Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin sanayi kentlerinden Denizli'ye
büyükşehir müjdesi verdi. Önümüzdeki yerel seçimlerde Denizli'nin Büyükşehir Belediyesi olarak seçime gideceğini söyleyen Erdoğan, "Denizli'nin tüm valilik sınırlarının
büyükşehir belediyesinin
yetki sınırlarında olacağını" belirtti.
Denizli Adalet Parkı'nda toplu açılış ve
TOKİ anahtar teslim törenine katılan Erdoğan, Türkiye'yi ekonomisiyle, dış politikasıyla büyüttüklerini, sadece sofradaki ekmeği değil, Türkiye'nin uluslararası itibarını, gücünü, ağırlığını da büyüttüklerini söyledi.
''Türkiye'nin yaşadığı bu büyük değişimi görmek için göz gerek göz'' diyen Erdoğan, ''Ne diyor eskiler, 'Görmeye göz gerek, sezmeye öz gerek, bazıları sadece bakar, bazıları da hem bakar hem görür hem de hisseder' Eğer sadece bakarsan Palandöken'in üzerindeki bembeyaz karı göremezsin,
Erzurum'un üzerinde yükselen
atlama kulelerini, o 650 milyon liralık muhteşem
spor yatırımlarını tabii ki göremezsin. Eğer sadece bakarsan elbette rahmeti, bereketi, Erzurum ile birlikte tüm Türkiye'nin yaşadığı coşkuyu, sevinci hissedemezsin. Eğer sadece bakarsan Denizli'nin dününü, bugününü ve aradaki farkı hissedemezsin'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da Denizli'ye geldiğini anımsatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu konuşurken, içlerinden birinin ''Sayın Genel Başkan CHP'nin bu
Anayasa Mahkemesi kararıyla mahkum edildiği 1 trilyonluk hesabı ne yaptınız? Sorumlularını ne yaptınız, hani sizin yolsuzlukla, alavere, dalavere ile işiniz yoktu, ne oldu bu 1 trilyon?'' diye sorduğunu, Kılıçdaroğlu'nun
cevap vermediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Bunlar
Anadolu ile
Trakya ile bugüne kadar gönül bağı kurmadılar ki bizim zorumuzla zorlamamızla teşvikimizle şimdi
Ankara dışına çıkmaya başladılar. Ama eskisini hiç bilmedikleri için bugünle kıyas yapamıyorlar'' dedi.
Denizli'nin 2002 yılında 680 milyon dolar olan ihracatının şu anda 2.5 milyar dolara ulaştığını anlatan Erdoğan, ''Biraz insaf diyorum. Hadi Erzurum'daki eserleri görmedin, Denizli'deki, Erzurum'daki bölünmüş yolları da mı görmedin? Şu
modern yurt binalarını, derslikleri, barajları, TOKİ konutlarını da mı görmedin? Denizli'nin nasıl değiştiğini, dönüştüğünü de mi görmedin?
Çardak Havaalanı'ndan Denizli'ye girerken geçtiğin yolları da mı görmedin? 'Kaynak benim' diyor. 'Türkiye'nin en büyük
bütçeli kurumunu yönettim' diyor. Türkiye'nin en büyük bütçeli kurumu CHP Genel Başkanı'nın döneminde hep zarar etmiştir. Bütçe müzakerelerinde rakamlarla verdim, bunlar resmi makamlar. 1 yıl önce kar eden SKK, onun döneminden itibaren sürekli zarar etmiştir. Ne oluyoruz, kar, kar, sen zarar ettin. Böyle mi yöneteceksin? Zaten bu zihniyete bu
ülkede dolu hazine verilmiştir, bunlar boşaltmıştır. Onun için de bunların döneminde dikili bir
ağaç bulamazsınız. Biz onların bu kurumları nasıl yönettiğini çok iyi biliriz. Şu andaki CHP Genel Başkanının SSK Genel Müdürü olduğu dönemde işte bu durum ortadaydı. En büyük zararı, bu beyefendinin genel müdürlüğü döneminde SSK yaşamıştır. Eşe, dosta dağıttığı ihalelerle, atamalarda, tayinlerde
terör örgütü mensuplarını kayırmasıyla bu beyefendi tarihe geçmiştir.''
Bunları bütçe müzakerelerinde belgeleriyle ortaya koyduklarını söyleyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, ''SSK'ya imtihansız kimseyi almadım'' dediğini, ancak sınavsız
eleman aldığının resmi belgelerinin gazetelerde yayımlandığını belirtti.
''KUYRUKLAR O ZAMAN BAŞLADI...''
Başbakan Erdoğan, ''Şunu unutmayın değerli kardeşlerim. Bu ülkede CHP ne zaman
iktidar ortağı olduysa, -zaten tek başına iktidar olamıyor, olamaz da, benim milletim bunlara iktidar vermez- bunların ne yaptıklarını gördük. Çünkü bunlar ne zaman iktidar olduysa kuyruklar o zaman başladı. Ne zaman iktidar olduysa margarin, akaryakıt, kıyma, gaz yağı hepsi kara borsaya düştü. CHP bu ülkede ne zaman iktidarın bir ucundan tuttuysa Türkiye'nin tüm
ekonomik dengeleri alt üst oldu. Bu ülke bunların iktidarı döneminde 5 sente muhtaç hale geldi. CHP ne zaman iktidar ortağı olduysa istikrar, güven, huzur, çok ağır yaralar aldı.''
Erdoğan, şimdi de CHP Genel Başkan yardımcılarının, milletvekillerinin vatandaşı
sokak sokak direnmeye çağırdığını belirterek, şunları kaydetti:
''
Hani siz iktidara yürüyordunuz, hani ilk genel seçimde iktidardınız? 'İktidar olmamazsam çekilirim' diye söz veriyordun? Hani siz anketlerde oylarınızı artırıyordunuz? Hani siz Haziran seçimlerinden sonra anket firmalarına teneke bağlayacaktınız? Ne oldu? Bu direniş işi nereden çıktı, bu eşkıyalık sevdası nereden çıktı? İktidara geleceğini, oylarını artıracağını düşünen biri çıkar da eşkıyalığı, terörizmi, anarşiyi över mi? Bunlar rahmetli Adnan
Menderes döneminde de işte aynısını yaptılar. Milletin teveccühüne bir türlü mazhar olamadıkları için türlü kampanyalarla, türlü sokak eylemleriyle darbeye zemin hazırladılar, darbeye çanak tuttular, darbecileri alkışladılar. Çok
şükür milletim bunlara
prim vermiyor. Çok şükür milletim engin ferasetiyle bunların
tahriklerine gelmiyor. Dün Burdur'da söyledim, bugün Denizli'de de söylüyorum, CHP Genel Başkanı, genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin direniş çağrısı hakkında derhal bir açıklama yapmalıdır. Bu sorumsuzluk hakkında CHP Genel Başkanı kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama yapmalıdır. Aksi takdirde bu
isyan çağrısı, bu eşkıyalık özlemi bu tahrik siyaseti CHP'nin tarihine yeni bir kara leke olarak yapışacak, oradan da tarih boyunca hiç çıkmayacaktır.''