AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''
Millet adına
yetki kullanan ama millete
hesap vermeyen sorumsuzların millete bedel ödetmesi artık sona ersin diyoruz. '
Yargıyı si
yasallaştırıyor' iddiasıyla
vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlere, yargının demokratikleşmesine direnenlere, gerçek
demokrasi nedir gösterelim diyoruz. Yürütmeye
seçim yasaklarını hatırlatıp, kendileri 'hayır' propagandası yapan yargı bürokrasisi artık haddini de, hukukunu da bilsin istiyoruz'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ''
CHP Genel Başkanı, eğer
afiş bastıracak para bulamıyorsa gitsin kendi genel sekreterini sorgulasın. Eğer oradan da
cevap alamazsa
Anayasa Mahkemesi'ne gitsin. CHP'nin paralarının nereye harcandığına,
Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Gayet güzel bir şekilde belgeledi.
Hazine'nin CHP'ye yaptığı yardımdan bir trilyon lira yolsuzluğun hesabını versin CHP'' dedi.
Erdoğan,
Bursa Fomara Meydanı'nda partisince düzenlenen mitingde konuştu.
Başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin TBMM'de kabul edilmesinin ardından medyada ''411 el kaosa kalktı'' başlığının atıldığını anlatan Erdoğan, ''
Hani siz
özgürlükçüydünüz? Hani siz demokrattınız? Hani siz, hak hukuk, bunları tanıyordunuz? Nasıl olur da yasama organının aldığı bu karara, milletin vekillerinin o kalkan ellerine sen 'Kaosa kalkan el' dersin'' diye sordu.
Değişikliğin CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındığını, iptal davasının altında CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu ile eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın da imzasının olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Eski genel başkan, bugün açıklama yapmış. 'Eğer
evet çıkarsa
Türkiye bölünür.' Senin hayatın zaten hep bunlarla geçti. Bir kasetle
duman oldun gittin. Söylemeyecektim, konuşmayacaktım, en sonunda konuşturttu. 'Evet' ile Türkiye bölünürmüş...
Ya sen bu milletin iradesinden 'evet' çıkarsa nasıl olur da Türkiye bölünür dersin? Bunların milli iradeye bakışı bu. Bunların milli iradeye saygısı yok. Yıllarca hep bunu söylediler. 'Eğer AK Parti kazanırsa rejim
tehlikededir' dediler. Ne oldu? Tehlike mi var? Herkes huzur içinde. Türkiye dünyada saygın bir
ülke haline geldi. Sana ne oluyor? Millet, millet... Millet, bu partinin istikametini, rotasını benim aziz milletim çizdi.
Egemenlik, kayıtsız şartsız milletin. Bitti. Bunlar ne derse desin.''
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, ''Başörtüsü meselesini ben halledirim'' dediğini belirten Erdoğan, vatandaşlara ''İnandınız mı'' diye sordu.
Deniz Baykal'ın genel başkanlığı sırasında,
İstanbul Gazi Mahallesinde çarşaflı vatandaşlara CHP rozeti takıldığını hatırlatan Erdoğan, ''Bir hafta sürmedi, çarşaflı kardeşimizi otobüsten attılar. Bunların cemaziyelevveli bozuk. Bunlar bunu hazmedemezler. Hemen arkasından Mersin'de de aynı şeyi yaptılar. Hatırlayın'' dedi.
Erdoğan, miting meydanında kendisini dinleyenler arasında, çarşaflılar, başörtülüler, başı açıklar bulunduğuna işaret ederek, bunun, partisinin zenginliği olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Ama bunların buna tahammülü yok. Tahammülü yok. Bırak ya, bırak. Saygılı ol. Olamazlar'' ifadesini kullandı.
-''BUNLARDA DÜRÜSTLÜK YOK''-
Kılıçdaroğlu'nun Ankara'da başka, İzmir'de bir başka; Tunceli'de başka, Kayseri'de bir başka konuştuğunu ifade eden Erdoğan, ''Bunlarda dürüstlük yok'' dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''(Bir çalışma yaptırıyoruz) dediler. Neymiş? Kendi Parti Meclislerindeki bir arkadaşlarına görev vermişler. Ne yapıyormuş? Tasarımcılarla görüşüyormuş. Ya ne bu kadar uğraşıyorsun, Olgunlaşma Enstitüsüne güvenip? Nasıl bağlanırmış, başın altından mı bağlanır, arkadan mı bağlanır, şöyle mi bağlanır, böyle mi bağlanır... Bunlarla uğraşıyorsun da diğer kızlarımızın askılı mı olsun, askısız mı olsun, streç mi olsun, şalvar mı olsun, bunlarla da uğraşıyor musun? Böyle saçmalık olur mu? Bırak, insanlarla uğraşma. Bir toplumun genel ahlak kuralları içinde, herkes nasıl tercihi varsa o tercihini yapsın. Kimisi inancına göre giyinir, kimisi geleneğine göreneğine göre giyinir, kimisi farklı düşünür vs. Bir taraftan 'Özgürlükçüyüm' diyeceksin ama insanların özgürlük alanına müdahale edeceksin. Asla, bizde bu yok.''
