Erdoğan,
AK Parti İzmir İl Başkanlığının
Bayraklı Seçim Koordinasyon Merkezinde düzenlediği
akşam yemeğine katıldı.
Yemekte,
Başbakan Erdoğan'ın eşi
Emine Erdoğan,
Devlet Bakanı Mehmet Aydın,
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, AK Parti Genel Başkan yardımcıları
Nükhet Hotar Göksel,
Hüseyin Tanrıverdi, eski
TBMM Başkanı ve
Manisa Milletvekili Bülent Arınç, İzmir milletvekilleri Mehmet Tekelioğlu, İsmail Katmerci ve
Erdal Kalkan da bulundu.
Başbakan Erdoğan, yemekteki konuşmasında 29
Mart seçimlerinin
ülke demokrasisi için tarihi fırsat sunduğunu ifade ederek şunları kaydetti:
''AK Parti, hükümeti devraldığında, ülke krizler cenderesinde kıvranıyordu. Koalisyon hükümetleri nedeniyle güven ve istikrar yok olmuştu. AK Parti, milletin beklentilerine
cevap oldu. Aynısı İzmir'de de olacak. İzmir şehircilikte layık olduğu yerde değil, olması gereken yerde değil.
Hayvan sevgisi gibi konularda bizi damgalamalar var. Kimse bizimle hayvan sevgisi konusunda yarışamaz. Bir köşe yazarına söylediğimiz ifademizin önüne arkasına bakılırsa, onun ne için söylendiği ortaya çıkar, ama tabii birileri sağa sola çekecek. 1994'te İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda da aynı şeyi söylüyorlardı. 'Otobüslerde kadınlar ayrı yerde, erkekler ayrı yerde oturacak' deniyordu. Bugün CHP'nin yandaşı medya, o gün ne yaptı? 'Filanca yerde trenden attılar' diye haber yaptılar, alakası yok. Sonra olayın failleri ortaya çıktı. Hem iftira at, çamur at, tutmazsa iz bıraksın. İzmir'de de aynen bu mantıkla çalışıyorlar. Siz iftira siyaseti mi yapacaksınız, hizmet siyaseti mi yapacaksınız? İzmirli iftiraları mı dinleyecek, yoksa hizmeti mi alacak? Devamlı çamur atma. Peki İzmir'e proje olarak ne verdiniz? Bizim Belediye Başkan Adayımız UNIVERSIADE Koordinatörü olarak İzmir'e bir UNIVERSIADE kazandırdı. Biz
Hükümet olarak özel bir
yasa gerçekleştirdik, ama belediyenin elinde olsaydı, yapamazdı ve bunu sıkılmadan da satmaya kalkıyorlar.''
MAVİŞEHİRİ SULAR ALTINDA BIRAKAN ZİHNİYET...
İleride
EXPO'nun da alınabileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Önce bu Mavişehir'i suların altında bırakan zihniyetin ortadan çekilmesi lazım. Bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır ki imar, plan projeleri yapıyorsun, ama
deniz seviyesi
hesap edilmiyor. Zemin katlar su altında kalıyor. Ben belediyecilikten geliyorum. Gökten zembille inmedim, biliyorum. Birileri birilerine peşkeş çekiyor, olay bu kadar basit'' diye konuştu.
İzmir'deki hafif raylı
sistem çalışmalarının da Hükümet desteğiyle yürütüldüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, bu konuda
Ulaştırma Bakanı'nı görevlendirdiğini dile getirdi. Erdoğan, ''Bakanımız işin içinde olmazsa hak getire. Bakın, AK Partili belediyeler raylı sistemlerini Merkezi Hükümet'le yapmadılar. Bak, İstanbul metroyu yapıyor, bizden ekstra birşey istemiyor'' dedi.
AK Parti kadrolarının, yemekte anlattıklarını kapı kapı dolaşıp insanlara anlatmasını isteyen Başbakan Erdoğan, yerel seçimler öncesi ''kırmızı
dosyaların değil, yerel meselelerin'' konuşulması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Ben kırmızı dosyalarla geleceksem, kırmızı dosya çok. Şimdi yerel
yönetim meseleleriyle geliyoruz. Git arkadaşım git, o dosyaları savcılığa götürürsün. Bu dosyalar dokunulmazlıkla ilgili dosyalar değil. Git savcılığa, savcıya gereğini yap. Bunun mercisi biz değiliz, dürüst ol. Madem elinde dosya var, senin dostların ta Almanya'dan dosyalar almış. O dostların aldığı dosyaları savcılığa ver.
Adalet Bakanlığı zaten talepte bulunmuş. Burada
Türkiye Cumhuriyeti yargısını
baskı altına alma gayreti içine, milleti seçime 24 gün kala aldatma yoluna gitme. Bunun tutmadığını da 29 Mart'ta göreceğiz. ''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Hükümetin karnesinde ilk 100 günün çok önemli olduğunu belirterek, AK Parti'nin de ilk 100 gün karnesinin başarılarla dolu olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın Bayraklı Seçim Koordinasyon Merkezi'nde partililerle akşam yemeğinde bir araya geldi. Burada konuşma yapan Erdoğan, vatandaşların 2004 seçimlerinde başarıyı gördüğünü ve belediyeleri AK Parti'ye teslim ettiğini belirtti. 45 il, 496 ilçe ve 1334
belde olmak üzere toplam 1887 belediyenin AK Parti kadrolarına teslim edildiğini anlatan Başbakan Erdoğan, AK Parti belediyeciliğinin farkını gösterdiklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, yeni dünyada artık şehirlerin yarıştığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu öyle bir yarış ki, İstanbul'u,
Ankara'yı, İzmir'i
marka haline getirmeliyiz, dünya şehirleriyle yarışalım. Bugün İstanbul marka şehir haline gelmiştir. 2010 kültür başkenti olmuştur. Aynı başarıyı Ankara da yakalamıştır. İstiyoruz ki, İzmir de bunu yakalasın. Yakalamaması için hiçbir neden yok. Yeter ki, gerekeni yerine getirsin.''
