğal bir hadise yok... Baykal'ın "çıkamaz" babalanması, milletin iradesini hiçe sayan/ milli iradeye ipotek koyan bir siyasi anlayışa sahip olmasından ileri geliyor. Şu cümleler Deniz Bey'e ait: "Erdoğan bir parti militanını seçtirme denemesi yaptı, olmadı. Şimdi o kadar militan olmayan birini itelemek isterlerse yanlış yaparlar." Şöyle bir düşünün: "Parti militanı" tabiri Abdullah Gül'e mi yoksa Deniz Bey'e mi yakışıyor? Dahası, "parti militanı" gibi davranan zat-ı şahane CHP'nin Çankaya Köşkü'nde oturan Gizli Lideri Sezer'dir. Erdoğan'ın Çankaya adaylığından feragat ettiğini ne çabuk unuttuk! Ayrıca, Gül'ün ismini dayatmış değildir. 23 Nisan gece yarısına kadar zihninde Gül'ün adı yoktu. Ya? Gönül veya Çubukçu'dan birini tercih etmeyi düşünüyordu. Bir yanlışa imza atmak üzere iken son anda gidişat değişti... O gecenin ayrıntılarını bu sütunda okudunuz: Gül'ün adaylığı "devlet kararı"dır. Devletle milleti barıştırma arzusunun bariz bir yansımasıdır. Bu karar değişmediği sürece Gül'ün adaylığı devam eder... Başbakan'ın "uzlaşma" demecini "Gül'ün adaylığı sona erdi" diye değerlendirenler yanılıyor. Erdoğan'ın "Uzlaşırım, aday listeleriyle dolaşırım" diye konuşmasının elbette olumsuz, problemli bir tarafı var... Gelgelelim bu tavrını Baykal'ın gardını düşüren bir taktik olarak okumak gerekir: Amacına da fazlasıyla ulaştı... "Deniz İnönü" bülbül gibi şakıdı. Niyetinin "üzüm yemek değil bağcıyı dövmek" olduğunu ispatladı. Kim olursa olsun AKP'li bir cumhurbaşkanı istemediklerini itiraf etti. Bütün derdinin "Dışarıdan yeni bir Sezer" çıkarmak gayesiyle etrafı ateşe vermek olduğu ortaya çıktı. Demek ki neymiş? Erdoğan Çankaya'ya Nimet Çubukçu'yu aday gösterseymiş; o da "367 Kumpası" ile engellenecekmiş! Erdoğan "uzlaşma" demeci ile seçmene dolaylı bir mesaj göndermiş oldu: "Bizi 367 veya üzerinde bir sandalye ile iktidara getirin ki Cumhurbaşkanı'nı Meclis'te seçebilelim" demek istedi. Meclis'te seçilemezse ne olacak? Sandıkta seçilecek. Netice itibarıyla, Gül'ün adaylığı sürüyor... *** Gazeteler "Kulislerdeki Köşk Adayları" başlıklı balon manşetlerle dolu: "Erdoğan tavır değiştirdi, Gül'den vazgeçti" veya "Listede artık Gül yok: İşte favori isimler!" türünden yayınların hiçbiri gerçeği yansıtmıyor. Bu numaraların temelinde Gül'ün adaylığını istemeyen medya babalarının kamuoyunu yanıltma gayretleri var... Amiral Gemisi'ndeki "Gül alerjisi" çok bariz. Önce "Ben sizden biri gibiyim, onlardan değilim ağbi" kulvarındaki malum yazarları "Abdullah Gül Düşerken"i klavyeye aldı. Olmadı. Geminin kaptanı, Gül'e kendi elleriyle altı ok attı. Yine tutmadı. Sonunda, Erdoğan'ın demecinin üzerine balıklama atladılar; "Gül çizildi, Mehmet Sağlam geldi" diye üfürüp Cumhurbaşkanı'nı seçiverdiler! Aslında ne Meclis, ne halk: Cumhurbaşkanı'nı Hürriyet seçmeli! Meraklısına Not: Önceki gün "Gül çizildi" diye yazan zat-ı muhteşem "dokuz delil" döktürdüğü 5 Mart'taki yazısına şu başlığı atmıştı: "Bütün deliller elde: Erdoğan Çankaya'ya çıkacak" TAMER KORKMAZ - ZAMAN
<< Önceki Haber 'Erdoğan Çankaya'ya çıkacak'-Yorum Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER