Yargının bu kadar gündemde olmasının kendisini üzdüğünü ifade eden Gerçeker, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi konusunda adımlar atılmasını istedi. Başkan Hasan Gerçeker, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal'ı ziyaret etti. Çıkışta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Gerçeker, ziyaretin önceden planlandığını ve güncel konuları konuştuklarını söyledi. Daha çok anayasa değişikliği üzerine konuştuklarını dile getiren Gerçeker, kendi görüşlerini kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlatarak muhalefet liderine de ilettiklerini kaydetti. 'Anayasa değişikliği konusunda Yargıtay'ın görüşünü Adalet Bakanlığı'na resmi olarak iletip iletmediklerinin' sorulması üzerine Gerçeker, "Şu ana kadar bize intikal eden bir şey yok. Ama bireysel başvuru konusuyla ilgili yazılı olarak bir metin hazırladık. Düşüncemizi Adalet Bakanı ve Başbakan'a bildirdik. Neden karşı olduğumuzu açıkladık. Diğer konularda daha somut bir şey yok. Bütün yargı kurumlarının bu konuda görüşünü alacaklar. O zaman geniş ve detaylı bir açıklama yapacağız." dedi. "Anayasa'nın tamamen değiştirilmesinden mi yanasınız yoksa kısmi bir değişiklik mi?" sorusuna Gerçeker şöyle cevap verdi: "Anayasanın tamamen değişmesi kolay bir olay değil. Bunları hep biliyorsunuz kurucu meclisler yapıyor. Geçmişte de oldu bunlar. Ama anayasanın beğendiğimiz maddeleri de var, beğenmediğimiz maddeleri de var. Özellikle biz yargı bağımsızlığı ile ilgili olarak anayasanın değişmesini istediğimiz maddeleri var. Yargı bağımsızlığını daha güçlendirilmesi konusunda. Özellikle Hakimler Savcılar Kurulu'nun yapısı açısından. Teftiş Kurulu'nun Hakimler Yüksek Kurulu'na bağlanması. Detayını burada açıklamam mümkün değil. O konularda anayasa değişikliği yapılabilir. Ama anayasanın temel ilkelerini, devletin temelini, Cumhuriyet'in teminatı olan maddelerin değiştirilmesinin hiçbir zaman mümkün olmayacağını düşünüyoruz. Anayasanın 1, 2, 3. maddeleri, başlangıç maddeleri bunlar değiştirilemez. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin ilkelerinin teminatı olan maddeler. Bunların değiştirilmesini, zaafiyete uğratılmasını hiç kimse kabul edemez. Onun dışında diğer konularda da değişiklikler olabilir. Biz bireysel hak ve özgürlüklerin daima genişletilmesinden, daha çok teminat altına alınmasından yanayız. Bu da nasıl olacak; yargı bağımsızlığı tam olursa. Yargı bağımsızlığı ancak kuvvetler ayrılığı ilkesine göre. Yasama, yargı, yürütme ayrı ayrı bağımsız bir güç olacak. Ama demek değil ki bunlar birbiriyle çatışacak, kavga edecek, dövüş edecek. Bunlar devletin bütünlüğünü sağlayan üç ana unsurlar. Onlar kendi yetkileri çerçevesinde kendi görevlerini yaparak bağımsızlıkları ortamında devletteki işleyişin, yürüyüşün, demokratik bir şekilde sonuçlanmasını sağlayacak olanlar." YARGININ BU KADAR GÜNDEMDE OLMASI BENİ ÜZÜYOR AK Parti'nin kapatma davası sürecinde bazı üyeler nezdinde girişimlerde bulunulduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Gerçeker, böyle bir şeyin kendilerine intikal etmediğini kaydetti. Yargının bir toplumun, devletin en büyük güvencesi, teminatı olduğuna dikkat çeken Gerçeker, yargının hiçbir zaman bu kadar gündemde olmaması gerektiğini ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü belirtti. "Yargı hergün gündemde, her gün yargıyla ilgili bir takım tartışmalar değerlendirmeler eleştiriler." diyen Gerçeker, "Elbette eleştiri olacak, yanlış yapılan şeyler varsa. Ama yargı hiçbir zaman bu kadar gündemde olmaması lazım. Demokratik sistemde, bakın Avrupa'da normal hukuk devleti, demokratik sistemin işlediği ülkelerde yargı hiçbir zaman gündeme gelmemiştir. Ama bizde olaylar tabi buraya getirdi. Benim arzum en kısa zamanda gündemden düşmek. O zaman yargı kendi gerçek işlevini Anayasanın verdiği yetkiler doğrultusunda, demokratik sistem içerisinde, hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda yerine getirecek." şeklinde konuştu. Gerçeker, 'Anayasa Mahkemesi üyesinin dinlenip dinlenmeyeceği' yönündeki soruyu da şöyle cevap verdi: "Biz hiçbir zaman hiç kimseye görevi, makamı ne olursa olsun bir ayrıcalık tanınmasından yana değiliz. Bir suç varsa, suçlu varsa kanun neyse gerekli işlemler yapılacak mutlaka ama bugün yüksek mahkeme üyeleri, başkanları Anayasa'nın verdiği yetkiler, görevler nedeniyle çok büyük sorumluluklar üstleniyorlar. Bu görevlerini de tam anlamıyla yerine getirebilmesi için birtakım soruşturma usullerinde ayrıcalıklar tanınmış. Bir yüksek mahkeme üyesi hakkında soruşturma yapabilmenin ilk koşulu buna yetkili kurulların izin vermesidir. Yargıtay'da 1. Başkanlık Kurulu vardır, izin verirse bir üye hakkında soruşturma yapılabilir. Anayasa Mahkemesi'nde de Anayasa Mahkemesi üyeleri toplanırlar, 'soruşturmaya gerek var' derlerse ancak böyle bir yetki kullanılabilir." (CİHAN)