Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan,
İran'ın nükleer programıyla ilgili, ''Uluslararası camianın da biz bu noktada katkılarını bekliyoruz. Yani yaptırımların iki de bir gündeme gelmesini, doğrusu bizler artık bu noktadan sonra doğru bulmuyoruz, çünkü atılmış bir adım var'' dedi.
Başbakan Erdoğan ve
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio
Lula da Silva, başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından ortak
basın toplantısı düzenlediler.
Erdoğan, yarın da Rio de Janeiro'da Medeniyetler İttifakı'nın üçüncü zirvesini gerçekleştireceklerini belirtti. Lula da Silva'nın geçen yıl
Türkiye'ye resmi ziyarette bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Aslında ziyaret, yeni bir sürecin başlangıcı olmuştu. O ziyaretten sonra üst düzey ziyaretler hareketlendi. Gerek bakan arkadaşlarımın Brezilya ziyaretleri, muhataplarıyla yaptıkları görüşmeler, gerekse Brezilya'nın bazı bakanlarının
ülkeme yapmış oldukları ziyaretler bu süreci hareketlendirmiş durumda'' dedi.
İki ülke iş adamlarının da karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, bir yıl kadar önce Türkiye'den Sao Paulo'ya uçuşların başladığını, bunun da turizmde de bir hareketlik yarattığını, 55 bin Brezilya'nın Türkiye'yi, 15 bin Türk'ün de Brezilya'yı ziyaret ettiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bütün bunların yanında benim bu ziyaretim Brezilya'ya Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak ilk ziyaret. Bu bakımdan anlamlı bir adım ve bu da bana nasip olduğu için ayrıca bu konuda mutluyum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sadece birkaç yıl sonra 1927 yılında Brezilya ile bir dostluk anlaşması
imzalanmış. Bölgedeki ilk temsilciliklerden birini de Türkiye Cumhuriyeti 1929 yılında Rio de Janeiro'da açmıştır. Bugün de Brezilya, hızlı gelişen ikili ilişkilerimiz ve benzer görüşlere sahip olduğumuz uluslararası meselelerdeki yakın iş birliğimizle birlikte Latin
Amerika kıtasına açılmamızda merkezi bir konuma sahiptir.
Bildiğiniz gibi Brezilya ile siyasi anlamda iş birliğimiz, bunun yanında
savunma sektöründe atmayı planladığımız iş birliğimiz,
ekonomik ve ticari ilişkilerde attığımız adımlar, yakınlaşmamızın en güzel göstergeleri oluyor.''
-NÜKLEER TAKAS ANLAŞMASI-
Siyasi alanda özellikle son olarak İran nükleer programı ile ilgili attıkları adımın, ''gerçekten çok çok anlamlı bir adım'' olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ve G-15 toplantısı sırasında Tahran'da bir araya gelerek uluslararası toplumu, uzun süredir meşgul eden İran nükleer programı ile ilgili önemli bir anlaşmaya imza attık. Ve bu imzadan sonra değerli dostum Sayın Lula ile şahsım, dünya liderlerini aradık, bunun yanında 26 ülkeye ayrıca
mektup yazdım.
Çünkü uluslararası camianın buraya vereceği
destek, dünya barışı açısından büyük bir önem arz ediyor. Ve bizler artık dünyada nükleer
silahların yayılmasını istemiyoruz, tam aksine yayılmayı engellemek istiyoruz, önlenmesini istiyoruz. Bununla ilgili de Washington'da bir toplantı yapıldı. Eğer bunu engelleyeceksek, bu yayılmanın önüne geçeceksek, o zaman kararlı adımı atmamız gerekiyor. Olmayanların buna başlamaması, ama olanların bunu artık yavaş yavaş kendi topraklarından çıkarması önem arz ediyor. Bunu sürekli olarak ifade ettik.
Türkiye olarak bizler, bölgemizde kesinlikle nükleer silah istemiyoruz, İran'da da istemiyoruz. Ama İran'da istemezken bunun yanında diğer ülkelerde de böyle bir şeyin olmasını bölgemizde ısrarla istemiyoruz. Ve bu konuda bizler İran yönetimine defaatle bu düşüncelerimi ifade ettik. İran yönetimi de 'biz böyle bir şey düşünmüyoruz, sadece barışçıl amaçlarla biz bu yatırımı yapıyoruz' dediler. Ve kendileriyle de sonuç bildirgesinde bunu zaten teyit ettik. Ve orada bu kayıtlar düşülmüştür.''
-LULA'YA ÖVGÜ-
Söz konusu kayıtların altında, Türkiye, Brezilya ve İran
Dışişleri bakanlarının imzalarının bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, İran'ın, bilindiği gibi Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na yazılı metni söz verdiği şekilde teslim ettiğini anımsattı.
Şimdi yeni bir sürecin başladığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir ay içinde bin 200 kiloluk düşük düzeyde zenginleştirilmiş olan
uranyumun Türkiye'ye
takas için teslimidir... İran bu sözünü yerine getirmiş olursa -ki şu andaki gidiş onu gösteriyor- ve bu takvim şu anda çalışıyor ve böylece sözünü yerine getirmiş olacak... Uluslararası camianın da biz bu noktada katkılarını bekliyoruz. Yani yaptırımların ikide bir gündeme gelmesini doğrusu bizler artık bu noktadan sonra doğru bulmuyoruz, çünkü atılmış bir adım var. Bin 200 kilonun Türkiye'ye teslimi...
Ama bunun karşılığında da
Viyana Gurubu'nun, özellikle ABD,
Rusya,
Fransa, Uluslararası
Atom Enerjisi Kurumu, 120 kiloluk uranyum yakıtının İran'a verilmek üzere peyderpey bir yılı içinde Türkiye'ye teslimidir... Onlar da bir yıl içinde, bunu teslim etmeleri halinde bu, İran'a verilecektir. Ardından da bin 200 kilo,
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna teslim edilecektir. Bu süreci bizler Brezilya ve Türkiye olarak takip ediyoruz, edeceğiz. Burada el birliği yapmış durumdayız.
Bütün dünyadaki dostların, ilgili olanların ağırlıklı olarak, BM
Güvenlik Konseyi üyelerine özellikle bunu bildirmiş durumdayız. Tabii bu başarılı diplomasi atağında Sayın Lula'nın gösteriği büyük gayret ve liderlik örneğini bir kez daha taktirle ifade etmek istiyorum. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Brezilya halkı başkanları Lula ile haklı olarak övünmeli ve kendisinin dünyada çok önemli bir konumda olduğunu zaten biliyorlardır, biliyorlardır.''
-İMZALANAN ANLAŞMALAR-
Konuşmalardan önce iki ülke arasında, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması,
Gümrük Alanında İşbirliği Anlaşması, Stratejik
Eylem Planı Ortaklığı Belgesi, Brezilya ve Türkiye
Petrol Şirketleri Tarafından Ortaklaşa İmzalanan Mutabakat Muhtırası, Brezilya Standart Kurumu İle TSE Arasında Mutabakat Anlaşması,
Tarım Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası imzalandı.