< b>SU KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALAR
Su konusundaki çalışmaların sadece merkezi yönetimden beklenmesinin ''ipe un sermek'' olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, İstanbul'u CHP'li belediyeden devraldığında kentin susuz olduğunu, çöp ve
hava kirliliği sorunları yaşandığını dile getirdi.
Kente 180 kilometreden Istıranca Dağlarını delerek su getirdiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''İstanbul, şu an da su sorunu yaşamıyor. İzmir niye yaşasın? Bu konuda bütün teşkilatlarımız yardımcı olacaktır. Bizim derdimiz bağcıyla değil, bizim derdimiz milletçe üzümü yemek. Bizim mücadelemiz, kısır siyasi tartışmalar değil. Bütün şehirlerde sandıklardan birinci parti çıkmak istiyoruz, ama oy araçtır. Şimdi Sayın
Baykal, AK Parti'nin aldığı fazla oylara da tahammül edemiyor. 'Fazla oy azdırır' diyor. Zaten yaşamında tevazu da pek yoktur. Biz, bu oylarla bugüne kadar azmadık, bundan sonra da azmayacağız. Yumuşak başlıysam, kim dedi uysal
koyunum? Bizi yumuşak başlı görüp, uysal koyun sanma. Yeri gelir, gereğini de yaparız.''
TÜRKİYE, LİDER ÜLKE
Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi birçok konularda lider ülkeler arasına sokmaya, şehirleri kalkındırmaya ve belli alanlarda marka haline getirmeye talip olduklarını kaydetti.
Elinde hizmet listesi olmayanların, hangi yüzle milletten oy istediğini anlayamadığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu ülkeyi istikrarsızlığa, dar boğaza sürükleyenlerin bu ülkeye ne katacağını en az benim kadar biliyorsunuz. Onlara tabii sandıkta cevap veriyoruz, onlar da o cevaptan nasibini alıyor. Ama biz yolumuzdan yürümeye devam ediyoruz. Bakınız, dünyada şehirlerin rekabetini söyledik.
Antalya turizmde bir marka şehir oldu. Biz geldiğimizde Antalya neydi, şimdi ne oldu? O zaman 14,5 milyon turist geliyordu, şimdi 26 milyon turist geliyor. İzmirli kardeşim de bu noktadan değerlendiriyorsa, Türkiye'ye sıçramayı yaptıran parti AK Parti'dir. AK Parti, dünyaya nasıl baktığını gösteriyor.
Kuşadası'nı özelleştirirken karşımıza çıkan zihniyetin aynısı geçerli. Bugün Kuşadası Limanı yine engellenmeye çalışılıyor, ama ne oldu özelleştirmeden sonra bakıyorsunuz, adeta İzmir'in eski havalimanını düşünün, biz geldikten sonraki halini düşünün. Aradaki fark ne kadar büyükse, CHP zihniyetiyle aradaki fark o kadar büyüktür. Onun için ne diyoruz? Sen İzmir'sin, büyük düşün. İnanın bunların ufku yok. Bizi anlamak isteyenler için tercüman olmaya da gerek yok.''
İzmir'i dünya vitrinine taşırken çok ciddi
lobi faaliyetleri yürüttüklerini de söyleyen Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''EXPO için AK Parti iktidarı herkes için sağlık konusuyla sağlığı öne çıkarırken, İzmir
arsenikli su tartışması yaşıyor. Bir yanda İzmir'in yıldızını parlatmaya çalışan AK Parti iktidarı, diğer yanda İzmir'in potansiyellerini heba eden CHP. İnanıyorum ki İzmirli vatandaşlar 29 martta tüm bunların hesabını soracaktır. Benim iddiam, ortaya koyduğumuz adaylarımızla, projelerimizle İzmir kısa sürede çok farklı hale gelecektir.''
AK Parti kadrolarından gece gündüz çalışmalarını, ''hem adam, hem alan'' markajı yapmalarını isteyen Başbakan Erdoğan, parti mensuplarının evlerinin balkonlarına adaylarını ve parti bayraklarını asmalarını istedi.
Gecikmeyi kabul edemeyeceklerini söyleyen Erdoğan, sandıkta da baş müşahit ve müşahitlerin görevlerinin çok önemli olduğunu dile getirdi.
Seçim sürecinde çalışırken ''Kazanabilir miyiz?'' diye sorulmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, ''Biz İzmir'de seçim kazandık'' diye çalışılması gerektiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde çadırdaki partililerin ayağa kalkmasını istedi ve onlarla birlikte ''Beraber yürüdük biz bu yollarda'' şarkısının sözlerinin bir bölümünü söyledi.