Gül, Dördüncü Dünya Siyaset
Konferansı'na katıldığı Viyana'da, bir gazetecinin
Türkiye ile aynı tarihte müzakerelere başlayan Hırvatistan'ın
AB üyeliğine kabul edilmesini nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusunu yanıtlarken, büyük
ülkelerin AB ile müzakerelerinin her zaman sancılı olduğunu belirtti.
''Küçük ülkeler oraya katılıyor, büyük ülkeler ise pazarlık ediyor'' diyen Gül, Fransa'nın İngiltere'nin üyeliğini iki kez veto ettiğini ve müzakere süresinin 12 yıl sürdüğünü anımsattı. Türkiye'nin müzakerelere 2005 yılında başladığını dile getiren Gül, ''Bu büyük olmamızdan kaynaklanan bir şeydir, bunu normal karşılamak gerekir'' dedi.
Avrupa'nın içinde bulunduğu kargaşayı herkesin gördüğünü ve büyük sıkıntı yaşadığını belirten Gül, ''Onun için bizim kendimize bakmamız lazım. Neyin yapılacağını bilmemiz lazım. Zaten biliyoruz'' diye konuştu.
Gül, Türkiye'nin tarama sürecini bitirdiğine işaret ederek, yapılması gerekenlerin halkın çıkarına olduğu için el birliği içinde hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
''Resmi olarak AB ile müzakere 2 dakikalık bir iş'' diyen Gül, bir ülkenin standartlarının yüksek ve güçlü olmasının önemli olduğunu kaydetti. Gül, ''Türkiye'nin esas amacı müzakere sürecini başarıyla bitirmek. Sonra
Norveç halkı 'katılmıyorum' dedi. Türk halkı da belki o zaman öyle diyecek. Ama bugün diyemez bunu. Bugün dersek, o seviyeye gelemeyiz. Onun için şimdi oturacağız, kendi gücümüzle yapacağız'' diye konuştu.
Hırvatistan'ın müzakere sürecine Türkiye ile başladığını anlatan Gül, bu ülkenin ekonomisinin de nüfusunun da belli olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin G-20 üyesi olduğunu vurgulayan Gül, ''G-20'nin üyesi olan kaç tane AB üyesi ülke var? 3-4 tane var. Onun için bunu iyi değerlendirmek lazım'' dedi.
Gül, konferans için verilen yemeğe ve
aile fotoğrafına katılmaması,
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, konuşmasından önce salondan ayrılmasıyla ilgili soruyu, ''Siz değerlendirin artık'' diye yanıtladı.