Fırat'tan yeni iddialar

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, ''Anadolu tabiri ile soğan yemedik ağzımız kokmuyor, o bakımdan biz açığız, ama soğan yiyenler çok''dedi.

Fırat'tan yeni iddialar

Fırat, Malatya'da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin AK Parti hakkında açılan kapatma davası nedeniyle kayba uğradığını söyledi. Dengir Mir Mehmet Fırat, şöyle devam etti: ''Son açıklanan rakamlara baktığınız zaman şunu görüyoruz ki bir düşüş var. Dün AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında dört kollu çengi oynayanlar bugün kalkıp bu düşüşün, neden olduğunu bize soruyorlar. Aslında dönüp kendilerine bakmaları lazım. Çünkü biz o gün söylemiştik. 'Türkiye'de bir kaos durumu yaşatılırsa bu AK Parti'den çok Türkiye'ye zarar verir, Türk halkına zarar verir. Yabancı sermaye girişi durur, enflasyon artabilir, büyüme trendi düşebilir' demiştik.'' Türkiye'nin güçlü bir medyası olduğuna değinen Fırat, şöyle konuştu: ''Son günlerdeki kısır çekişmeye gelince; Türkiye'nin güçlü medyasının temelini atanlar bu güçlü medyanın bugün sahibi olanlar değildir. Simavi ailesi idi, Karacan ailesi idi. Bu iki aile ya da buna benzer patronlar hiçbir zaman devletten menfaat temin edecek, devletle iş görecek bir işlemin içine girmediler. Sadece ve sadece gazetecilik yaptılar. O gün yine bakın köşe yazarlarına, köşe yazarları patronlarının silahşörlüğünü veya kalemşörlüğünü yapmıyorlardı.'' Türkiye'de medyanın el değiştirdiğini ifade eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fırat, şöyle devam etti: ''Medya zenginlikleri devletten kaynaklanan, devletle olan ilişkilerinden dolayı olan belli grupların eline geçti. Temel işleri ticaret, sanayi olan bir grup medyanın büyük bir kısmını ele geçirdi. Öncelikle çalışan kesim üzerinde büyük bir baskı kurarak sendikalar sıfırlandı. Çalışanın özgürce düşünüp özgürce yazmasına mani olundu. Gazeteler ve medya, görsel basın bir tehdit vasıtası olarak kullanılmaya başlandı. Kime karşı menfaatlerini helaldar edecek kim varsa ona karşı. Dosyalar biriktirildi, bazen iftiralar da atılarak o kişi çökertildi.'' Türkiye'de medyanın birilerini iktidar yaptığını birilerini iktidardan düşürdüğünü ileri süren Fırat, şunları ifade etti: ''AK Parti ile bu durum değişmeye başladı. Çünkü biz hortum kesme iddiasıyla geldik, aslında büyük hortumcular da o süreç içinde görüldü. Bundan önce yapılan şantajlarla devletten kredi alanlar, devletin özelleştirme ihalelerinden pay kapanlar, devletin arazisini kendi adına geçirenler bu sürecin devam edeceği kanısındaydılar. Bütün denemelerine, çok iyi geçinmelerine, bazen lehimizde yazmalarına rağmen bunun gerçekleşmediğini görünce bu kez geri dönüş yaptılar. AK Parti ve mensuplarına karşı hiçbir ahlaki değerlere dayanmayan ve çoğu kez de yalan olan haberlerle saldırı başlattılar. Daha önce yapmış oldukları gibi karşısındakilerin yine sessiz kalacağını şantajlarına boyun eğeceklerini ve bir süre sonra çağırıp 'Tamam sizin isteklerinizi yerine getiriyoruz' demelerini beklediler, ama yanlış kapı çalmışlardı. Bunun karşısında haysiyet sahibi birileri kalktı cevaplarını verdi. Ve bir kavga başladı.'' Merkezi Almanya'da bulunan bir yardımlaşma derneğiyle ilgili yargılama sürecinin, ve buna ilişkin suç dosyasının medya tarafından uzun süre saklandığını belirten Dengir Mir Mehmet Fırat, ''Almanya'da açılan bu dava bugün açılmış değil, bugün sonuçlanmak üzere olan bir dava. Bu dosya o holdingin elinde, o gazetelerin elinde. Bu durum bir iki işlerinde şantaj vasıtası olarak kullanılmak isteniyor. Biz AK Parti olarak hiç kimsenin arkasında değiliz. Hiçbir suçu ve suçluyu bugüne kadar müdafaa etmedik, bundan sonra da müdafaa etmeyiz. Ancak sahte evraklarla AK Parti'yi öylesine bir dolandırıcılık içine bulaştırırlarsa hiç merak etmesinler gereken cevabı alırlar'' diye konuştu. İFTİRA KAMPANYASI CHP VE DOĞAN MEDYA TARAFINDAN YÜRÜTÜLÜYOR İftira kampanyasının CHP ve Doğan Medya Grubu tarafından yürütüldüğünü iddia eden Fırat, şunları aktardı: ''Doğan Medya Grubu'nun 1 milyon YTL tazminat davası ile karşı karşıyayız. Basın nasıl silah olarak kullanıyorlarsa şimdi mahkemeyi bir silah olarak kullanıp birilerini sindirmeye çalışıyorlar. Ne kadar tazminat açarlarsa açsınlar serbestler. Türk adaletine inanıyorum. Çünkü benim söylediğim iddiaların hepsi günlerdir gazetelerde ve televizyonlarda dile getiriliyor. Hangi şirketlerden aldıklarını ve o şirketlerin ortaklarının kimler olduğunu ve hangi tarihte bu şirketlerin o holding bünyesine alındığını o gazeteler yazıyor. Niye o gazeteler hakkında dava açmıyorlar.'' Söylediği her şeyin ispatını yapabileceğini ifade eden Fırat, şöyle devam etti: ''Anadolu tabiri ile soğan yemedik ağzımız kokmuyor, o bakımdan biz açığız, ama soğan yiyenler çok. Hiç merak etmesinler. Her söylediğimizin delili vardır. Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bir silahşörü daha doğrusu bostancıbaşısı var, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, bir gazeteciye diyor ki bir eroin meselesi var. Onu Dengir Fırat'a sorun. Anladığım kadarıyla sen o gazetenin başlığını okudun, 6. sayfadaki devamını okumadın. Zahmet edip okusaydın Dengir Fırat'ın bundan 6-7 ay önce şirketten ayrıldığını görecektin. İkincisi, bu eroinin tır sahibi ve tır şoförü tarafından kaçırıldığını, bunların yakalandığını ve mahkum olduğunu da okurdun. Böylesine birilerine çamur atma gibi bir züle katılmazdın. Eğer bu söylediklerini ispat edemezse dünyanın en alçak insanıdır, müfteridir, aşağılık bir insandır. Ben başka bir şey söylemiyorum onun hakkında. Bundan fazlasına değeceğini zannetmiyorum çünkü benim bostancıbaşılarla uğraşacak halim yok.'' Kendi partisini dolandıran bir siyasi partinin tarihte ilk kez CHP olduğunu öne süren Fırat, ''Bu Anayasa Mahkemesi kararıyla ilan edilmiştir. Açın gerekçeli kararı okuyun en altından en üstüne kadar bir şekilde partiyi söğüşlemişlerdir'' dedi.
<< Önceki Haber Fırat'tan yeni iddialar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER