AB-Latin
Amerika Zirvesi'ne katılmak üzere bu
akşam Viyana'ya gelen
Başbakan Erdoğan, ikametine ayrılan Viyana
Hilton Oteli'nde gazetecilerin yarınki maça ilişkin sorularını yanıtlarken, “Son antrenmanı dün akşam yaptım. Maça hazırım” dedi. Hangi
renk formayı verirlerse onu giyeceğini belirten Başbakan Erdoğan, “gol yememeye çalışacaklarını ve galip gelmeyi hedeflediklerini” söyledi.
Erdoğan, daha sonra, otelde kendisini bekleyen, çoğunluğunu Viyana üniversitesinde okuyan türbanlı kız öğrencilerin oluşturduğu 500 kadar Türk'le bir araya geldi.
Viyana'da kısa süre önce faaliyete geçen Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (ATDB) tarafından organize edilen toplantının açılış konuşmasını yapan ATDB Başkanı Dr. Gürsel Dönmez, Erdoğan'ı Viyana'da görmekten memnun olduklarını belirterek, “Size gol atmaya çalışanlar olabilir, yarın sizden gol bekliyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan da konuşmasında,
Avusturya başbakanı Woolfgang Schüssel ile bir araya geldiklerinde hep
futbol konuştuklarını anımsatarak, “Hep 'bu işi yapalım' diyordu. Şimdi böyle bir organizasyonu yarın gerçekleştireceğiz. Gol yememeye, gol atmaya çalışacağız en geniş anlamda.... Zaman içinde farklı alanlarda temenni ederiz ki devam etsin. Bu uzun soluklu bir iş. Hasara uğramazsanız, ayakta kalırsanız, inanıyorum ki bu süreci başarırsınız” diye konuştu.
“BUGÜNKÜ TÜRKİYE FARKLI”
Avusturya'da yaşayan Türklerin kimliklerinde kayba uğramadıklarını, entegrasyon noktasında da Avusturyalı yetkililerin takdirlerini kazandıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, buradaki Türkler'in başarılarının devamını diledi.
İktidara gelmeden önceki
Türkiye ile bugünkü Türkiye'nin çok farklı olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bugün
Cumhuriyet tarihinde yaşamadığı bir
gelişim sürecini yaşadığını bildirdi. Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığını, üç buçuk yılda 75 bin derslik yaptıklarını dile getirerek, “Ancak, ciddi sıkıntılar da var. YÖK planında var, açık söyleyeyim. Sıkıntılar devam ediyor mu? Ediyor” dedi.
Türkiye'de hala ancak her on öğrenciden birinin üniversiteye girebildiğine dikkati çeken Erdoğan, “Bunun da bir sıkıntıyı ifade ettiğini” kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “
Üniversitelerde
öğretim üyesi yok demenin bahane olarak kabul edilemeyeceğini” dile getirerek, “Fiziki mekanda da sıkıntı var demek de bahane değil. Bunu biz de yaparız, hayır sever vatandaşlarımız da yapar” diye konuştu. Erdoğan, 15 yeni üniversite kurulmasına ilişkin çalışmaları da anlatarak, üniversitelerin kurulacağı illere getireceği avantajlardan söz etti.
Mali imkansızlıkların, “Bu işin bahanesi olamayacağını” belirten Erdoğan, bu sorunları aşmak için büyük çaba sarfettiklerini dile getirdi.
TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYELİK SÜRECİ
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin gelişmeleri de anlatan Erdoğan, “40 yılda yapılamayanları gerçekleştirdiklerini” söyledi.
Kopenhag siyasi kriterlerinin yerine getirildiğini belirten Erdoğan, ”40 yılda işbaşına gelen hükümetlerin de şüphesiz birşeyler yaptıklarını” kaydetti.
Türkiye'nin gümrük birliğine girmesinin de “başarı” olduğunu dile getiren Erdoğan, “40 yılda başarılamayan, 3 yılda başarılmıştır.
Özgürlükler, teşebbüs hürriyeti noktasında .... Yeterli midir? Değildir. Ama kutlu bir
doğum da 9 ay 10 günde olur. Bunun titizlikle sürdürülmesi ve neticenin alınması lazım” diye konuştu.
Avusturya'nın dönem başkanlığında birkaç başlıkta müzakerelerin başlatılmasını istediklerini kaydeden Erdoğan, yarın meslektaşı Schüssel ile yapacağı görüşmede bu konuda
destek isteyeceğini söyledi.
Burada (Avusturya'da) yaşayan Türkler'in adeta Türkiye'nin birer elçisi olduğunu belirten Erdoğan şunları kaydetti:
“Bizi tanımayanlar var. Düne bakacak olursak çok yanlışlar var. Biz hala
Almanya ile Fransa'nın geçmişteki durumuna mı bakacağız? Bugün bu iki
ülke adeta AB'nin lokomotifi durumunda. Düşman kazanmaya değil dost kazanmaya kendimizi endekslemiş bir ülke konumundayız. Biz komşularımızın hepsiyle görüşüyoruz. Kompleks yapmıyoruz, hepsiyle görüşeceğiz. bazıları diyor ki 'Büyük
Ortadoğu Projesi'nde niye yeraldınız?' Biz de diyoruz ki 'olacağız.' Türkiye,
gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke olacaksa bunlar olur. Niye Pakistan'dayız, Açe'deyiz, Darfur'dayız, Somali'deyiz? Biz, oraları işgale gitmiyoruz. Yardım için gidiyoruz. Nereye uzanırsa Türkiye'nin
yardım eli, oraya uzatacağız.”
Başbakan Erdoğan, icraatlarını anlatırken, “Bizim siyasetimizde dikleşmek yok, dik durmak var. Dikleşmek birşey kazandırmıyor, tam aksine kaybettirir” dedi.
“KAZANANIN KAYBEDENENİN ÖNEMLİ OLMADIĞI MAÇ”
AB-
Latin Amerika futbol maçında Başbakan Erdoğan ile birlikte sahaya çıkacak olan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih
Terim, karşılaşmaya ilişkin sorulara, “Viyana'ya keyifli bir maç yapıp keyif almaya geldiklerini” söyledi.
Bu karşılaşmanın, “Sporun evrensel birşey olduğunu bir kez daha gösterdiğini” belirten Terim, “Ama burada da tabi ki ciddi ciddi oynayacağız” dedi.
Karşılaşma
halı sahada olacağı için Başbakan'ın hangi mevkide oynayacağının çok önemli olmadığını ifade eden Terim, “Kimin oynayacağından ziyade, işin eğlence ve
mesaj kısmı bizim için önemli. Kazananın kaybedenin ilk defa önemli olmadığı bir maç” diye konuştu.