"
CHP'nin ödettiği bir faturadır
Dersim faturası. Üstelik de o zaman başka bir parti yok, sadece CHP var. CHP bu dönemde de özür dilemezse, böyle bir fırsatı hiçbir zaman yakalayamayacaktır."
Yabancı
ülke diplomatlarını korumak her ülkenin namusudur. Bunlar üzerinden
mesaj vermeye çalışmak acziyettir. Telaifisi mümkün olmayan bir şuursuzluktur.
Suriye yönetimi bu sözlerimize karşılık gerekeni yapmak yerine, hacı kafilesine yapılan saldırıya dahi mani olamamıştır. Buradan
Esad'a hatırlatmakda fayda görüyorum.
ESAD BU SORUYU CEVAPLAYAMAYACAK
Yabancı ülke vatandaşlarını, ülkesindeki misafirleri, ülkesinden sadece
transit geçen yolcuları korumak da bir ülkenin namusudur. Esad çıkıyor, ölene kadar savaşırım diyor. Sen kiminle savaşıyorsun. Kendi halkına karşı savaşmak kahramanlık değil, korkaklıktır. Kendi halkına karşı kahramanca savaşanı görmek istiyorsan
Almanya'ya Nazilere, Romanya'ya Çavuşesku'ya, Libya'ya Kaddafi'ye bak. Ama insana sorarlar İsrail'in işgal ettiği
Golan tepeleri için neden ölene kadar savaşmadın.
ESAD'A SON ÇAĞRI
Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz, içişlerine karışma niyetimiz yok.Suriye'deki şiddet ve zulmü eleştirmek, kendi halkına
silah doğrultan diktatörleri eleştirmek, içişlerine karışmak değildir, hele hele dünyaya
askeri müdahale çağrısında bulunmak hiç değildir. Bölgenin huzuru için artık o koltuktan çekil!
ERDOĞAN'DAN KADINLARA MÜJDE
AB Genel Sekreteri ve
Macaristan Cumhurbaşkanı ile birer görüşme yaptım. Yoğun bir hafta geçirdim. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği anlamlı bir toplantıya katıldık. Bakanlığımız
Türkiye genelinde eşi
vefat etmiş hanım kardeşlerimizle ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı. 150 bin hanım kardeşimizin eşlerinin vefatı ile
mağdur duruma düştükleri, çocuklu
ailelerin ciddi geçim sıkıntısı içinde oldukları tespit edildi.
Araştırma sonuçlarından yola çıkarak bu kardeşlerimize sosyal devlet anlayışının gereği olarak elimizi onlara ulaştırma çalışmalarımız başlatıldı. 2010 yılından itibaren eşi vefat eden mağdur olan kardeşlerimize birtakım destekler sağlayacak, kamu hizmetlerinde pozitif ayrımcılıklar yapacağız. Gıda
yardımlarından, nakit desteğine,
TOKİ evlerinden burs imkanlarına kadar geniş bir yelpazede sosyal devletin şefkatini hissetmelerini sağlayacağız.
İSTANBUL ÖNEMLİ TOPLANTILARA EV SAHİPLİĞİ YAPTI
Irak'tan da konuklarımız vardı. Aynı günlerde
Fransa Dışişleri Bakanı ve
Sırbistan temsilcileri ile görüştük. Zirvelere ev sahipliği yaptık. Dünyanın 90 ülkesinde faaliyet gösteren 2200 Türkiyeli
işadamı bu kurultayda biraraya geldi. Bu kurultay Türkiye'nin sahip olduğu vizyonu ortaya koydu. Türkiye'den okumak maksadıyla, yatırım yapmak maksadıyla yurtdışına giden vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde göğsümüzü kabartan başarılara
imza attığını gördük.
