Erdoğan'dan 'tek başına iktidar' sözü

Erdoğan, Adapazarı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada yeniden tek başına iktidara geleceklerini belirtti.

Erdoğan'dan 'tek başına iktidar' sözü

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir bayrama ve demokrasi şölenine hazırlandığını söyledi. Erdoğan, "Bu tekerlek bu tümsekte kalmayacak." dedi. Boşa gidecek her oyun milletin huzurundan ve mutluluğundan bir şeyler eksilteceğini anlatan Erdoğan, vatandaşlardan demokratik sürecin işleyişine mutlaka katılmalarını ve sandığa gitmelerini istedi. Erdoğan şunları söyledi: "Hem Sakarya hem de Türkiye büyük bir bayrama ve demokrasi şölenine hazırlanıyor. İnşallah yeniden tek başına iktidara geliyoruz. Bu tekerlek bu tümsekte kalmayacak. İnşallah istikrar ve süreklilik kazanacak. Büyük güven içindeyiz. Her zaman söylediğim bir şey var. Büyüklük duygusuna kapılmak yok. Büyüklük bize yakışmaz. Büyüklük Allah'a aittir. Gurur bize yakışmaz. Gurur Allah'a aittir. İnanıyorum ki sizler bu inceliğin farkındasınız. Bu hassasiyetin farkındasınız. Bize düşen tevazzudur. Bize düşen efendelik değil hizmetkarlıktır. Biz bu milletin efendisi değiliz. Biz bu milletin hizmetkarıyız. Boşa gidecek her oy milletimizin huzurundandan, Sakaryamızın mutluluğundan bir şeyler eksiltecektir. Bütün vatandaşlarımı demoktarik sürecin işleyişine mutlaka katılmalarını sandığa mutlaka gitmelerini istiyorum." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli geliri 180 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek, "Bu rakama 79 senede geldik. Türkiye 79 yılda 180 milyar dolar milli gelire kavuştu. Biz 4,5 yıl içinde bunun üzerine ne koyduk. 220 milyar dolar koyduk. Ne oldu? 400 milyar dolar oldu. Allah aşkına söyler misiniz 180 milyar dolar mı büyük?" diye sordu. Erdoğan, Adapazarı'nda Gar Meydanı'nda gerçekleştirdiği mitinge eşi Emine Erdoğan, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'yle birlikte katıldı. Mitinge katılan partililerin Genç Parti Genel Başkanı (GP) Cem Uzan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal için açtıkları ilginç posterler dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli geliri 180 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek, "Bu rakama 79 senede geldik. Türkiye 79 yılda 180 milyar dolar milli gelire kavuştu. Biz 4,5 yıl içinde bunun üzerine ne koyduk. 220 milyar dolar koyduk. Ne oldu? 400 milyar dolar oldu. Allah aşkına söyler misiniz 180 milyar dolar mı büyük, 220 milyar dolar mı büyük. 180 milyar doları 79 yılda yakalıyorsun, 220 milyar doları ise biz 4,5 yılda yakalıyoruz. Bunun için gözü olup da görmeyenlere ben ne diyeyim, kulağı olup da duymayanlara ne diyeyim. Dili olup da konuşamayanlara ne diyeyim. Biz oyumuzu niçin kullanıyoruz. Hizmet için kullanıyoruz. Şehirlerimiz daha güzel olsun diye kullanıyoruz. İnsanımızın refah düzeyi daha da yükselsin diye kullanıyoruz. Ak Parti iktidara gelene kadar bu ülkeyi CHP yönetmedi mi, MHP yönetmedi mi, Anavatan yönetmedi mi, Doğruyol yönetmedi mi. DSP'yi söylemiyorum. Onu mezara gömdünüz ya 3 Kasım'da." diye konuştu. 70 yılda ulaşılan 36 milyar dolar ihracatın üzerine kendilerinin 4,5 yılda 59 milyar dolar koyduklarını ekleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi 95 milyar dolar ihracatımız var. 36 milyar dolar nire, 59 milyar dolar nire. Pekiarkadaş siz niye bu rakamları yakalayamadınız. Türkiye aynı Türkiye değil miydi. Niye bunları yapamadınız. Bunlar Ankara'ya mahkum olmuş hükümetlerdir. Bunlar turist." ERDOĞAN'DAN MHP'LİLERE VE BAHÇELİ'YE ELEŞTİRİ Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'yi kastederek, "Geçen bir tanesi çıkmış televizyonda kaç ülkeye gittiğini soruyorlar. Orada benim kaç ülkeye gittiğimi anlatacak. Kendisi diyor ki 4 ülkeye gittim. Nereye gitmiş, Azerbeycan'a gitmiş. Kazakistan'a gitmiş. Çin ve Bulgaristan'a gitmiş. Ama bu başbakan bin 500 günde 150'ye aşkın ülkeye gitti diyor. Türkiye'nin imkanlarını israf etti diyor. Sayın Bahçeli'nin devlet yönetme anlayışı bu. Kendi 4 ülkeye gitmiş. Merak ediyorum, kendi uçma özürlü mü? Olur ya uçaktan korkar ondan dolayı gidemez. Böyle bir şey mi var. Yani bu ülkeyi yönetenin diğer ülkelere gidip dolaşmasından doğal ne olabilir. Ben diğer ülkelerin liderleriyle görüşmezsem, onları ziyaret etmezsen, onlara Türkiye'yi nasıl anlatacaksın. Onları Türkiye'ye nasıl çağıracaksın. İade-i ziyaret diye bir mekanizma vardır devletler arasında. Bunu nasıl yapacaksın Allah aşkına. Türkiye'yi bu zata mı teslim edeceksiniz, size soruyorum." dedi. "Aman yarabbim ağızdan çıkanlar nasıl hakaretler. Önce bir kere saygıyı öğren. Bir defa diplomasideki saygıyı öğren. Partiler arasındaki saygıyı öğren. Yanına mafya kopuklarını toplamışsın, onlarla birlikte her tarafta konuşuyorsun." diye sözlerini sürdüren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Geçen gün Bursa'da birinci sıra adayı, orada bilboardlara afiş asan şirketin elamanlarını AK Parti'ninkini asıyorlar diye beyzbol sopalarıyla ölene kadar dövüyorlar. Biri yoğun bakıma giriyor. Aynı şeyi İstanbul'da ve diğer şehirlerimizde yapıyorlar. Ayıp. Demokrasi bu değil. Siyasette rekabet bu değil. Benim evimin önüne Ankara'da geldiler bayraklar astılar. Nezaket denilen bir şey vardır. Benim koruma polislerim orda olmalarına rağmen kopartırmadım. Niye demokrasi bu. İşin şenliği bu." "Ellerinde ne varsa onu yapıyorlar." diyen Erdoğan, şöyle devam etti: "Şehitlerimizle alakalı camilerin avlularını savaş meydanına çevirdiler. Miting meydanına çevirdiler. (Partililerden yuh sesi yükseliyor) yuh seslerini burada söylemeyin. Onları sandığa gömün. AK Partili'ye yuh yakışmıyor. AK Partili'ye demokratik olarak sandıkta cevap yakışıyor. AK Parti'ye gönül verenin bir farkı olmalı. Diğer siyasi partilerin o yönetici takımlarına ders vereceksiniz bu meydanlarda." "Bunlar konuşurken bile afedersiniz hainlikten tutun alçaklık gibi ifadelere varıncaya kadar ülkenin başbakanına, bir siyasi partinin genel başkanına hakaret edecek kadar siyasi etikten uzak tiplerdir." diye Erdoğan, şunları söyledi: "Biz onların düştüğü seviyeye düşmeyeceğiz. Onların diliyle konuşmayacağız. Konu o dille konuşmaya gelirse ben o dilin daha iyisini kullanırım. Yetiştiğim yer buna çok müsait. Ama aldığım eğitim buna müsaade etmez. Benim ahlakım buna müsaade etmez. Biz o noktalarda değişiğiz. Biz hangi dille konuşacağımızı biliriz. Çünkü benim halkımın dili o dil değil." CİHAN
<< Önceki Haber Erdoğan'dan 'tek başına iktidar' sözü Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER