AK Parti Genel Başkanı ve
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Pazar günü oyunuzu
ülke için, millet için, gelecek nesiller için, özgürlükler için, daha ileri
demokrasi için verin. Demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin dünya ile
rekabet eden bir
Türkiye Cumhuriyeti devleti için verin' dedi.
Miting alanına eşi
Emine Erdoğan ile gelen Başbakan Erdoğan, alandakilere eşiyle beyaz ve kırmızı karanfiller attı.
Partisinin
Tekirdağ milletvekili adaylarının tanıtımının ardından konuşmasına başlayan Erdoğan, son 4.5 yılda
halkla el ele, gönül gönüle vererek büyük başarılara, hayırlı
hizmetlere
imza attıklarını belirtti.
Erdoğan, 3
Kasım 2002'de milletten aldıkları emaneti hakkıyla taşıyarak Türkiye'yi içine düştüğü derin girdaptan çıkarıp bugüne getirdiklerini söyledi.
Türkiye'nin gelecekteki istikametini belirlemesi açısından son derece önemli tarihi bir
seçim gününe doğru ilerlediklerini kaydeden Erdoğan, artık
final haftasında olduklarını belirtti.
Erdoğan, ''
Milletine verdiği sözleri yerine getirmiş,
krizden alıp Türkiye'yi düzlüğe çıkarmış bir
iktidar olarak alnımız ak, başımız dik sizlerin huzurunuzdayız'' dedi.
Bugün 46. ilde miting gerçekleştirdiklerini, her yerde bu coşku, aşk ve sevdanın bulunduğunu dile getiren Erdoğan, aklı selim sahibi herkesin yaşanan gelişmeyi gördüğünü ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin son 5 yıla yakın zaman içinde ekonomiden yönetime, sanayiden dış politikaya, ticaretten sağlığa kadar her alanda çok büyük işler başardığını, dünyanın da bu büyük atılımın adını ''sessiz devrim'' koyduğunu söyledi.
-''OYUMUZU İSRAF ETMEYELİM''-
Seçimlere 6 gün kaldığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:''Oy veriyoruz. Bu oy bizim neyimizdir? Namusumuzdur. Bu oyun değeri herhangi bir şeyle biçilir mi? Biçilmez, ama buna değer biçenler var. Ben diyorum ki bu değer biçilmez, oyumuzu israf etmeyelim. Pazar günü oyunuzu ülke için, millet için, gelecek nesiller için, özgürlükler için, daha ileri demokrasi için verin. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti, dünya ile rekabet eden bir
Türkiye Cumhuriyeti için verin.
Atatürk'ün muasır
medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmayı bizlere vasiyet ettiği, o mecali gösterecek bir siyasi partiye verin.
Hortumcularla
işbirliği halinde olanlara değil, hortumcuları ihya edenlere değil, bu ülkeyi delikli pula muhtaç edenlere değil, traktöre koyacak mazot bulamayan enerji bakanına değil, bu ülkede karneyle ekmek dağıtanlara değil, mazotu 1 YTL'ye indirenlere değil, mazotçulara hiç değil. Şehitlerimizin üzerinden oy devşirmek isteyenlere değil, sizin içinizden çıkanlara, sizinle beraber yatıp, sizinle beraber kalkanlara, bu ülkenin çehresini değiştirenlere, altyapısıyla, üstyapısıyla eğitim, sağlık,
adalet ve
emniyet sistemiyle, toplu konutuyla, dış politikadaki tüm atılımlarıyla bu ülkeyi ayağa kaldıran AK Parti'ye oy istiyorum sizden.''
-''BU YUHLARI SANDIĞA GÖMÜN''-
Başbakan Erdoğan, partililerin alandan ayrıldıktan sonra başka partilere oy vereceklerini bilseler de diğer kişilerin kapılarını çalarak onlara gerçekleri anlatmalarını istedi.
''Bizim görevimiz anlatmak. Verir veya vermez, anlatacağız'' diyen Erdoğan, birçok gerçeğin bilinmediğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'de gecelik faizin yüzde 8 bin olduğu dönemin yaşandığını, o dönemde iktidarda MHP-DSP-
ANAP Koalisyon
Hükümetinin bulunduğunu kaydetti.
Alanda bulunanların ''Yuh'' diye seslenmeleri üzerine Erdoğan, ''İsterseniz bu yuhları sandığa gömün. Burada söylemenize gerek yok'' diye konuştu.
'Atatürk'ün partisini sen bitirdin'
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ''
CHP'nin Atatürk'ün partisi'' olduğunun söylendiğini belirterek, CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal için, ''Bunu söyleyen biri, diyebilir ki 'Atatürk senin gibi birisinin o partinin genel başkanı olacağını bilseydi partiyi de kurmazdı'. Batırdın bu partiyi rezil ettin'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Tekirdağ
Cengiz Topel Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, geçmiş
koalisyon hükümeti döneminde 22 bankanın ''hortumlanarak'' Fon'a devredildiğini ve bu bankaların millete maliyetinin 40 milyar dolar olduğunu söyledi.
Alanda bulunanların ''Bunlardan biri de Demirel'in yeğeni'' sözlerine Erdoğan, ''Bunların içinde ne ararsan bulursun. İsim vermek istemiyorum'' karşılığını verdi.
Erdoğan, ''O günün parasıyla 40 milyar dolar olan bu paranın hesabını sayın Bahçeli,
merhum Ecevit ve sayın Yılmaz verdi mi?'' diye sordu.
-''İKİ MAZOTÇU ÇIKTI''-
Erdoğan, o bankalardan birinin
İmar Bankası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:''Şimdi o beyefendi 'mazotu 1 YTL'ye satacağım' diyor. Ah seni gidi mazotçu seni... Bir mazotçu da sayın Baykal. Yıllardır orada oturuyor. İki mazotçu çıktı. Şu anda Türkiye'den kaçan o dürüst baban, kardeşin, bankanın içini boşalttı. 9 katrilyon ödedik İmarzedelere. Önce sen babanın borcu olan 9 katrilyonu bir öde de ondan sonra seninle 1 YTL'yi konuşalım. Sen nasıl dürüstsün? Dürüstlük adına senin konuşmaya yetkin var mı? Böyle bir hakkın var mı? 'Devletin malı
deniz, yemeyen
domuz' mantığıyla yürüdünüz.
Fakir gurebanın, tüyü bitmemiş yetimin haklarını bu ülkede çaldınız. Niye kaçıyorsunuz? Diyor ki 'kardeşimi sen niye çağırdın?' Ben senin kardeşini çağırmadım. Sen benden kaç kere yazılı randevu istedin de verdim mi? Kardeşin randevu istedi, kendisine verdik, geldi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak 'ben çağırmadım' diyorum. Çağırmaya da ihtiyacım yok. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanıyım,
kasaba yönetmiyorum. 780 bin kilometre karelik Türkiye'yi yönetiyorum. Tabii bunlar alışmışlar. Bunlar pijamayla başbakan karşılamaya, pijamayla başbakan uğurlamaya alışmışlar. Artık öyle pijamayla karşılanan, pijamayla uğurlanan bir başbakan yok. Farklı bir kimlik meselesi bu.''
-''AYAKTA SAĞLAM DURUYORUZ''-
Başbakan Erdoğan, 40 milyar dolar borçla ilgili olarak geçen koalisyon hükümeti döneminde farklı bir adım atılmadığını dile getirerek, ''Biz ümüklerini sıktık. Tavuğuna, kazına, koyununa varıncaya kadar satıyoruz ve milletin kasasına geri çeviriyoruz. Farkımız bu. Aynen bu süreç devam ediyor. Bu süreci sonuna kadar devam ettirmeye kararlıyız'' dedi.
Erdoğan, 9 katrilyonun Trakya'nın altyapısına harcanması halinde bu bölgenin ayağa kalkacağını belirtti.
Şimdi kendilerine ''Siz IMF'cisiniz'' denildiğini dile getiren Erdoğan, ''IMF bizimle mi başladı. 1959'da Türkiye IMF'ye gitti. CHP IMF ile masaya oturdu,
Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, DYP hepsi masaya oturdu. Bizden önceki hükümet, MHP, DSP, ANAP, IMF ile iki kez
stand-by anlaşması yaptı. Elimizde mektupları var. Mektupta sayın Bahçeli, Ecevit ve Yılmaz 'ne olur bize 33 milyar dolar borç verin, size çok minnettar kalırız' diyor. Siz busunuz. Ama AK Parti'nin böyle bir mektubunu gösteremezsiniz. IMF'den 23.5 milyar dolar borçla devraldık. Şu anda Türkiye'nin IMF'ye borcu 8.5 milyar dolar. Biz buyuz. Aynı çizgide
Merkez Bankası rezervi 26 milyar dolardan şu anda 66 milyar dolara çıktı. Ayakta sağlam duruyoruz. Merkez Bankamız ve
Hazine'miz sağlam'' diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, şimdi DSP'nin CHP ile seçime girdiğini, geçmişte DSP'nin değirmenine su taşıyan MHP'nin şimdi de CHP ve DSP değirmenine milletin müsaade etmesi halinde su taşımaya hazırlandığını ifade etti.
Bir milletvekilinin
gazeteye verdiği ilanda ''CHP=MHP'' dediğini, bundan çıkan anlamın da ''al birini vur ötekine, yok birbirinizden farkınız'' olduğu görüşünü dile getiren Erdoğan, ''Bu oyunu biz daha ne kadar göreceğiz kardeşim? 'Siz ne yapmak istiyorsunuz' deme hakkımız yok mu? Ülkenin geleceğini yokluğa mahkum edemeyiz. O nedenle yere sağlam basacağız'' diye konuştu.
-''BUNLAR YA İP ATARLAR, YA İP ATLARLAR''-
Başbakan Erdoğan, iktidara geldikleri dönemd
e devlet yüzde 63 faizle borçlanırken şimdi bu oranın yüzde 17.8 olduğunu vurgulayarak, ''Bunlar ya ip atarlar, ya ip atlarlar'' dedi.
Geçmiş koalisyon döneminde paraya her gün yeni bir sıfır eklendiğini, ancak göreve geldiklerinde '6 sıfırı atacağız' dediklerini ve buna 'enflasyon patlar' diyerek karşı çıkıldığını anlatan Erdoğan, ''
Hayır patlamaz' dedik. Tam aksine enflasyon çatlayacak. Çatladı mı?
Enflasyonu yüzde 30'dan aldık, yüzde 8.6'ya getirdik. Kim kazandı? Halkımız kazandı. Senin cebindeki paranın değeri kazandı. Alım gücün arttı'' diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin Atatürk döneminden sonra ilk defa 20 çeyrek üst üste 7.3'lük
büyüme yakaladığını ve şu anda Türkiye'nin Avrupa'da büyüyen ülkeler sıralamasında 6. olduğunu söyledi.
-''BAYKAL HAZMEDEMİYOR''-
Turizmde yaşanan gelişmeleri de anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:''Sayın Baykal bunları hazmedemiyor. Bir ilde konuşuyor, 'Bu AK Partililer
altın dağıtıyor'. Size düştü mü? Size altın dağıtıldı mı? Diyorum ya, yalan 1 YTL'ye düştü ve bunun da daniskasını sayın Baykal yapıyor. Sayın Baykal dürüst değil. Diyorum ki, 'Sayın Erdoğan'ın başında olduğu AK Parti milletimin iradesini hiçbir maddi değere değişmez'. Sayın Baykal senin kılavuzların bunu bilmiyor. Ama şunu bilin, kılavuzu karga olanın... Senin kılavuzun karga. Niye? Diyorum ki 'eğer sen AK Parti'nin Türkiye'de oy karşılığı altın dağıttığını ispat edemezsen namertsin, müfterisin'. Bir siyasi parti
iftira atmaz, dürüst olur.''
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Baykal'ın yaptığı bir şey olmadığını, bu nedenle de yaptıklarını anlatamadığını ifade ederek, şunları söyledi:''Bu ülkede çakılı bir kazığın yok ki bir hayrın yok ki. Çık de ki 'Tekirdağ'a şunu yaptım, Edirne'ye şunu yaptım', yok. Yaptıkları tek şey var, 'AK Partililer
laiklik karşıtıdır'. Sen benim laiklik karşıtı olduğumu nereden dayatıyorsun? Benim ağzımdan böyle bir şey mi duydun? Nereden çıkarıyorsun? 'Bunların gizli ajandasıdır'. Demek ki Baykal büyücülüğe de başlamış, niyet okuyuculuğuna başlamış. Sayın Baykal vazgeç bu işlerden. Bak bu milleti aldatamazsın. Bu ülkeyi bölmeye çalışma. Bu ülkede demokrasi, laiklik, sosyal hukuk devleti noktasında benim vatandaşımın sorunu yok, ama senin sorunun var. Niye hazmedemiyorsun? Çünkü nereye el atsan, maalesef kuruyor. 'CHP Atatürk'ün partisi'. Bunu söyleyen biri, diyebilir ki 'Atatürk senin gibi birisinin o partinin genel başkanı olacağını bilseydi bu partiyi de kurmazdı'. Niye? Batırdın bu partiyi, rezil ettin. Hiçbir zaman iktidar olamadın, olamayacaksın da. Dürüst değilsin. Biz sizin cemaziyelevvelinizi de biliriz.''
Artık yağma devri bitti
AK Parti Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Sahte kahramanların 22 Temmuz'da miadı doluyor. Bu sahte kahramanlara 'Artık yağma devri bitti, başka kapıya' deyin'' dedi.
Erdoğan, partisince Tekirdağ
Cengiz Topel Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasında CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal ve CHP'yi eleştiren Erdoğan, Atatürk'ün ölümünün ardından Türk parası üzerindeki Atatürk resimlerinin bu zihniyet tarafından çıkarılarak paraya
İnönü resimlerinin konulduğunu, bunun tarihi bir gerçek olduğunu söyledi.
Okullardaki Atatürk posterlerinin indirilip, İnönü posterlerinin yerleştirildiğini de kaydeden Recep Tayyip Erdoğan, ''Sizin cemaziyelevveliniz bu. Sayın Baykal bize afra tafra yapma. Sen bu ülkeye ne yaptın, onu anlat.
Enerji bakanlığın döneminde bakanlar, bakanlıklarda paltoyla oturuyordu'' diye konuştu.
Erdoğan, Deniz Baykal'ın hükümet üyesi olduğu dönemde
çiftçilere mazotun karneyle verildiğini, benzin kuyrukları olduğunu da dile getirerek, kendisinin de bu kuyruklara girdiğini anlattı. Erdoğan, ''Şu anda o dönemi yaşayanlar aranızda yok mu? Varsa ellerini kaldırsın. Elini kaldıran kardeşlerim için milli görevdir CHP'yi sandığa gömmek'' dedi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, ''seçimleri kaybederse Rodos'a kadar yüzeceğini'' söylediğini de hatırlatarak, şöyle devam etti:''Sayın Baykal, Rodos'a 22'sinde gidersen uzun sürer. Şimdiden gidersen ancak ulaşırsın. Ben diyorum ki Rodos'a yüzeceğine 'Ben seçimi kaybedersem bu işi bırakıyorum' de. Senden sonra gelen CHP'li gençlerin de önü açılsın. Yoksa Sayın Baykal'ın anamuhalefette olmasından çok memnunum. Benim ondan bir sıkıntım yok, işime geliyor.''
Erdoğan, ''CHP yanlısı'' bazı gazetelerde yer alan bir ilanda, ''bir ailede 4 kişinin 3'ü CHP'ye oy verecekse, birinin MHP'ye vermesinin
tavsiye edildiğini'' de dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:''Hesap 3. partiyi Meclis'e sokup, Cumhurbaşkanı seçimini istediği istikamette yürütebilmektir. Şunu bilin ki ne yaparsanız yapın, Cumhurbaşkanını benim milletim seçecektir. Bu partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhurdan kaçan cumhuriyetçi, halktan kaçan halkçı olabilir mi? Milletin değerlerine saygı göstermeyen milliyetçi olur mu? Onun için durmak yok, yola devam. Millet kimi isterse onu Cumhurbaşkanı yapacak. Kimleri isterse, onları da milletvekili yapacak. Bu milletin yalana dolana artık karnı tok. Sahte kahramanların miadı doluyor. Bu milletin karşısına çıkanın alnı ak, vicdanı pak olacak. Eğer adaletin elinden aldığını sen siyasette bir yerlere gelerek geri almaya çalışırsan, bu millet seni damdan düşmüşe çevirir, bunu böyle bil. Tekirdağlı kardeşlerim, 22 Temmuz'da bu hesabı kapatmaya hazır mısınız? Bu millete ahlak dersi vermeye kalkanlara unutulmaz bir dersi millet vermeye hazırlanıyor. Bu sahte kahramanlara 'Artık yağma devri bitti. Başka kapıya' deyin de duysunlar.''