-''İNŞALLAH 12 EYLÜL'DE ÖZGÜRLÜK KAZANACAK''-
Başbakan Erdoğan, ''İnşallah 12
Eylülde özgürlük kazanacak'' ifadesini kullanarak, ''Bu özgürlük mücadelesini anlamayanlar özgürlük kavgasını veremezler. Bunlar özgürlükleri kısıtlanmayan insanlar olduğu için bunu anlayamazlar'' diye konuştu.
Bağımsız ülkücülerin, MHP Kurucular Kurulunun değişikliğe ''evet'' oyu vereceklerini açıkladıklarını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ise bu kişiler için ''uşak'' dediğini söyleyen Erdoğan, şöyle dedi:
''Çünkü MHP Genel Başkanı, o bağımsız veyahut
12 Eylül'de Mamak'ta, değişiklik yerlerde, o ıstırabı, o
darbe anayasasının kurulduğu, kararının verildiği dönemde, darbenin yapıldığı dönemde çileyi çekenlerden değil ki, şu andaki
yönetim. Çileyi çekenler başka, şu anda 'Ülkücüyüm' diyerek, kalkıp onlara 'uşak' diyenler başka. O ıstırabı, o çileyi çekenler, 'Biz darbe anayasasına hayır diyoruz' diyorlar.''
Üniversitelere başörtüsüyle girilmesine imkan tanıyan değişiklik sırasında MHP ile birlikte hareket ettiklerini belirten Erdoğan, ''Bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürenlerle sen şimdi nasıl beraber oluyorsun? TKP, İP, BDP ile nasıl beraber oluyorsun? Bir de tabii
iftira kampanyalarını başlattılar. Bu iftira kampanyaları da tutmadı, tutmayacak'' diye konuştu.
-''DOKUNULMAZ OLANLAR ÇOK''-
Kılıçdaroğlu'nun ''Dokunulmazlıkları kaldırın, bu
Anayasa değişikliğine 'evet' diyelim'' açıklamasında bulunduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu ne demek biliyor musunuz? Bu ne anlama geliyor? Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen inat olsun diye karşı çıkıyor. Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen şahsi hırslarından dolayı karşı çıkıyor. Demek ki, CHP bu Anayasa değişikliğine tamamen keyfi olarak karşı çıkıyor. '26 maddede sorun yok.' Bu, bu demektir. 'Aslında evet diyeceğiz ama inadımızdan hayır diyoruz' demektir. Bu, Anayasa değişikliğini
pazarlık konusu yapmaktır. Bu, CHP'nin bir kez daha suç üstü yakalanmasıdır.
Dokunulmazlığı, oturalım konuşalım ama, sadece milletvekilleri için değil. Bu ülkede dokunulmaz olanlar çok. Yargıyı konuşalım, silahlı kuvvetleri konuşalım, tüm memurları konuşalım. Oturalım, kimi ne kadar dokunulmaz yapacağız, kararı verelim ama buna gelmiyorsunuz, sadece milletvekilleri diyorsunuz. Bu, ülkede
siyaseti yozlaştırmaktır. Bu, ülkede siyasetçiyi birileri elinde şamar oğlanı haline dönüştürmektir. Dünyanın hiçbir yerinde buna benzer siyaset anlayışı yoktur.''
-''AFİŞ BASTIRACAK PARA BULAMIYORSA''-
AK Parti'nin
referandum kampanyası için yaptığı harcamaların sorgulandığını, ''Parayı nereden buluyorsunuz'' diye sorulduğunu belirten Erdoğan, partisinin kurulduğundan bu yana, bütün gelir ve giderleri, bağışları, Hazine yardımlarını internet sitesinden açıkladıklarını ifade etti.
