EKREM DUMANLI- ZAMAN
Başta
terörle mücadele olmak üzere,
Suriye'deki gelişmeler ve
Akdeniz'de Rumların doğalgaz
sondajı konusunda önemli açıklamalar yaptı. Gazetecilerin, "Yine yurtdışındayız ve
PKK eylemleri sürüyor." hatırlatması üzerine Erdoğan, "Bana öyle geliyor ki bizim
sınır ötesi operasyonlarımızda çok zayiat verdiler.
Panik içinde, intikam alma gayreti içindeler. Ama operasyonları durduramayız." yorumunu yaptı. Bunu Amerika'da görüştüğü
Irak Cumhurbaşkanı Celal
Talabani'ye de söylediğini belirten
Başbakan, "Ancak PKK
silah bırakırsa operasyonlar da biter. Talabani ve
Barzani, Türkiye'den gidenlere bunu anlatıyorlar." dedi. İki liderin de terörden yaka silktiğini vurgulayan Erdoğan, onlara "Ya siz bitirin, ya müşterek hareket edelim ya da biz bitiririz." dediğini aktardı. Başbakan, 'Bundan sonra terör sorununun tek çözüm yolu savaştan mı geçecek?' sorusuna ise şu karşılığı verdi: "Terörle mücadeleden vazgeçmeyiz. Siyasî ayakla müzakere sürecek. Terör örgütüyle mücadele sürecek."
Başbakan
Tayyip Erdoğan, ABD gezisinin ardından dönüş yolunda kendisini takip eden gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan'ın mesajları şöyle:
Yine yurtdışındayız ve PKK eylemleri sürüyor...
Bana öyle geliyor ki bizim sınır ötesi operasyonlarımızda çok zayiat verdiler. Panik içinde, intikam alma gayreti içindeler. Bu operasyonları durduramayız. Talabani'ye de söyledim. Ancak PKK silah bırakırsa operasyonlar da biter. Talabani ve Barzani, Türkiye'den gidenlere bunu anlatıyorlar. İkisi de terörden yaka silkiyor. Onlara da söyledim, "Ya siz bitirin, ya müşterek hareket edelim ya da biz bitiririz." dedim.
Ahmedinejad'la görüşmenizde PKK'ya karşı mücadele gündeme geldi mi?
Evet. Onlar zaten
PJAK ile mücadele ediyor. Müşterek hareket etme imkanımız var.
İstihbarat paylaşımı ve operasyon anlamında.
Bundan sonra terör sorununun tek çözüm yolu savaştan mı geçecek?
Terörle mücadeleden vazgeçmeyiz. Hudut birlikleri kurulduğu zaman çok daha rahatlayacağız. Mart, nisan gibi 5 bin 100 kişilik ilk grubun eğitimi tamamlanacak. Bunlar sözleşmeli görevleri süresince aynı yerde görev yapacaklar. Araziyi, halkı tanıyacaklar. Siyasi ayakla müzakere sürecek. Terör örgütüyle mücadele sürecek.
SETA'da yaptığınız konuşmada
Hatay'daki mülteci kampını ziyaretinizin ardından Suriye'ye yönelik
yaptırımları açıklayacağınızı söylediniz. Neler bunlar?
Suriye'ye yönelik hâlihazırda uyguladığımız bir yaptırım yok. Silah sevkiyatının durdurulması dışındaki seçenekleri değerlendireceğiz. Silah sevkiyatının durdurulması konusunda hassasiyetlerimiz zaten vardı. Yaptırımlar konusu çok daha farklı. En önemli adım, Hatay'daki kampın medyaya açılması olacak. Burayı dünyaya açarsak, buradaki insanların gerçekleri dünyaya anlatması söz konusu olacak. Suriye de bundan çok endişe ediyor. Hatay ziyareti Suriye politikamızın bir dönüm noktası olacak.
Artan PKK terörünün arkasında Suriye'nin parmağı var mı?
Şu ana kadar olduğu veya olacağı kanaatinde değilim. Geçmişte bu konuda çok iyi çalıştık. Yakaladıkları teröristleri bize teslim ettiler. Bundan sonra ne olacağı bilinmiyor tabii. Terör örgütü oraya sığınır ve oradan saldırılar olursa bu Suriye için de endişe kaynağı.
Suriye'de bir mezhep çatışması riskinden bahsettiniz. Açar mısınız?
