Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, "
Çetelere yeniden can suyu vermeye çalışan, çeteleri güçlendirmeye çalışan,
demokrasinin üzerine çete gölgesini düşürmeye çalışan, bunun için gayret gösterenler var." dedi.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, istikrar ve güven ortamının önemine dikkat çekti. Koalisyon hükümetleri döneminde çekilen çilenin hatırlanmasını isteyen Erdoğan, "Burada
enkaz edebiyatı yapacak değilim. Bütün sorunların çözüldüğü
pembe bir tablo içinde yaşadığımız iddiasında da değilim. Ama her birimiz şunu net olarak görmek durumundayız. İstakrar ve güven. Özellikle de demokrasi ve
özgürlük." diye konuştu.
Ekonomik
büyüme ve
ekonomik kalkınma için bunların hayati derecede önemli olduğunu söyleyen Erdoğan,
kaos ortamında,
kriz ortamında üç beş kişinin kazandığını, demokratik ortamda ise herkesin kazandığını kaydetti. Başbakan
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çete rüzgarı ile belli medya kuruluşlarının rüzgarı ile yelkenini şişirenler, milyon kere de ben dürüstüm deseler üzerlerindeki çete lekesini temizleyemezler. Maalesef
ülkemizde çeteler yeniden can suyu vermeye çalışan, çeteleri güçlendirmeye çalışan, demokrasinin üzerine çete gölgesini düşürmeye çalışan, bunun için gayret gösterenler var. Çetelerle mücadele, sadece benim görevim değil. Çetelerle mücadele, sadece hükümetin, yargının, güvenlik güçlerinin görevi değil. Çetelerle mücadele bu milletin ortak meselesidir."
Herkesin açık ve net olarak bu noktada tavrını ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Geçmişte sadece demokrasiye musallat olmadılar, ekonomiye de musallat oldular. Emeğe, ekmeğe, ticarete, sanayiye, ihracata, istihdama da musallat oldular." dedi.
Türkiye'de çetelerin devrinin bittiğini kaydeden Erdoğan, "Bunu bilmenizi isterim. Bu ülkede çetelerin dönemi, geri gelmemek üzere sona ermiştir. Bu aziz millet, çetelere tekrar geçit vermeyecek, onların Türkiye'ye musallat olmasına müsaade etmeyecektir." şeklinde konuştu.
"Bugün varım, yarın yokum" diyen Erdoğan, "Ancak ben de sizler de bu ülkenin masum çocuklarına tertemiz bir ülke bırakmak gayreti içindeyim. Bizim yaşadıklarımızı, bize yaşatılanları onlar yaşamasın istiyorum. Sıkıntımız, derdimiz bu. Bu mücadeleden vazgeçersek, çetelerle mücadelede zaaf gösterirsek, her birimiz vebal altında kalırız. Çocuklarımızın yüzüne bakamayız. Yarın onlar bizi hayırla yad etmezler." diye ifade etti.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Doğu ve Güney
doğu illerinde bir tezgah ortaya konuyor.
Kuzey Irak'tan ülkemize girmeye çalışan ağır
silahlarla donanmış
teröristlere karşı askerim mücadele vermeyecek mi? Parlamentodaki bir siyasi parti oraya gidip
gösteriler yapıyorlar. Hala buna birileri özgürlük adına izah getirmeye çalışıyor. Bunları yutacak mıyız? Benim partimin
seçim büroları molotoflarla saldırıya uğruyor. Anamuhalefet
kepenk indirirken benim partim kepenk indirmeyecek. Biz bunlara meydanı bırakmayacağız, millet bu meydanı koruyacak.
Şiddetle, zorbalıkla kepenkler kapatılıyor. Kendilerini ortaya koyan STK'ları takdir ediyor, alkışlıyorum. Bütün bu olaylar karşısında esnaf, gençler, çocuklar kazanmıyor,
mağdur edemiyor. Kimse bu partinin ve terör örgütünün şiddet eylemlerini eleştiremiyor. Günlerdir öldürülen PKK'lılar için yas tutan köşe yazarları var.
Milletim bu
senaryo yazarları gibi düşünmüyor.
Silivri ile Kandil'in yazdığı senaryo birileri tarafından oynanıyor. Figüran olarak gençler kullanılıyor.
Gidip kirli tezgahı oralarda anlatacağız. Van'da bu olayları altüst edecek gönül diliyle konuşacağız. Malum parti ve
Ergenekon şiddetten beslendi. Geri adım atarsak silah tüccarları, vampirler kazanır.