Recep Tayyip Erdoğan, seçim meydanlarında bazılarının, mazotu 1 YTL'ye indireceğini, vergileri indireceğini, ÖSS sınavını kaldıracağını
vaat ettiğini ifade ederek, ''Niye yalan söylüyorsunuz? Sayın Baykal, daha önce iktidarda oldun, niye kaldırmadın'' dedi.
-''KRİZ USTALARI''-
Erdoğan, kendi dönemlerinde 32 ilde 39 üniversite kurduklarını, Tekirdağ'da da
Namık Kemal
Üniversitesi'ni eğitime açtıklarını anlatarak, şunları söyledi:''Bunlar ufuk meselesidir. Biz dertliyiz. Sayın Baykal'ın böyle bir derdi yok. Sayın Baykal'a diyorum ya 'ehli keyifsin' diye. Ne yaptın
arkadaş, bize onu söyle. 'Ben yol,
hastane, üniversite,
baraj yaptım' de. Ama yok. Biz yaptıklarımızı anlatıyoruz, onlar dedikodu yapıyor. Sayın Baykal kriz ustasıdır. Sayın Bahçeli de kavganın dedikodusunu iyi yapar.
Eser, esmese de gürler kabadayı edasıyla. Yok 'terörü düşüreceğim' der. Biz senin cemaziyelevvelini iyi biliyoruz. Öyle bağırmakla, çağırmakla bu işler olmaz. Sen bana demokrasi içinde ne yapacaksın, onu söyle.''
Bursa'da ve Çatalca'da iki partilinin saldırıya uğradığını kaydeden Erdoğan, böyle bir demokrasi mücadelesi olamayacağını vurguladı.
Dün bir gazete ilanında, kendisinin halkı selamlarken çekilmiş fotoğrafının, teröre teslim olduğu şeklinde gösterilmeye çalışıldığını da dile getiren Erdoğan, ''Bu siyasi etik, siyasi ahlak açısından hazmedilebilir bir şey değil. Ben şehitler üzerinden seçim propagandası yapmıyorum. Sayın Baykal, bir şehidimizi biz 550 milletvekiline feda etmeyiz. Bunu iyi bilin'' diye konuştu.
-''ORTAYA BİR ŞEY KOY, GÖREVİ BIRAKIRIM''-
Erdoğan, bir gazetede ''Tayyip'in Karnesi'' diye bir ilan yer aldığını da hatırlatarak, şunları kaydetti:''Bu ilanda, 'Türkiye'nin borcu 406 milyar dolar' deniyor. Bu dört dörtlük bir yalan. Bu rakamı sana kim verdi Sayın Baykal. Kılavuzu karga olanın... De ki 'bu rakamı bana Devlet Planlama Teşkilatı verdi'. Ortaya bir şey koy, görevi bırakırım. Sayın Baykal, sen siyaseti bırakmaya hazır mısın? Bu işin rakamını kim verir. Bu işin rakamını DPT verir, Hazine verir, Türkiye
İstatistik Kurumu verir. Yoldan geçene sorulup da rakam verilmez. Türkiye'nin 406 milyar dolar borcu yok. Nereden çıkardınız, nereden çıkardın Sayın Baykal? Dedik ya kılavuzu karga olanın... Mesele bu.''
-''KAYNAKLARI TÜRKİYE İÇİN KULLANDIK''-
Başbakan Erdoğan, Hükümetleri döneminde milli geliri 400 milyar dolara yükselttiklerini, şu andaki devlet borçlarının da 183 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Özel
sektör borcunun devlet borcu olarak ifade edilemeyeceğini belirten Erdoğan, o borcun kefilinin de devlet olmadığını kaydetti.
Erdoğan, kendi dönemlerinde, devletin borcunun milli gelire oranının yüzde 79'dan yüzde 45'e düştüğünü vurgulayarak, ''Onun için ayağa kalktık'' dedi.
CHP Genel Başkanı Baykal'ın hükümet üyesi olduğu 1995'te, enflasyonun yüzde 76 olduğunu dile getiren Erdoğan, şu anda bunun yüzde 8.6'ya düştüğünü söyledi.