Esed'le görüşmemde de "bir mezhep çatışmasından korktuğumu" söyledim. Kendisi de "Ben de endişeleniyorum." dedi. Kendisine "Sen Nusayri'sin, eşin ise
Sünni. O zaman bunu bir fırsat olarak kullan." dedim. Ancak sonuç çıkmadı. Sürekli yalan söyledi. "Kaç siyasi
tutuklu var?" diye sordum. "83 tane. İsterseniz isim listesini yollayayım." dedi. Halbuki binlerce siyasi tutuklu olduğunu çeşitli kaynaklardan öğrendim. Bunu da kendisine söyledim. OHAL'i kaldırdım, diyor ama samimi değil. Denizden Lazkiye'yi vuruyor. Siyasi partilerin serbest bırakılması da söz konusu olmadı.
Tunus,
Mısır ve
Libya'dan sonra Suriye'de ne olur?
Tunus'ta sadece Zeynel Abidin bin Ali meselesi vardı. Bir
genç kendisini feda etti.
Bin Ali kaçtı. Mısır da
Tahrir gençliği organize hareket etti. Mübarek gitti. Libya'da, 30 sene önce Amerika'ya karşı gösterilen halktaki bütünlük kalmadı. Halk bölündü. Kabilelerin bir bölümü Bingazi'yi destekledi. Alan genişlettiler.
Kaddafi şu an 3 ile sıkıştı. Halkın azmi nedeniyle onların da düşeceğine inanıyorum. Ama Suriye farklı. Silah gücü Esed'in elinde. Bir de emrinde hareket eden illegal grup Şebiha var. Suriye'de nüfusun yüzde 10'u Nusayri. Yüzde 60'ı Sünni. Esed'in zamanla Nusayrilerin tamamının bile desteğini alabileceğini sanmıyorum. Sünniler ve Hıristiyanlar zaten karşı, Dürziler de istediği desteği vermiyor. Şebiha ile bir yere kadar gidebilir.
Bugüne kadar Mısır ve Libya muhalefetine Türkiye'de örgütlenme şansı verdiniz. Suriye muhalefeti için de aynısı olacak mı?
Bir hafta içerisinde Türkiye'de
ofis açacaklar. Suriye muhalefetinin Türkiye'de örgütlenmesine izin vereceğimizi Esed'e de söyledim. Biz demokratik bir
ülkeyiz, engelleyemeyiz, dedim.
Ahmedinejad'la görüştünüz, Suriye'nin geleceği konusunda görüş ayrılığı var mı?
İran şu anda daha iyi bir noktada. Suriye yönetiminin kendilerinden cesaret aldığını söyledim. Ahmedinejad ise "Halkına silah doğrultmamasını belki 20 defa söyledim. Bana kırıldı. Beklemiyordu." diye aktardı.
Güney Kıbrıs'la sondaj krizinden sonra, donanma Akdeniz'e açıldı. Ne olacak?
Akdeniz bir Türk gölüydü. Ama son zamanlarda oralara çıkmadığımız içindir ki bazıları meydanı boş buldu.
Bayram değil, seyran değil.
İsrail'in oralarda işi ne? İsrail petrol aramada uzman bir ülke değil ki...
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, Ban Ki-moon'a çok adil bir
öneri götürdü. BM Genel Sekreteri bir özel temsilci atasın. Güney ve
Kuzey'den temsilci atansın. Kuzey ve Güney bir de
Amerikan şirketi, petrol ve hidro karbon bulunursa eğer, sağlanan geliri BM'nin denetimindeki bir fona yatırsınlar. Bu fon adil paylaştırılsın ve kesinlikle silahlanmada kullanılmasın.
Kürt anneler, PKK'nın gerçek yüzünü görsün
Başbakan Erdoğan, ABD gezisinin ardından
Ankara Esenboğa Havalimanı'nda
basın toplantısı düzenledi. PKK'nın Siirt'te 4 genç kızı öldürmesine sert tepki gösterirken, "Buradan öncelikle Kürt kökenli annelere seslenmek istiyorum, ardından tüm annelere seslenmek istiyorum; Siirt'te olan hadise sıradan bir hadise değildir ve (PKK'nın) gerçek yüzlerini ortaya koyması bakımından çok önemlidir. Böyle bir
vahşet olur mu? Başındaki tülbendi ortaya koyan Kürt annesi kardeşlerime sesleniyorum. Bu tülbentlerinizi şimdi nereye sereceksiniz? Dört kızımız kimin kızı?" diye konuştu. Erdoğan, PKK'ya yönelik operasyonlarla ilgili olarak da, "Temenni ederim ki bunlar son çırpınışlarıdır. Çok açık net söylüyoruz; biz
terörle mücadele ederiz, siyasi iradeyle de müzakere ederiz. Siyasete gelen bizimle konuşabilir, ama gelmeyen bizimle konuşamaz." dedi. Başbakan, yeni anayasa konusunda da partilere hazırladıkları mektubu yarın göndereceklerini söyledi.