Kurultay'da da bahsettim,dünyaya yayılmış başarılı vatandaşlarımız Türkiye'nin akıncı ruhunu yansıtıyorlar. O ülkelerde Türkiye imajı olumlu şekilde değişiyor. İkili ilişkiler adına gerçekten güzel sonuçlar elde ediliyor. Türkiye bayrağını o ülkelerde dalgalandıran tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
YURTDIŞINDAKİ İŞADAMLARINI ELEŞTİRDİ
Şayet bireysel başarılar kollektif bir dayanışmaya dönüşürse işte o zaman anlam ifade ediyor. Bizim
Almanya'dak vatandaşlarımızın sayısı 3 milyonu aştı, 70 bin Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Ciroları 35 milyar Avro'ya ulaştı. Ama bu
ekonomik gücün siyasete yansımasına bakınca eşdeğer bir yansıma göremyiorsunuz. İşte bizim sadece Almanya'da değil, tüm dünyada bu tabloyu tersine çevirmek için gayret göstermemiz gerekebilir. Bölünmüşlüğü bir kenara bırakıp, o ülkelerdeki vatandaşlarımızın ciddi şekilde biraraya gelmeleri gerekiyor. Biz bu dayanışmayı sağlamak için yoğun çaba harcıyoruz.
Dün başlayan önemli bir zirveye daha evsahipliği yapıyoruz.
Afrika kıtasındaki 47 ülkeden 106 din adamı Afrika Dini Liderler Zirvesi'nde biraraya getirdi.
BİTLİS'İN SORUNLARI ÇÖZÜLECEK
Geçen hafta
Bitlis'e bir ziyaret gerçekleştirdik. 2007 'de yaptığımız üniversitede toplu açılış gerçekleştirdik. 14 ayrı yatırımı, bazı fakülteleri, pansiyon ve anaokullarını, özel
sektör yatırımlarını resmi olarak Bitlisli kardeşlerimize kazandırdık.
Açılışın ardından Bitlis İl Gençlik Kolları'nın 3. Olağan Kongresi'ne katıldık. Ziyaretin asıl sebebi ise depremden etkilenen bu ilin sıkıntılarını yerinde tespit etmekti. İlgili makamlardan bilgi aldık, şikayetleri dinledik. Gerekenlerin yapılması için talimatları da verdik.
AK PARTİ'YE YÖNELİK DEPREM ELEŞTİRİLERİNİ YANITLADI
Van ilçeleriyle,
belde ve köyleriyle 1 milyon 164 bin kişilik nüfusa sahip büyük bir şehir. 2014'te Van'ı da Büyükşehir kapsamına alacağız. 2014 seçimlerine Van, Büyükşehir olarak girecek. İlk
Deprem olduğunda biz Tüm imkanlarımızla bölgeye ulaştık. İlk andan itibaren
enkaz altındaki canlı kardeşlerimizi kurtarmaya, yaraları sarmaya başladık. Ve bu saatlerle ifade edilen bir süreydi. Deprem olur olmaz süratle bölgeye gittik. 3 saat gibi bir sürede arkadaşları, 5 -6 saat içinde de ben bölgeye ulaştım. 8 Kasım'da 5.6'lık ikinci bir deprem daha yaşadık. Bu ikinci deprem yardım çalışmalarını çok etkiledi. İnsanlar sağlam da olsa evlerine giremediler. Vatandaşlar için barınma ihtiyacı hasıl oldu. Soğuk, çadırları yetersiz hale getirdi. Ne kadar güçlü olursanız olun. Hiçbir ülkenin kolay kolay üstesinden gelemeyeceği, anından tüm sorunları çözüm yoluna koyamayacağı bir afetle karşılaştık. ABD bile kasırganın izlerini hemen silemedi, hemen bölgeye müdahale edemedi.
YARDIMLAR
Başbakanlık kaynaklarından ödenen yardım 28 milyonu aştı. Yardım hesaplarında toplanan yardımların miktarı 223 milyon TL'ye ulaştı. Sadece çadır va
battaniye 71 514 çadır, 334 bin battaniye gönderdik.
Acil yardım ödenekleri dahil olarak gönderdiğimiz yardımın nakit karşılğıı 341 milyon TL olarak gerçekleşti. Günlük ortalama 50 bin kişiye sıcak yemek dağıtımı yapıyoruz. Bu devam ediyor. 8514 kişiyi de kamu kurumlarına ait tesislere taşıdık. Şu ana kadar 3714
Mevlana evi, 18 bin
prefabrik evin yapımı da sürüyor. Çelik konstrüksiyon evler konusunda da arayışlarımız var. Böyle bir imalatı bu hafta sonu bende bizzat yerinde gördüm. TOKİ Başkanım yerlerinde inceliyor. Hiç
vakit kaybetmeden buralardan alacağımız konutları da Van'da en uygun şekilde değerlendireceğiz. Bunlar 99 metrekareleki konutlar ve 3 artı 1.
ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE HODRİ MEYDAN
Birkaç istisnai olayı bütün Van'ın sorunu olarak yansıtmak, Van'ın genel manzarası olarak sunmaya kimsenin hakkı yok.
Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir afete bu kadar hızlı müdahale gerçekleşmemiştir. Aksini düşünen buyrun ispat etsin.
CHP'Yİ ZOR DURUMA DÜŞÜRECEK SÖZLER
CHP bu ülkede 1950 yılına kadar tek partiydi. Muhalefet yoktu, tek başına
iktidardaydı. Arkasında çok farklı güçler vardı. 1942, 1943, 1944, 1946 depremlerinde 12 bin kişiye yakın insan hayatını kaybetti. CHP hükümetleri ne yaptı. 1939'da Erzincan'da 33 bin kişi hayatını kaybetti. CHP ne yaptı. 1966'da Varto'da 2394 vatandaşımızı kaybettik. Evlerini kaybeden 63 vadandaşımızın konutlarını depremeden 43 yıl sonra bizim dönemimizde hak sahiplerine biz teslim ettik, biz! MHP'DE NASİBİNİ ALDI 1999 depreminde iktidar ortağı MHP ne yaptı.
Hükümet Ankara'da daha büyük bir enkaz altında kaldı. Depremin gerçek boyutunu farkedebilmeleri bile haftalar aldı. Süreci biz tamamladık. BDP VAN'A DEĞİL, KANDİL'E YARDIM ETTİ BDP'ye de soruyorum. Onlarda konuşuyorlar. Bölgede il, ilçe belediyeriniz var. Allahaşkına yaraları sarmak için ne yaptınız. Van depremle mücadele ederken, BDP milletvekilleri Van'ı bıraktılar,
terörist cenazelerini proveke etmek için birbirleriyle yarıştılar. Veyahutta ordaki çalışmaları provoke etmek için oralara geldiler. Başladılar bağırıp çağırmaya. Söyleyeceğin bir şey varsa oturda söyle. Biz yaraları sarmaya çalışırken. BDP'nin sırtını sıvazladığı
teröristler, depremin merkezinde terör faaliyetlerine sevkettiler. Buralardan
gıda paketlerini toplayıp, malum yerlere sevketmeye çalıştılar. Van'ın boşaltıldığı tamamen iftiradır. Van için ne gerekiyorsa onu yaptık ve yapıyoruz. Süreç içinde yeni ihtiyaçlar çıkarsa onları da yerine getireceğiz.
TÜRKLERE SALDIRIDA ALMAN VAKIFLARI İZİ
Türklerin aşırı sağcılar tarafından katledildiği ortaya çıktı. Meselenin sadece ırkçı bir saldırı olmadığı, meselenin derin bir yapısı olduğu da ortaya çıktı. Türkiye ve Türkler aleyhine çeşitli çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Bunu alman vakıfları ve
kredi kuruluşlarının bu tür adımların içinde olduğunu hatırlattım. ALMANYA TÜRKİYE'Yİ ÖRNEK ALSIN Acaba bu vakıflar kimlere kredi veriyor, verdikleri krediler
yerli yerinde kullanılıyor mu? Meselenin sadece aşırı sağcıların saldırısı olarak basitçe açıklanamayacağını son ziyaretimizde bir kez daha izah ettik. Türkiye
AK Parti iktidarıları döneminde 9 yıl boyunca bu karartmaların içine girmiş, devlet içindeki örgütlere karşı mücadele vermiştir. Türkiye'nin derin yapılarla nasıl mücadele ettiğini kendisine örnek almasını istiyorum.
KIŞLALARIN ADI DEĞİŞİYOR
Mustafa Muğlalı ismi Van'daki bu kışladan kaldırıldı. Van'daki kardeşlerimizi rencide eden bu uygulamaya son verdik.15 Kasım'dan itibaren de,
Kara Kuvvetleri komutanlığı'nda 34, Jandarma'da 31 kışlanın ismi değişti. Yeni düzenlemeyle tabur ve daha alt sevyiedeki birliklere şehitlerimizin ya da hizmette bulunmuş TSK mensuplarının ismi verilecek