Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Hizbullah tarafından bir süre önce kaçırılan 2
İsrail askeriyle ilgili, "Bunu istiyorsunuz da karşılığında İsrail olarak ne vereceksiniz veya ne istiyorsunuz? Bunlar maalesef hala ortada yok ne yazık ki" dedi.
Filistin'in de kaçırılan bakanlarının hala mahkum olduğunu belirten Erdoğan, eşzamanlı bir adım atılmasını önerdi.
Başbakan Erdoğan, günübirlik çalışma ziyareti için gittiği
Suriye'deki temaslarını tamamlayarak yurda döndü. Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyeti taşıyan 'Ana' uçağı saat 19.50'de
Ankara Esenboğa Havaalanı'na indi. Erdoğan'ı havaalanında
Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek ve diğer yetkililer karşıladı.
Havaalanında bir
basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, Şam'daki temaslarına ilişkin bilgi verdi. Erdoğan, ziyareti sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Beşar
Esad ve Başbakan Naci Otri ile yararlı ve zamanlı bir çalışma gerçekleştirdiklerini ifade ederek, görüşmelerde ikili ilişkileri etraflı bir şekilde ele aldıklarını kaydetti.
Erdoğan,
Türkiye ve Suriye arasındaki Asi Barajı, doğalgaz ve elektrik enerjisi alışverişi, kültürel ilişkilerin arttırılması, turizm ilişkilerinin arttırılması, canlı
hayvan ve kanatlı hayvan gibi birçok konuda detay görüşmeler yaptıklarını söyledi. 1 Ocak 2007 tarihinde serbest ticaret antlaşmasının devreye girdiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye ve Suriye arasındaki 1 milyar dolara yakın ticaret hacminin sıçrayarak geleceğe devam edeceğini bildirdi.
Görüşmelerde
bölgesel konuların da ağırlıklı olarak ele alındığını anlatan Başbakan Erdoğan, özellikle Pazar günü gerçekleştirdiği
İran ziyaretinde,
Irak,
Lübnan ve Filistin konularını görüşme imkanı bulduklarını kaydetti.
Ortadoğu barış sürecine ilişkin son gelişmeler üzerinde durduklarını dile getiren Erdoğan, bölgesel aktörlerin bu sorunların çözümüne yönelik ortak katkılarının neler olabileceği üzerinde durduklarını vurguladı.
Bu konudaki düşüncelerinin Esad ile örtüştüğünü görmenin mutluluğu içerisinde olduklarını ifade eden Erdoğan, kendisine 'Komşu
ülkelerinin
işbirliği, Ortadoğu'daki barış ve istikrara katkı olacaktır. Bu acil bir ihtiyaçtır. Suriye olarak bu konuda ne gerekiyorsa biz varız. Türkiye olarak sizlerin bölgedeki önemine inanan bir ülkeyiz, güveniyoruz' ifadelerinin kaydedildiğini belirterek, "Bunları ifade etmeleri bizi memnun etti" dedi.
Başbakan Erdoğan, bu kritik dönemde Lübnan'da istikrar ve huzurun muhafazası için bölge ülkeleri olarak yapıcı gayretler içerisinde bulunmalarının son derece önemli olduğu hususunda Türkiye ve Suriye'nin aynı fikri paylaştığını söyledi. Lübnan içindeki grupların uzlaşmacı bir yaklaşımla hareket etmeleri konusunda neler yapılabileceği konusunda da görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Suriye tarafının bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu açıkladığını bildirdi.
Ulusal uzlaşı ruhunun sürdürülmesi ve Lübnan'ın hassas toplumsal dokusunun şart olduğunu taraflar olarak teyit ettiklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, "Gerek Lübnan halkı gerekse bölge açısından bunun çok büyük önem taşıdığını, Hizbullah'ın hükümetten geri çekilmemesi gerektiğini, tekrar hükümetteki yerini alması gerektiğini vurguladık. Eğer siyasi noktada bazı noktalar varsa bu sıkıntıları taraflar olarak bizler de bu konuda yardımcı olmak suretiyle gidermenin isabetli olacağını kendileriyle konuştuk. Suriye'nin bu konuda da işbirliğine açık olduğunu memnuniyetle müşahade ettik" diye konuştu.
"FİLİSTİN'DE EN KISA SÜREDE BİR ULUSAL BİRLİK HÜKÜMETİ KURULMASI SON DERECE ÖNEMLİ"
Erdoğan, görüşmelerde Irak'ın
toprak bütünlüğü ve siyasi birliği konusunda da Suriye'nin karşılıklı olarak bu konuyu teyit ettiğini, bu nedenle Irak hükümetinin güvenlik ve istikrarı tesis etmeye yönelik çabalarının desteklenmesi gerektiği yönünde fikir birliğine vardıklarını söyledi. Bu konuda Suriye'nin Irak ile diplomatik ilişki kurma kararından da memnuniyet duyduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Irak'ta şu ana kadar bazı bölünme hesaplarının olduğunu biliyorsunuz, buna yönelik zaman zaman yapılan açıklamaları duyuyoruz. İran'da da Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik bir inancın olması, Suriye'de aynı inancın olması, bizde aynı inancın ve kararlılığın olması öyle zannediyorum ki Irak'ın toprak bütünlüğünü teyit edecektir, sağlayacaktır. Kaldı ki bu tür hesaplar içerisinde olanlar, Irak'ın bölünmesi hesaplarını yapanlar, Irak'ın geleceği noktasında da kime fayda getirir düşüncesinden hareketle bunu yapıyorlar bilemiyorum ama bu bölgedeki barışı tehdit eden olay olacaktır. Buna sıcak bakmamız mümkün değil. Irak hükümetinin güvenlik ve istikrarı tesis etmeye yönelik çabalarını da müşterek olarak bundan sonraki süreçte destekleyeceğiz."
Suriye'deki temasları sırasında Filistin konusunda da ağırlıklı olarak durduklarını açıklayan Başbakan Erdoğan, bölgedeki tüm sorunların merkezinde Filistin meselesinin olduğunu karşılıklı olarak teyit ettiklerini kaydetti. Sorunun çözümü için yeni bir barış dinamiğine ihtiyaç olduğunun altını çizen Başbakan Erdoğan, "Öncelikle Gazze'de ilan edilen ateşkesin süratle yaygınlaştırılması gerekiyor. Filistin'de en kısa sürede bir ulusal birlik hükümeti kurulması da son derece önemli.
Suriyeli muhataplarımızla bu konudaki görüşlerimizin örtüştüğünü memnuniyetle müşahade ettik. Ortadoğu barış sürecinin Suriye'yi de kapsayacak şekilde canlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. İlgili
Birleşmiş Miletler (BM) kararları ve toprak karşılığı barış ilkesi temelinde Arap-İsrail ihtilafb ve huzurun muhafazası için bına kalıcı, adil ve kapsamlı bir çözüm bulunması şarttır. Bu yöndeki yaklaşımlarımızı da aynı şekilde sayın Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'a ilettik" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, Suriye temaslarının ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine
hizmet edeceğine inandığını dile getirerek, görüşmelerde ayrıca Irak'a komşu ülkeler toplantılarının yeniden devam etmesi konusunda da hemfikir olduklarını bildirdi. Erdoğan, bu konuda ilgili çalışmaların
Dışişleri Bakanlığı tarafından en kısa sürede başlatılacağını açıkladı. Erdoğan, "Ziyaret vesilesiyle bölgedeki barış ve istikrarın tesisine yönelik çabalara bundan sonraki dönemde de her iki ülke önemli katkıda bulunacağımızı teyit ettik" dedi.
Başbakan Erdoğan, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını
cevapladı. Erdoğan, '2 İsrail askerinin kaçırılması olayında
Beşar Esad'dan nüfuz kullanmasını istediniz mi?' yönündeki bir soruya, "Şunu çok merak ediyorum. Şu anda Filistin'in veya Filistin'deki
örgüt hangi örgütse kaçıran, orada kaçırılan 1 kişiyi soruyorlar da, Lübnan'daki 2 askeri niye sormuyorlar diye onu ben merak ediyorum. Lübnan'da bu olaylar var, Lübnan'da 2 asker var. Lübnan'ı kimse sormuyor, şimdi Filistin'i soruyorlar. Genelde İsrail tarafında da dünya basınında da orası konuşuluyor.
Lübnan'ı niye konuşmuyorlar diye merak ediyorum. Biz de tabi, 'Bunu istiyorsunuz da karşılığında İsrail olarak ne vereceksiniz veya ne istiyorsunuz?' Bunlar maalesef hala ortada yok ne yazık ki. Bu konuyla ilgili bazı ülkeler devreye giriyor.
Mısır,
İngiltere devreye giriyor.
Almanya devreye giriyor. Bir başkası devreye giriyor. Fakat ne isteniyor, bunun karşılığında ne verilecek, böyle birşey yok. Şu anda hala Filistin'in kaçırılan bakanları mahkum. Çocuklar aynı şekilde, kadınlar aynı şekilde biçare, çaresiz. Bunlar mahkum.
Bu konularda İsrail Başbakanı sayın Olmert'in bazı açıklamaları oldu son zamanlarda. İnanıyorum ki eşzamanlı bir adım atılsa veya bu konuda kararlı bir tutum içerisinde olunsa, taraflar bu konuda 'tamam biz bu dediğinizi yapacağız' deseler, eğer sorun da kaçırılan askerse o konu. Başka sorun varsa onu da mesela gündeme getirseler iş düzelecek.
Bu defa biz şunu düşünmeye başlıyoruz. Acaba bu olayın bir ranta dönüştürülmesi mi var? Bunun devamında kendileri için fayda mülahaza edenler mi var? Bu fayda siyasi olabilir, bu fayda başka türlü olabilir. Öbür tarafta bizim askeri kaçırdınız. Kurt-
kuzu hikayesi mi var? Bu sorulara cevap arıyoruz" diye cevap verdi.
Başbakan Erdoğan, 'Suriye'de Ahmet Davutoğlu'nun Hamas'ın siyasi lideri
Halid Meşal ile bir görüşmesi oldu mu?' yönündeki bir soru üzerine de, spekülasyonlar üzerinde durmayı sevmediğini belirterek, "Şu anda özel temsilcim öyle bir görüşme yapmamıştır" dedi.