Diğer partilerde aynı uygulamanın olmadığını söyleyen Erdoğan, AK Parti gibi, CHP, MHP ve BDP'nin de Hazine yardımı aldığına işaret etti. Referandum kampanyasını da bu paralarla sürdürdüklerini bildiren Erdoğan, ''CHP Genel Başkanı, eğer afiş bastıracak para bulamıyorsa gitsin kendi genel sekreterini sorgulasın. Eğer oradan da cevap alamazsa Anayasa Mahkemesi'ne gitsin. CHP'nin paralarının nereye harcandığına, Anayasa Mahkemesi kararını verdi. Gayet güzel bir şekilde belgeledi. Hazine'nin CHP'ye yaptığı yardımdan bir trilyon lira yolsuzluğun hesabını versin CHP. Aramızdaki fark bu. Siz, bir defa yolsuzlukla yakalandınız, 1 trilyon ama AK Parti'nin kitabında bu yok. Farkımız bu'' diye konuştu.
AK Parti'de mücadelenin bireysel olarak değil, kolektif olarak verildiğini belirten Erdoğan, bütün parti örgütünün tüm Türkiye'de, elinde ne var ne yoksa, hepsini ortaya koyarak mücadele yürüttüğünü ifade etti.
-''BU AK PARTİ PROJESİ DEĞİL''-
Erdoğan, referandumda milletin, partilere değil kendisine oy vereceğini belirterek, ''Pazar günü AK Parti'ye, CHP'ye, MHP'ye, diğer partilere değil, sadece ve sadece kendinize oy vereceksiniz. Pazar günü kazanan partiler değil, siz olacaksınız. Pazar günü kazanan AK Parti değil, çocuklarınız olacak, gençler olacak. Hangi partiye oy vermiş olursanız olun, hangi partiye gönül vermiş olursanız olun. CHP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, MHP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum, BDP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Bu AK Parti projesi değil'' diye konuştu.
Referandum paketine, Saadet Partisi'nin, BBP'nin, işçilerle ilgili iyileştirmeler getirdiği için Hak-İş'in, memurlarla ilgili iyileştirmeler getirdiği için yetkili konfederasyon Memur-Sen'in ''evet'' dediğine işaret eden Erdoğan, ''Aynı şekilde, Türkiye genelinde,
TOBB, Ekonomik ve Sosyal Konsey sebebiyle, başkanları açıklamasını yaptı, o da buna 'evet' dediğini ifade etti. Birçok odalar, bu noktada olumlu yaklaşımlarını ortaya koyuyorlar. Bu neyi gösteriyor? Bu bir millet projesidir, millet. Çünkü bir tarafta darbe anayasası var, bir tarafta millet anayasası var'' ifadelerini kullandı.
Vatandaşlardan, ''12 Eylülde vicdanlarıyla hareket etmelerini, sandığa giderek oy kullanmalarını'' isteyen Erdoğan, ''Hakkınıza mutlaka sahip çıkın. Demokrasiye sahip çıkın'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in
adli yıl açılış törenindeki konuşmasını eleştirerek, ''Kendileri
eleştirildiği zaman
isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana. Emekliliği bekleme'' dedi.
Partisinin Bursa Fomara Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap eden Erdoğan, referanduma sunulacak Anayasa değişikliğinin millet projesi olduğunu ifade etti.
Devletin milletle el ele tutuştuğunu, çocuk haklarını daha güçlü koruduklarını, kadın haklarını çok daha ileri seviyeye taşıdıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Bursalı hanımlardan
fire istemiyorum'' dedi.
Erdoğan, Anayasa değişikliğinin getirdiği yenilikleri anlatarak, dünyada anayasa mahkemesine üye seçimine parlamentonun katılmadığı yer olmadığını söyledi.
HSYK'nın üye sayısının 22'ye çıkarılacağını da belirten Erdoğan, ''Fakat
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu rahatsız, çünkü Bursa'nın İnegölünden,
Kestelinden, Mudanyasından, Gemlikinden HSYK'ya üye seçmek için hakim ve savcılar oy kullanacak. Ne diyor yukarıdaki o
egemen takım? 'İstemezük, bunu biz seçeriz' diyor'' dedi. Düzenlemeyle kast sistemini değiştirdiklerini ifade eden Erdoğan, vatandaşlara sorduğu ''Evet mi'' sorusuna, ''evet'' yanıtını aldı.
Erdoğan, HSYK'ya üye seçiminde hükümet ve parlamentonun bulunmadığının altını çizerek, kurulun daha demokratik bir yapıya kavuşacağını söyledi.
