Daha önce oy kullananlar da eklenince
gençlik kesimi, seçimin ana belirleyici unsurlarının başında geliyor.
Bu seçimde ilk kez oy kullanacaklar 2002 seçimlerinde 13-17 yaşları arasındaydı.
Geçen seçimin iki önemli belirleyicisi vardı. Birincisi 2000'li yılların başında yaşanan iki
ekonomik kriz, diğeri de 28
Şubat sürecinden itibaren yaşanan gerginlikler.
Bu genç kitlesi o dönemde iki faktörü de yeterince değerlendirebilecek yaşlarda değillerdi. Özellikle 1997 yılındaki postmodern
darbe döneminde henüz ilk okula başlama yaşındaydılar. Yani bugün oy kullanacak gençler geçmişin ekonomik, siyasi ve toplumsal olumsuzluklarına yeterince
vakıf olan bir kitle değildir. Özellikle yetiştikleri dönemde makro ekonomik dengeler düzelmiş,
Avrupa Birliği ekseninde yaşanan çifte standart tartışmaları,
Ermeni ve
Kıbrıs meselesi, 11
Eylül sonrasında dünya genelinde yaşanan gerilimler, ABD'nin müdahaleci tavrı genel tartışmaları belirlemiştir.
Gençlerin politik zihni, ciddi ekonomik sıkıntıların aşıldığı, dışa dönük tartışmaların ve haksızlıkların yoğunluk kazandığı bir dönemin etkisi altında şekillenmiştir.
Özellikle üniversite gençliği arasında yükselen ulusalcı dalga hamasi ve içe kapanmacı yaklaşımlarla şekillenmiştir.
Kırsal gençliği daha iyi
yaşam şartları ve umut arayışı içindeyken, kentli
gençlik ise ekonomik ve demokratik gelişmeler ile milliyetçi refleksler arasında kalmıştır.
Elimde bir iki ay önce yapılmış geniş kapsamlı bir gençlik araştırması var.
Gençlerin siyasi tercihleri kentten kırsala büyük değişim gösteriyor.
Kırsal gençliği yüzde 53
AK Parti, yüzde 7 MHP, yüzde 6.7 GP, yüzde 6.9 DTP, yüzde 5.5
CHP derken; kentte AK Parti'nin oyu yüzde 32'ye düşüyor, CHP'nin oyu ise kentte yüzde 9.9'a, metropolde yüzde 19.5'e yükseliyor.
Türkiye geneline bakıldığında AK Parti yüzde 35.3, CHP yüzde 13.2, MHP yüzde 7.9, Genç Parti yüzde 4.8, DTP yüzde 5.7 oranında. Kararsızlar dağıtıldığında AK Parti yüzde 40'ı geçiyor, CHP genel oyuna ulaşamıyor. MHP ise ancak genel oyunu yakalıyor, yani sanıldığının aksine gençlerden daha yüksek bir oy almıyor.
Gençlerin yüzde 55'i hükümeti başarılı, yüzde 37'si başarısız buluyor.
Gençlerin yüzde 33'ü ekonominin daha iyi olacağını, yüzde 26'sı daha kötü olacağını; gençlerin yüzde 36'sı eğitimin daha iyi olacağını, yüzde 25'i daha kötü olacağını, gençlerin yüzde 40'ı sağlık sisteminin daha iyi olacağını, yüzde 24'ü daha kötü olacağını düşünüyor. Gençlerin gelecekten beklentileri olumsuzdan olumluya dönmüş durumda.
Avrupa Birliği ile ilgili bir
referandum yapılsa gençlerin yüzde 51'i olumlu, yüzde 38'i olumsuz kanaat belirleyecek, yüzde 11'i kararsız.
Dış politik eksende Türk Dünyası,
İslam Dünyası,
Rusya, Çin, ABD gibi eğilimlerden önce Avrupa Birliği geliyor.
Gençlerin siyasi liderlere bakışında sınıfı geçebilen tek lider R.
Tayyip Erdoğan. Liderlerin performans değerlendirmesinde Erdoğan yüzde 61.2, Bahçeli yüzde 39.8,
Baykal yüzde 39.6, Ağar yüzde 37.6,
Mumcu yüzde 36.8,
Ahmet Türk yüzde 35.2,
Uzan ise yüzde 34.6 oranında başarılı bulunuyor.
Kırsal gençliğin içinde Erdoğan yüzde 72.4 ile diğer liderlere büyük fark atıyor.
ANAR'ın yaklaşık 4 bin genç üzerinde yaptığı bu araştırma gençliğin eğilimleri hakkında fikir veriyor, seçimde gençliğin yapacağı etkiye ışık tutuyor.
Yasin Doğan/Y.
Şafak