AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mavi Marmara olayından sonra muhalefetin Dışişleri Bakanı Bakanı Ahmet Davutoğlu'na en ağır hakaretleri yaptığını belirterek, ''Bunlardan mahcubiyet beklemeyin, bunlardan özür beklemeyin. İsrail özür diledi, özür diler ama CHP özür dilemez. Bunların tarihinde hatasını kabul etmek, özür dilemek yoktur. Ama pişkinlik ziyadesiyle vardır'' dedi.
AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, İsrail yönetiminin Türkiye'den "özür" dilediği görüşmelere ilişkin bilgi verdi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda, Mavi Marmara'ya yaptığı saldırı nedeniyle İsrail'in Türkiye'den özür dilemesine ilişkin ''AK Parti olarak bu katliam karşısında susmadık. Takipten yorulmadık. Hukuktan taviz vermedik. İsrail'e 3 şartı tekrar ettik'' dedi.
İsrail tarafından Gazze'ye insani yardım götüren "Mavi Marmara" gemisine düzenlenen saldırı sonrası gelen "özür'' sürecini değerlendirirken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Üç şartı İsrail'den sürekli olarak talep ettik. Özür, tazminat ve Filistin'e ambargonun kaldırılması. 'Özür' kelimesi yerine bunlar ısrarla 'Üzüntü duyduk desek olmaz mı?' dediler. 'Hayır' dedik. Bu olmadan olmaz. 'Tazminatı kabul edelim diğerleri olmasın' dediler. 'Hayır' dedik. Üçü birden olacak.''
İsrail'in Türkiye'den özür dilemesine ilişkin yapılan görüşmeler hakkında da bilgi veren Erdoğan, ''Obama'nın şahitliğinde görüşmeyi gerçekleştirerek, bu işi bitirdik. Önce ABD, sonra İsrail açıklamalarını yaptı. Ama hepsi yazılı metinlerde, aynı zamanda telefon kayıtlarımızda. Ardından da biz açıklamamızı yaptık. Çünkü eşeği sağlam kazığa bağlayacağız, ondan sonra Allah'a emanet edeceğiz'' diye konuştu.
Önce Netenyahu'nun sesini aldım
ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail'den ayrılırken, İsrail Başbakanı Netenyahu ile birlikte telefonla kendisini aradığını söyleyen Erdoğan, ''Telefonla yaptığım görüşmede önce Netenyahu'nun sesini aldım, 'Sayın Obama'nın sesini özlemiştim önce kendisiyle bir görüşeyim' dedim. Kendisiyle görüştüm ve kendisiyle görüştükten sonra metni karşılıklı görüştük ve sonunda tekrar Obama ile bu süreci teyit ettik. Dolayısıyla Obama'nın şahitliğinde bu görüşmeyi gerçekleştirerek, bu işi bu şekilde bitirdik'' dedi.
Bu konuşmaların ardından önce ABD'nin, sonra İsrail'in açıklama yaptığını ifade eden Erdoğan, ''Ama hepsi yazılı metinlerde ve telefon kayıtlarında var. Ardından da biz açıklamamızı yaptık. Çünkü eşeği sağlam kazığa bağlayacağız, ondan sonra Allah'a emanet edeceğiz'' diye konuştu.
Erdoğan, ''Bu özrün şehitlerimizin hatırası için, Filistin'in şehit kahramanları için önemli olduğuna inanıyor, o şehitlerin kanının böylece yerde kalmadığını özellikle vurgulamak istiyorum'' ifadelerini kullandı.
Ambargonun durumunu yerinde tespit edecek
Erdoğan, İsrail'in özür dilemesinin ardından kısa zaman içerisinde Filistin'e gideceğirni belirterek, ''Nisan ayı içerisinde olabilir, Filistin, Gazze, Batı Şeria bölgesine bir ziyaretle birlikte buradaki ambargonun ne durumda olduğunu yerinde tespit etme imkanımız olur'' dedi.
İsrail diledi CHP dilemez
Başbakan Erdoğan, Mavi Marmara olayından sonra muhalefetin Dışişleri Bakanı Bakanı Ahmet Davutoğlu'na en ağır hakaretleri yaptığını belirterek, ''Bunlardan mahcubiyet beklemeyin, bunlardan özür beklemeyin. İsrail özür diledi, özür diler ama CHP özür dilemez. Bunların tarihinde hatasını kabul etmek, özür dilemek yoktur. Ama pişkinlik ziyadesiyle vardır'' diye konuştu.
Biz hayat vermeye geldik
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Bursa mitinginde ''Vur de vuralım, öl de ölelim'' sloganına karşı, ''Merak etmeyin onun da zamanı gelecektir'' sözlerini şöyle eleştirdi:
''Sorumsuzca dil kullanması talihsizliktir. Bahçeli'nin kullandığı bu dil 1980 öncesi öldürülen, 1980 sonrası idam edilen gençlerin hatıralarına açık şekilde saygısızlıktır. Bu dil, bu siyaset, bu tavır, Türkiye'nin ve milletimizin asla hayrına değildir. Kışkırtan, tahrik eden ayrıştıran bir dildir.
Siyasi sorumluluk taşıyan bir insana bu yakışır mı? Senin teröristin kötü benim teröristim iyi mantığıdır bu mantık. Biz vurmaya, öldürmeye değil hayat vermeye geldik.''
Erdoğan, ''Savaş baronlarının, toplum mühendislerinin elinde tek bir bahane ve gerekçe var, o da terördür. Son sığınıkları bu. Eğer bu tehdit ortadan kalkarsa, bunların da tüm umutları suya düşecek'' dedi.
Akil adamlar tartışması
Başbakan Erdoğan, çözüm sürecinde akil adamlar tartışmalarına da değinerek, ''Akil insanlar grubuna karar verirsek, 780 bin kilometre kareyi kuşatacak bir adım atarız. Onlar bizim ancak müşavere heyetimiz olacaktır. Akil insanlar grubuna ihtiyacımız olabilir. Herkesimin de burada olmasını isteriz'' şeklinde konuştu.