-GERÇEKER'E YANIT-
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in, ''Bu yasa çıkarsa yürütmeyle yargının arası açılır'' dediğini anımsatan Erdoğan, bu ifadeye çok üzüldüğünü belirtti.
''Sen zaten kararını vermişsin'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Sen siyasi misin yav? Bunu daha önce, bu
hazırlıklar yapılırken Adalet Bakanım sizleri ziyaret etti, sizlere bunu anlattı. Sen kanaatini orada söylersin. Şimdi nasıl kalkıyorsun da bunu söylüyorsun. Hem de kimin karşısında bu konuşmayı yapıyor? Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın karşısında yapıyor. Cumhurbaşkanı'nı; Cumhurbaşkanı'nın karşısında milletin huzurunda eleştiriyor, düşünebiliyor musunuz? Anayasa Mahkemesi,
itiraz yapılmış, üzerinde çalışmış, Anayasa Mahkemesi ile ilgili HSYK ile ilgili esastan müzakere etmek suretiyle nihai kararını vermiş, redakte etmiş ve bu değişiklik metni ortaya çıkmış. Sen şimdi nasıl oluyor da bunu konuşuyorsun? Kendileri eleştirildiği zaman isyan ama Anayasa Mahkemesi'ni ve şu anda halka giden bir metni kalkıyor bir siyasi gibi eleştiriyor. Bu nasıl bir yaklaşım? Eğer yüreğin varsa çıkar cübbeni çık meydana.
Dostluk ayrı, bu ayrı. Emekliliği bekleme. Ama bunların çoğu
emekli olduktan sonra gelirler siyasete. Çok seviyorsan çıkar cübbeni gel. Siyaset önemli bir görev ama gelmezler.''
-''METİNDE KESTEL ÇİLEĞİ YOK''-
Erdoğan, 12 Eylül üzerindeki
dokunulmazlık zırhını kaldırdıklarını, 12 Eylül ile yüzleştiklerini ifade ederek, ''Bu ülkede bir daha 12 Eylüller, 27 Mayıslar, 28 Şubatlar yaşanmasın diyoruz. Bursa; bu düzenlemelere evet mi'' diye sordu. Erdoğan, sorusuna ''evet'' yanıtını veren alandaki kalabalığa teşekkür etti.
Muhalefetin kendilerini eleştirirken ''
leblebi, çekirdek,
kayısı'' dediğini anımsatan Erdoğan, ''Biliyorsunuz, bizim bu Anayasa metni içerisinde Kestel çileği yok. Burada demokrasi var, özgürlükler var. Bunları konuşuyoruz'' dedi.
Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı getirdiklerini, daha bağımsız, daha demokratik ve işlevsel bir
adalet sistemi oluşturduklarını söyledi.
İktidarları döneminde Bursa'da yaptıkları yatırımlardan örnekler veren Erdoğan, kentteki Roman vatandaşlarla ilgili evlere başlayacaklarını bildirdi. Romanların
Fransa'da zor günler yaşadığına işaret eden Erdoğan, ''(Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas)
Sarkozy, kovuyor. Herhalde
Avrupa Birliği gereken hesabı sormalıdır'' dedi.
Ziraat Bankası'nın 2002 yılında çiftçiye 7 milyon lira
kredi verdiğini ifade eden Erdoğan, bu miktarın 2010 yılında 369 milyon liraya çıktığını vurguladı.
Erdoğan, 1 Ağustostan itibaren hayvancılıkla ilgili kredilerin
faizini sıfırladıklarına dikkati çekerek, kredileri 2 yılı ödemesiz olmak üzere 7 yıl vadeyle kullandırmaya başladıklarını söyledi. Erdoğan, Ziraat Bankası'nın 1 Ağustostan bu yana 361 milyon lira sıfır kredili faiz kullandırdığını belirtti.
Erdoğan, ''12 Eylül Türkiye'de bir milat olacak, bir dönüm noktası olacak. 12 Eylülde Bursa istikrara 'evet' diyecek. 12 Eylülde Bursa ileri demokrasiye 'evet' diyecek. Bursa 12 Eylülde özgürlüklere 'evet' diyecek. Bursa yeniden şahlanışa 'evet' diyecek'' dedi.
Vatandaşların
Ramazan Bayramı'nı da kutlayan Erdoğan, ''12 Eylül inşallah çifte bayram olsun'' diye konuştu.