İç borç faizinin yüzde 121'lerden, şimdi yüzde 17.8'e düştüğünü de ifade eden Erdoğan, ''Fark bu. Bu faizi halk ödüyordu. Bu hesabı biz yeniden yapıyoruz. Bu nasıl oldu? Suiistimale, hortumlara izin vermedik. Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye için kullandık'' diye konuştu.
2003 yılında esnafa verilen
kredi miktarının 153 trilyon lira olduğunu, bunun şimdi 2 katrilyon 362 trilyon liraya çıktığını, Halk Bankası'nın esnafa verdiği kredilerin faizinin yüzde 47'lerden, şu anda yüzde 13'lere düştüğünü,
Ziraat Bankası'nın çiftçiye verdiği kredilerin faizinin ise yüzde 59'lardan, yüzde 7-13'e indiğini kaydeden Erdoğan, ''Çiftçiye bu CHP mi, MHP mi hizmet ediyor, yoksa biz mi?'' diye sordu.
-TEKİRDAĞ'A YAPILAN HİZMETLER-
Erdoğan, Hükümetleri döneminde Tekirdağ'a yapılan hizmetleri de anlatarak, Tekirdağ'da Namık Kemal Üniversitesi'ni kurduklarını, 1440 derslik yaptıklarını, okullara 6 bin 380 bilgisayar gönderdiklerini ve 522
ADSL bağı kurulduğunu belirtti.
Erdoğan, Tekirdağ'a 3 hastane yaptıklarını ve sosyal güvenlik hizmetinden herkesin eşit olarak yararlanması için her türlü kolaylığı sağladıklarını söyledi.
İlaç kuyruklarını kaldırdıklarını da anlatan Başbakan Erdoğan, ulaşımda 140 bin kilometre duble yol yaptıklarını kaydetti.
İpsala'dan Tekirdağ'a kadar duble yolu kendi hükümetlerinin tamamladığını anlatan Erdoğan, ''CHP'ye oy veren kardeşim, hizmete mi oy vereceksin, yoksa babadan CHP'liyim diye mi oy vereceksin? Hizmete oy verelim ki bir daha bedel ödemeyelim'' diye konuştu.
Erdoğan, Tekirdağ'a
doğal gazın da kendi dönemlerinde getirildiğini belirterek, yıl sonunda doğal gaz kullanımının başlayacağını söyledi.
-TARIM DESTEĞİ-
Tekirdağ'a 2002 yılında 59 trilyon lira olan tarım desteğinin, 2007 yılında 146 trilyon liraya ulaştığını kaydeden Erdoğan, çiftçi ve köylüye yapılan mazot ve
gübre desteğiyle, mazotun zaten 1 YTL'ye geldiğini söyledi.
2002 yılında 17 trilyon lira olan
prim desteğinin 4.5 kat artırılarak 80 trilyon liraya çıkarıldığını ifade eden Erdoğan, tarımsal
kalkınma kooperatiflerine yapılan desteğin de 250 milyar liradan 6 trilyon liraya yükseltildiğini anlattı.
Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:''Aramıza
ayrılık, kin, nefret tohumu ekmek isteyenlere Tekirdağ'dan bir ses verelim. Tek millet, tek
bayrak, tek vatan ve tek devlet... İşte mesele bu. Bizim aramızda nifak olmaz. Bir ve beraber bu yolda yürüdüğümüz sürece bizim gücümüzü kimse kıramaz. 2013'te 10 bin dolar milli geliri yakalarız. Kimse bizi durduramaz. Türk milleti gümbür gümbür yürüyerek yoluna devam edecek. Tekirdağlıyı seviyorum. Aynı kabileden, aşiretten, mezhepten, meşrepten olduğumuz için mi? Hayır. 'Yaratılanı severim, yaratandan ötürü' anlayışından dolayı. Bizde etnik milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçilik yok. Biz bir kubbenin Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında biriz, beraberiz, bütünüz.''
Recep Tayyip Erdoğan, mitingin ardından, alanda bulunanlarla birlikte, ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısını söyledi.
AK Parti adaylarının da tanıtıldığı miting sırasında, sıcak nedeniyle zaman zaman baygınlık geçiren vatandaşlar oldu. Erdoğan, sağlık görevlilerini alana davet ederek, onlara yol gösterdi.
AA